Sanki lahanadan çeyrek altın çıkacak!
Savulun sebze ve meyveler, Rekabet Kurumu geliyor!
Kurum, "fiyatları atmosferin dışına çıkaran", rekabeti engelleyen ve vatandaşın cebine göz dikenlere karşı mücadele başlattığını açıkladı...
Eeee vallahi gerekiyordu...
O marketlerdeki fiyatlar nedir yahu!
Sebze meyvelerin içinde gizli hazine varmış gibi davranıyorlar!
Sanki eve gidip lahananın yapraklarını açınca içinden çeyrek altın çıkacak!
Domatesin çekirdeğini zümrütten; fasulyenin tanelerini pırlantadan mı sanıyorlar nedir?
Millet zenginleşmek için değil, karnını doyurmak için alıyor onları...
Olayın karın doyurmak dışındaki tek lüksü ise, vitamin!
Birilerinin o ürünlerin "mücevher" niyetine alınmadığını, sebze ve meyvenin vatandaşın temel ihtiyacı olduğunu anlatması gerekiyordu...
Rekabet Kurumu da bu amaçla sahaya çıkıyor...
Kurumdan yapılan açıklamada, yaş sebze-meyve ürünleri piyasalarında rekabeti bozan eylemlere yönelik inceleme başlatıldığı belirtildi...
Hedef, tüketicilerin nitelikli ürünlere uygun fiyatlarla sahip olmasını sağlamak...
Kurumun açıklamasının en güzel bölümü şu: "Özellikle hal ve toptan satış fiyatlarıyla süpermarket ve perakende satış fiyatları arasındaki yüksek farkların kamuoyunda da ciddi rahatsızlıklara yol açtığı görüldüğünden yaş sebze-meyve sektörü mercek altına alınmıştır. Rekabeti engelleyen ve tüketicinin cebinden çalmaya yönelik her türlü rekabet ihlali, karşısında Rekabet Kurumu'nu bulacaktır." Süper karar!
Biraz da sofraların tadını kaçıranların, keyfi kaçsın!
Sıra onlarda!
Yakında yılın manyağını seçeceğiz!
Eski sevgililerini ve eşlerini öldüren adamlar, "canilik"te yarışıyor!
Antalya'da bir ruh hastası adam, eski sevgilisi kapıyı yüzüne kapatmak isteyince dinamit patlattı; ikisi de öldü...
Bakın dinamit diyorum...
Tüfek, tabanca değil...
Önceki gün de başka bir manyak, eski karısını çekiçle döve döve öldürmüştü...
Bunlar, genetik hata ile mi dünyaya geliyorlar; sonradan mı ruh hastasına dönüşüyorlar anlamak mümkün değil!
Keşke insanların yüzüne bakınca, içindeki "gerçeği" görebilsek!
Üç gün önce seni sevdiğini söyleyen adamın, ertesi gün elinde dinamitle kapına dayanacağı kimsenin aklına gelmiyor çünkü!
İnönü'nün eşine ne yapacaktın Sarıgül?
Al işte... İki erkek kavga eder, ilk küfür karşı tarafın "annesine" gelir...
Bir sonraki aşama "kız kardeşi"dir...
Sokaktaki adam da yapıyor, milletin karşısına çıkıp oy isteyen de... Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü ile eski başkan Mustafa Sarıgül'ün arasındaki dava bu "çirkin erkek yüzünü" bir kez daha gösterdi...
Sarıgül tarafından istifaya zorlandığı ve tehdit edildiği iddiasıyla yargıya giden İnönü, "Mustafa Sarıgül, 'İstifa etmezsen eşin Nazlı'yı aldıracağım' diyerek açıkça tehdit etti. Bunun üzerine eşimi arayarak annesinde kalmasını söyledim" demiş!
Eğer bu doğruysa, Sarıgül acaba İnönü'nün eşini aldırıp ne yapacaktı?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.