Atatürk’ün misyonunu taşımak mı? Sen kimsin be adam!
Nedir ne değildir bilmiyorum...
Bildiğim tek şey, boyalı saçları ve kaşları ile yıllardır ortalıkta dolaşıp bizim Atamızı taklit etmesi!
Dur pardon bu bile fazla oldu!
Taklit etmeye çalışıyor diyelim...
Ülkemizde bazı sanatçılar, Atatürk'ün hayatını anlatan filmlerde ve gösterilerde rol aldı...
Ama bak, ne yapmışlar?
"Rol" almışlar...
Rol denilen görevde, o sanat eserinin süresi dahilinde, sahnene çıkar ya da kameraların önüne geçersin...
O rolün biter ve sahneden indiğinde, yönetmen "stop" dediğinde, kameraların ışığı kapandığında sen "kendinsindir"!
Peki tiyatro ve sinema sanatçısı Göksal Kaya, yıllardır ne yapıyor?
Ortada kendini Atatürk zannederek dolaşıyor!
Bazı belediyeler, kurum ve kuruluşlar da yıllardır bu kişiyi çeşitli etkinliklerine davet ediyor...
Ve zerre kadar anlamadığım bir şekilde, bazı vatandaşlar da Kaya'yı karşılarında görünce ağlaşarak sarılıyor falan!
Bakın bu, bir lideri yaşatmak falan değil...
Atatürk, zaten 'Türk'üm' diyen, bu memleketin topraklarında yaşayan herkes için ölümsüzdür!
Nokta!
Bu tartışma götürmeyecek bir gerçek...
Hal böyleyken, ortada Atatürk gibi dolaşan birine ihtiyacımız mı var bizim!
Kaya'nın misyonu ne?
Yani tam olarak "ne işe yarıyor!"
"Misyonu ne?" sorusu, dün kendisi tarafından şöyle cevaplandı:
"Bizim de benzediğimiz, dünyanın en büyük lideri misyonunu taşıyan bir oyuncu olarak bir sürü hayranımız var."
Peki Kaya niye bu açıklamayı yaptı?
Yazının bundan sonraki bölümünü yazmak istemiyorum!
Çünkü dün Kaya ile ilgili ortaya atılan iddiaların ve Atatürk'ün isminin yan yana gelmesi tüylerimi diken diken ediyor!
Haberlerin doğrusunda yanlışında değilim, buna yargı karar verecek....
Fakat ortada şimdilik gerçek olarak tek şey Kaya'nın, bir davanın duruşmalarından ikisine katılmadığı için hakkında çıkarılan yakalama kararı gereği dün Çanakkale'de gözaltına alındığı, sonra da serbest bırakıldığı...
Neden mi gözaltına alındı?
Kaya, serbest bırakılmasının ardından yaptığı açıklamada gerekçeyi açıklarken, "Birileri FETÖ'den yazmış, diğerleri 'dolandırıcılıktan tutuklandı cezaevine konuldu' demiş. Şimdi de cinsel tacizden diye bir iddia var. Bir sürü hayranım var, kitle var benim arkamda. Herkes Facebook'tan yazılar yazıyor, mesajlar atıyor. 20 yaşında bir bayan Facebook'tan yazılar yazıyor.
Daha sonra bunu farklı boyutlara çektiği için engelliyorum.
Ondan sonra buradan numaramı alıp telefonla ulaşıyor. 20 yıllık kullandığım hattı bile değiştirmek zorunda kaldım. Bundan dolayı bir mahkeme vardı. Kendisinden davacıydım. O da benden davacı olmuştu. (.....) Son derece üzücü ve yüz kızartıcı bir suçla karşı karşıyayım. Böyle bir şeyin aslı astarı olmadığını kamuoyuna duyuruyorum.
(.....) Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e benzerliğimden dolayı böyle bir suçlama olduğu için bundan dolayı da çok üzgünüm, utanıyorum" dedi.
Sayın Kaya...
Şimdi biraz aynanın karşısından çekilerek tarih okuyunuz...
Misyonunu taşıdığınızı iddia ettiğiniz kişi, canı pahasına bir memleket kurtardı...
O bir lider...
Hepimizin Ata'sı...
Yani öyle saçını sarıya boyayıp, jöleyle yatıştırıp, kaşları kaldırmakla olmuyor o misyon taşıma işleri...
Ama madem, böyle bir iddia ile ortaya çıkıyorsunuz...
Siz hayatınıza maksimum dikkat edeceksiniz!
Sosyal medyada falan gezmeyecek...
"Hayranlarınızla" yazışmayacak...
Böyle işlerden uzak duracaksınız...
Benzemeye çalıştığınız kişinin kim olduğunu kendinize sıklıkla hatırlatacak ve ona göre davranacaksınız...
Haaaa eğer bunu yapamayacaksanız...
Siz, sosyal medyadan vazeçemeyenlerdenseniz...
"İlle de hayranım olsun" diyorsanız bakınız çözüm çoook basit...
Bir şampuana bakar!
Yıkayıvereceksiniz saçınızı, kaşınızı...
O çakma sarı boyalarınız akacak...
Kaşları da şöyle hafif sprey sıkılmış, bir tarakla düzelttik miydi tamamdır!
Zaten geriye bir şey kalmıyor...
Atatürk kim, siz kimsiniz?
Zaten ortada taşıdığınız bir misyon falan yok!
Sizin taşıdığınız tek şey, sarı boya!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.