2 tekerlekli özgürlüğün bedeli ölüm olmasın!
Motosiklet sürmedim hiç...
Nasıl bir deneyim bilmiyorum...
Eminim şahanedir...
İnsana çok iyi hissettiriyordur...
O rüzgarla dansın keyfini en son teknoloji arabalar bile vermiyordur...
Yalnız olmanın rahatlığı...
Sıkışmış trafiğin arasında slalom yapıp giderken, içinden "siz daha çok beklersiniz" diyerek süzülmek güzeldir...
Ama...
İşin bu tarafı güzel gözüken ve seyredene de güzel hissettiren bölüm...
Ya geri kalanı...
***
Sizi bilmiyorum ama ben motosiklet sürücülerine bakarken hep ürküyorum... Sanki her an bir kazanın ortasında kendilerini bulacaklarmış gibi geliyor...
Kendilerini koruyan bir araba olmadan son sürat giderlerken, o bedenin hızla bir yere çarpma ihtimali kabus hissi veriyor...
Hele kask takmayanlar... Onları anlamak mümkün değil...
***
Hiç unutmuyorum, bir gece arabayla Karşıyaka'dan dönüyordum...
Alsancak'a ilerlerken yolda motosikletli bir genç gördüm...
Arkasında da bir arkadaşı vardı... Sürücü kask takmıştı...
Arkadaşı ise o kaskı takmak yerine, elinde tutmayı tercih etmişti... Gece sessizliğinde sadece yolda biz ve onlar vardık..
***
Arabanın camını açtım...
Arkadaşımdan, arabayı onlara doğru sürmesini istedim...
Ve yaklaştığımızda, o gecenin sessizliğinde "Kaskını tak" diye bağırdım!
Arkada yolculuk eden çocuk geriye döndüğünde ona gülümseyip, elimle "Tamam" işareti yaptım.
Birimiz Alsancak, diğerimiz Yeşildere yönüne ilerlerken tam o yol ayrımında bana gülümseyerek karşılık verdi...
O da "Tamam" diye işaret yapıp, kaskını taktı...
Arkadaşım, "Çatlak mısın sen yaa" dedi ama olsun, ben o an içimden geleni yaptım...
Bilmiyorum, belki de onu bir kaza ihtimalinden kurtardım...
Belki hala o kaskı takmadığında beni hatırlıyordur...
Ne bileyim, ben hatırlardım...
Gecenin sessizliğinde birdenbire "Kaskını tak" diye bir ses duymak, çok normal değil!
Eh tabii, her gördüğüm motosiklet sürücüsünün yanına gidip, "Gözünü seveyim bak o kadar hızlı gitme" diyemem... O nedenle, benim yerime bu görevi trafik polislerine bırakıyorum...
***
Peki bugün bu yazıyı niye yazdık?
Bir motosiklet sürücüsü daha geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti...
Her gün pek çok kaza haberi geliyor...
Aralarında araçlar da motosikletler de var... Çoğu üçüncü sayfaların tek sütunluk haberleri işte... Ne yazık ki kanıksandı...
Ama dünkü ölümden çok, o sürücünün "lakabı" bu yazı konusuna neden oldu işte...
Kimdi ölen?
"Tek Teker Arif"...
Motosiklet şovmeniydi Arif Razgatlıoğlu...
Geçirdikleri kazada hızla kamyonetle çarpışınca, arkasında yolculuk eden kız arkadaşı Ülkü Özcan ile birlikte hayatını kaybetti.
"Tek Teker Arif" diye anılmak güzeldi...
O motosiklet ile şov yapmak...
Son sürat gitmek...
Rüzgara meydan okumak...
Ama işte sonu güzel değil be bu hızlı oyunun...
Sonu güzel değil...
Hiçbir özgürlüğün bedeli, bu kadar geri dönüşsüz olmamalı...
Hiçbir özgürlük, geride kalanları bu kadar üzmemeli...
Hiçbir özgürlüğün sonu ölüm olmamalı...
***
Yollar sizin olsun motosiklet sürücüleri...
Ama şunu unutmayın... Pek çok araç sürücüsü sizi önemsemiyor...
Hatta niye bilmiyorum ama size sinirleniyor...
Bazıları üzerinize araçlarını sürüyor...
Sizi riski atarak sollayıp geçiyorlar...
Madem bu yollarda tek başına olacaksınız...
O halde, "özgür, "dikkatli" ve "yavaş" olun...
Özgür kalabilmek için...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.