Dünya dışı varlık mısınız nesiniz arkadaş!

Millete bugünlerde yediği içtiği mi fazla geliyor...
Havalar fazla sıcak gittiği için güneş, beyinlerine (varsa tabii!) mi dokunuyor nedir...
Sokakları adeta eşkıyalar sardı..

****

Daha İzmir'de, yavru köpeği bilerek ezen ve hala yakalanmayan sürücüyü unutmamıştık ki hooop bir haber daha geldi...
Yine İzmir'de, bu kez Aliağa'da, insanlığını unutmuş biri, kaldırımda mışıl mışıl uyuyan köpeği tekmeledi...
Bu vicdansızın yakalanmasına sevinmişken, İstanbul'dan akıl almaz bir görüntü düştü ajanslara...
30-35 yaşlarında bir adam, 12 yaşındaki bir erkek çocuk, kendisine yanlışlıkla çarptı diye önce peşinden kovalıyor, sonra yumrukluyor, ardından da havaya kaldırıp beton zemine çarpıyor...
Çocuğun gözü mosmor, kafatasında 2 çatlak...

****

Haberin gazetelerde yer almasının ardından, televizyon muhabirleri çocuk ve aileyle röportaj yapmaya gidiyor...
Büyüme çağındaki bir çocuğun karşısında kameralar, mikrofonlar...
Muhabirler, görüntü alabilsin diye, ailesinden biri, eliyle tutup çocuğun başını çeviriyor...
Morluklar çıkıyor ortaya...
Kamera, yüzüne iyice yaklaşıyor...

****

Gözlerinde şaşkınlık, biraz da öfke var...
O an için kendisi de bu yaşadığı tuhaf şiddete ne tepki vermesi gerektiğini bilmiyor elbette...
O kafa karışıklığı içinde bir hareket yapıyor...
Beni ekranın karşısında kilitleyen bir hareket!

****

Kameralar rahat görüntü alsın diye geriye atılan saçlarını hızla aşağı indiriyor...
Ve o morlukları saçlarıyla kapatmaya çalışıyor...
Gözlerinde artık sıkıldığını belli eden ve "Olmadı bana bir şey" demeye çalışan bir erkek çocuğunun kendince öfkeli tepkisi...

****

Sen her kimsen!
O çocuğa bunu yapmaya hakkın yoktu be adam müsveddesi!
Ona vurmaya...
Yere çarpmaya...
O saçlarını düzelttiren öfkeyi, utancı, üzüntüyü, o küçücük bedenine yüklemeye hakkın yoktun!
Bunun bedelini ödemelisin...
Hem de misliyle!
ŞEYMA... JUST MARRİED!
Acun ve Şeyma evlendi...
Evlenip, normale dönsünler de biz de kurtulalım!
Şeyma Subaşı, tatilleri, afilli bekarlığa veda partisi, gelinliği yerine; Acun'un yere atılmış çoraplarını çeksin...
Altına da "Hey husband! Bıktım senden" falan yazsın...
365 GÜN 6 SAAT YORGUNUZ
Bahar yorgunluğunun mahmurluğunu üzerimizden atamamıştık, yaz geldi...
Bu kez "Yaz yorgunuyuz, her şey sıcaklardan" dedik...
Yaz bitti...
Eeee?
Döndük mü başa!
Şimdi de sonbahar geldi...
Vallahi, bankamatik misali, 365 gün 6 saat, 7/ 24 yorgunuz!