Turist valizin üzerinde oturuyor
Öyle ya da böyle turizm sezonu eli kulağında. Herkes hazır. Güneşin kendini hissettirmesiyle tüm dünyanın kanı kaynayacak. Dünya Kardeş Şehirler Turizm Birliği Genel Sekreteri Hüseyin Baraner, sektörün duayeni. Turistin beklentilerini, isteklerini, nasıl bir tatil geçirmek istediğini öngören ve buna göre de Türk turizmine şekil veren isimlerin başında geliyor.
Türk turizminin katma değerli hale dönüşmesi için o ülke, bu ülke arasında mekik dokuyor. Bu sezon için "Her şartta 25-33 milyon arası turistin Türkiye'ye geleceğini" öngörüyor. Hatta "Turistler hazırlanmış, valizlerinin üzerinde oturuyor. Türkiye'nin pandemi sonrası ikinci baharının başlayacağını söyleyebilirim" diyor. Böyle iyi haberler duymak hepimizi sevindirir.
GÜVEN YÜKSEK
Baraner, Türkiye'nin Akdeniz çanağında en güvenilir 'Seyahat Ülkesi' olarak kabul gördüğünü ve otellere olan güvenin de çok yüksek olduğunun altını çiziyor. Bunda Güvenli Turizm Sertifikasının büyük etkisi olduğunu da belirtiyor.
Baraner'in "İkinci Bahar"dan ne kastettiğini açmak gerekiyor. Türkiye'nin 40 yılı aşkın kurumsal otelcilik tecrübesi oluştu. Pandemi öncesinde yatak-eğlence-yemek üçgenindeki bu tecrübeye, pandemi sonrasında spor ve doğa eklendi. Baraner, "Bu saatten sonra yalnızca temiz ve iyi işleten değil, bütünsel olarak sağlıklı, hijyenik destinasyonların devri başlıyor" diyor.
YESIL VE TEMIZ
Yani turizmde "Yeşil ve Temiz Destinasyonlar" öne çıkacak. Bunu yapmayan otel ve destinasyonların ise turizmde hiç şansı yok. Bu kesin. Baraner bunu şöyle anlattı: "Türkiye'ye açık hava müzesidir diyip piyasada söz sahibi olamayız. Bu işin kralı ve kraliçesi doğadır. Türkiye'nin dünyaya vereceği mesaj şu olmalı; biz size temiz bir doğada dış alan yatırımları, gezeceğiniz, koşabileceğiniz, şarkı söyleyeceğiniz, bisiklete binebileceğiniz, dinlenebileceğiniz harika, uzun ve zinde yaşam merkezleri ve hatları kuruyoruz. Bunları otellerimizle birleştirerek sizi korona sonrası yeni yaşam sevincine Türkiye'de davet etmek istiyoruz. Çünkü şu an durumumuz böyle. Bu mesajı net vermemiz gerekiyor" Türkiye'nin arınma ve rehabilitasyon, zihinsel dinlenme, fiziksel güçlenme merkezi olarak da şu an mevcut yatırımlarıyla rekabet eder durumda pozisyon alabileceğini söyleyen Baraner'e katılmamak mümkün değil.
Ege bu anlamda büyük değer taşıyor. Özellikle İzmir, arzu ettiği turizmdeki atılımını gerçekleştirmesi için de bu büyük fırsat. Çünkü arınma-rehabilitasyon, zihinsel dinlenme-fiziksel güçlenme için elimizde harika bir destinasyon var. Tek eksiğimiz yatırımların bu alana daha çok kayması.
Ege turizmindeki bu yönde bir değişim eminim sadece yabancı turisti değil, bu destinasyona ev sahipliği yapan bizleri de çok sevindirir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.