• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
24 saat sürekli okunan Kur’an MEHMET DEMİRCİ

24 saat sürekli okunan Kur’an

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11 Mart 2025, 21:03

Mütefekkir şairimiz Yahya Kemal işgal yıllarında İstanbul'un tarihi mekanlarını gezerken bir gün yolu Topkapı Sarayı'na düşer. "Ezan ve Kur'an" adlı yazısında renkli üslubuyla bu sarayı uzun anlatır. Bu sırada yaşadığı fevkalade bir olayı dile getirir. Bu vesileyle hem tarihi bir konuyu öğreniriz, hem de şairimizin Kur'an'a olan saygısını ve medeniyetimizin özünü anlamış oluruz. Şöyle der: "Revan Köşkü'nde gezerken kulağıma derinden bir Kur'an sesi geldi. Birden bire İslam mimarisini tam manasiyle gördüm. Çünkü İslam mimarisinin içine bir ruh gibi muhakkak rahle başında bir Kur'an sesi lazım. O ses olmadığı zaman bu mimari kuru bir şekilde görünüyor. Bu fikrimi rehberim Lütfü Bey'e söyledim. Ve bu Kur'an sesinin nereden geldiğini sordum. Hırka-i Saadet Dairesi'nden dedi. Yavaş yavaş sesin geldiği pencereye yaklaştım. Baktım; yeşil, yemyeşil ruhani yeşil bir daire, pencereye arkasını çevirmiş bir hafız, öteki aleme dalmış bir ruhun istirahatiyle okuyor; diğer bir hafız da gözlerini yummuş bir köşede tesbihini çekerek bekliyor.

Rehberim Lütfü Bey'e sordum, Hırka-i Saadet'te ne zamanlar bu hatim indirilir?
Lütfü Bey gülümseyerek kulağıma dedi ki: Her gün! Her saat! Dört yüz seneden beri geceli gündüzlü fasılasız..."

YAVUZ SELİM KUR'AN OKUR

"Hayretten gözlerim kapanmış dinliyordum.
Lütfü Bey biraz malumat verdi:
Yavuz Sultan Selim hilafetin alametleri olan Hırka-i Şerif, Sened-i Şerif ve diğer Mukaddes Emanetleri Mısır'dan İstanbul'a hatimler indirterek getirmiş; İstanbul'a vardığı gece, Saray'da yüksek bir mevkie yerleştirmiş; mimarbaşı ve ustalar, asıl konacak makamı harıl harıl inşa ederlerken sefer yorgunluğuna bakmaksızın sabaha kadar ayakta beklemiş. O gece, geceli gündüzlü Kur'an okunması için bir vazife tertip ederek kırkıncısı bizzat kendi olmak üzere kırk hafız tayin eylemiş.

İşte o günden bu ana kadar bu dairede bir saniye durmaksızın Kur'an okunuyor. Bu hafızlar halen kırk kişidir. Daima ikişer nöbetleşe vazifelerini ifa ederler. Bugün de bu iki hafızın nöbeti' dedi. "Bu gece, bu saat, ben burada bu satırları yazarken Hırka-i Saadet Dairesi'nde Kur'an okunuyor! Siz bu saat benim bu satırlarımı okurken Hırka-i Saadet Dairesi'nde Kur'an okunuyor! Tam dört yüz seneden beri de böyle fasılasız okunmuş."

KUR'AN VE EZAN BEREKETİ

Yahya Kemal, 14 Şubat 1921'de İleri gazetesinde çıkan yazısını şöyle bitirir:
"İstanbul'da böyle bir yerde dört asırdır durmamış bir Kur'an sesi olduğunu bilmezdim. Nice Türk'ler, hatta nice İstanbullular da bilmezler. Bu sarayın içinde dört yüz seneden beri olmuş ihtilaller, tahttan indirmeler; ölümler bu Kur'an sesini bir an susturamamış. Bu hadiseyi idrak ettikten sonra İstanbul'dan niçin çıkarılamıyoruz? Bu şüpheyi halleder gibi oldum."

Düşman işgalindeki o günlerde halkımızın maneviyatını yükselten bu yazıyı ben ilk olarak 1962-63 senelerinde, İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü'nde Dini Musiki hocamız olan Halil Can Bey'den (1905-1973) dinlemiştim. Ona da rahmet diliyorum. Yazının tamamı Aziz İstanbul kitabındadır. Topkapı Sarayı müze haline geldikten sonra bir süre terk edilen 24 saat boyunca sürekli Kur'an-ı Kerim okuma geleneği, 1996 yılında tekrar başlatıldı. Seçkin bir hafızlar grubu tarafından icra edilen tilavet halen de devam etmektedir.

(Devam edecek)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.