Akşam yemeğinde tavada pet şişe
Yani her dakika denize 33 bin 800 plastik şişe atılıyor ve bu hızla da artıyor.
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar, 2050 yılına kadar denizlerde, balıktan çok plastik atık olacağını söylüyor. Ama bunda yanıldıklarını da açıklıyor. Kirlenme oranı giderek arttığı için bu tehlike, 2040 yılında kapımıza dayanacak. Akşam yemeğinde fırında plastik mi yemek istiyoruz? Tavada pet şişe mi kızartalım? Siz karar verin.
Durum bu noktada.
YÜZDE 30 AZALACAK
Geçen hafta Çeşme'nin Plastik Atıksız Şehirler Ağı kapsamında pilot ilçe olması nedeniyle düzenlenen imza törenindeydim.
Bayar, öyle rakamlar verdi ki insanlık adına utanç verici. Doğamızı kendi ellerimizle kirletiyoruz. Çeşme Belediyesi plastik atıklar konusunda adım attı. Hedefi iki yıl içinde plastik kirliliğini yüzde 30 azaltmak. Haftanın alkışı onlara.
Ancak bir konu daha var. Yine Bayar'ın bir gözlemi. Sözler de ona ait.
Kendisi Çeşmelidir. Yıldızburnu'nda oturur. Bir sabah Yıldızburnu'ndan Ardıç'a kadar yürümüş. Protokol imza töreninde işte bu yürüyüşte gördüğü manzarayı anlattı: "İnanılmazdı, her yer sigara izmariti doluydu. Hani bu izmaritleri ne siz, ne biz, ne belediye temizleyebilir. Kendi kendime dedim ki Türk Ordusu gelse bu izmaritleri yine temizleyemez, o kadar çok yani"
İZMARİT, ÇÖP VE PLASTİK
Sadece orası değil aslında her yer izmarit dolu. İzmariti yere atmak yaşlısı, genci, eğitimlisi, eğitimsizi, kadını, erkeğin bütün sigara içenlerin yaptığı ve artık "normal" karşıladığı eylem oldu. Bana göre bu konuda erkekler de önde. En çok erkekler atıyor. Sahiller, parklar, yollar, caddeler, sokaklar, evin önü, apartmanın içi her yer izmarit dolu. Bir de şöyle bir durum var. İzmariti yere atan, herhangi bir çöpü sokağa atana çemkiriyor.
Avrupa'da bazı ülkelerde sokaklarda sigara içmek yasaklandı. Cadde ve sokaklarda özel yerler var, izmaritin atılacağı çöp kovaları var. Yere attın mı yandın. Gerçi kimse de yere atmıyor.
Cezası olduğundan değil, bilinç olduğundan.
Eğriye eğri, doğruya doğru..
Bizde yok o bilinç. Bilinçli olan üç beşi geçmiyor.
Sokaklar izmarit, denizler plastik, hayatımız çöp içinde geçiyor. İstediğimiz kadar hijyen, sağlık diyelim ama kirletmede üzerimize yok. Buna dur demek için çabalayan o kadar insan olmasına karşın bilinçli olmadığımız sürece bizi bekleyen tehlike kaçınılmaz duruyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.