Akşam güzel bir sohbet etmişim...
Mutlu mesut, en sevdiğim yerde, Fuar'da yürüyorum...
Vakit biraz geç... Hafiften yağmur da başladı... Gökyüzünde dolunay... Her şey şahane derkeeennn, amanın o da ne!
Karşımda bir dev! Üstelik yeşil!
Hulk desem değil, kadın bu...
Ama o saçlar, duruş, korkunç ötesi....
Yanımdaki arkadaşıma, "Tövbeler olsun bu ne yaa" diyerek "Dişi Hulk"un yanına gittim...
Normal şartlarda, gecenin bir vakti, karanlık ve ıssız yerde "böyle bir şeyle" karşılaşan kişinin Euzu Besmele falan çekip koşarak uzaklaşması lazım tabii...
Baktım çiçeklerden yapılan bir heykel!
Önünde de tarla falan...
Ama arkadaş, o nasıl bir ışıklandırmadır öyle... Zaten, ıssız bir yere konulmuş...
Hayır, spor yapanlara depar mı attırmaya çalışıyorsunuz, bize overdose bacak kası mı yaptıracaksınız, nedir anlamadım!
***
Ertesi sabah araştırınca ortaya çıktı ki, heykel Bayındır'ı "çiçeğin başkenti" yapan Zeynep Çakır'ınmış ve heykeltraş Mustafa Toygar tarafından yapılmış...
Yaşayan heykel, İEF döneminde sergilenmeye başlamış...
Hımmm...
Ben "rutin geçiş güzergahımda" olmayan "çiçek heykeli" geç fark etmişim de, anlamadığım bölüm şu...
Böyle güzel bir proje, anlamsız bir ışıklandırmayla, nasıl bu hale getirildi!
***
Bakın vallahi, ekstradan korkutmak için, dev heykellere yeşil ışıklar yansıtmanıza gerek yok! İzmir Fuarı, zaten "Dr Jeykıll, Mr Hyde" modunda...
Yetersiz güvenlik önlemleri, "Her yer karannnlıkk" şarkısını söyleten ıssız güzergahı ile geceleri zaten yeterince ürkütücü!
NE İSTEDİNİZ ŞEKERİMDEN!
Ey çayı şekersiz içenler... Bunu nasıl yapıyorsunuz yahu... Bir çay keyfim vardı, o da keyif olmaktan çıktı...
- Hem spor yapıyorsun, hem de çayı şekerli mi içiyorsun sen?
- Madem kas yapacaksın, o şekerle olmaz o iş!
- Bırak şunu Nil!
Eşin dostun tepkisi yetmiyormuş gibi, bir mekanda çay geldiğinde, "Şeker de rica edebilir miyim" dediğim garson, bana uzaylı görmüş gibi bakıyor! Sanırsın şeker yerine, kezzap istedim! Zannedersin obezim de kilo üstüne kilo ekliyorum...
Yahu, hayatında yediği baklava sayısı belli birine bu kadar mahalle baskısı yapılır mı? Neyse... Zafer onların... Bıraktım...
Millet sigarayı bırakır, ben şekerli çayı bıraktım...
Bünye kaç günde alışıyordu bu yeniliklere? Bilimsel olarak 21 gün mü?...
O zaman... Şafak 18 başka yok!
YILMAZ HOCAM İZMİR'DE DE SÖYLE
Yılbaşı gecesi bir televizyon programına katılıp şarkı söyleyen ünlülerden biri de Yılmaz Vural'dı... O nasıl bir sesti öyle hocam... Gecenin yıldız şarkıcısı sendin! Hocam ama aşk olsun!
Bu yeteneğini neden Göztepe'nin teknik direktörlüğünü yaparken göstermedin...
Şöyle İzmir'de de bir şarkı patlatsaydın!
Eğer Göztepe'ye geri dönersen vallahi bir konser ver, o stadı doldururuz, söz!
Hocam yalnız bu arada, o ne efkardı öyle!
Söylesene kim beyazlattı senin şaçlarını!