Nil Kuyumcu

Askerim... Sevdiklerin emanetimizdir!

Şu fotoğrafa bir bakın...
Paris...
O ünlü Eyfel Kulesi...
Aşkın neredeyse evrensel hale gelmiş sembolü...
Bir çift...
Aşkla öpüyor adam...
Sevgiyle sarılıyor...
Sarıldığı kadın, o anı ölümsüzleştirmek için fotoğrafını çekiyor...
Ölümsüzleştirmek!
Ölmüyor zaten Piyade Üsteğmen Oğuz Kaan Usta... Türk Milleti'nin şehidi olup, ölümsüzleşiyor...
Zeytin Dalı Harekatı'nda, Piyade Astsubay Üstçavuş Musa Özalkan'dan sonra ikinci şehidimiz...

***

Bu terör belasından kurtulmak için yıllardır verdiğimiz savaşta gerçekleştirilen en büyük hamlelerden biri harekat...
Biz, böyle acı fotoğraflara defalarca baktık... Defalarca gözyaşı döktük...
Pek çok eş, sevgili, çocuk, anne, baba, kardeş ve milletine aşkla bağlı olanlar, şehit acısını yüreğinin her bir zerresinde hissetti... Ama kazınmak bilmedi kökleri...
Sona ermedi hainlikleri...

***

Bazen bir yılbaşı gecesi, yeni yılı beklerken çıktılar bu milletin karşısına...
Bazen bir maçta, en neşeli tezahüratların arasına daldılar...
Bazen bir otobüs yolculuğunda patlattılar bombalarını...
Bazen bir havalimanını taradılar...
Bazen AVM'leri ateşe verdiler...

***

Bazen, İzmir Adliyesi'nde olduğu gibi, hiç beklenmedik bir anda yapılan saldırıda kahramanca kendini feda eden Şehit Polis Fethi Sekin'lerimiz oldu bizim...
Bazen de, düşmanın alnının ortasına kurşun sıkmak, mağaralarını yerle bir etmek için bir harekata katılan şehitlerimiz oldu...

***

İşte, Piyade Üsteğmen Oğuz Kaan Usta ile Piyade Astsubay Üstçavuş Musa Özalkan, Türk Milleti için şehit olmayı göze alarak çıkmışlardı o harekat yoluna...
O kadar göze almışlardı ki, Astsubay Üstçavuş Özalkan ardında bir vasiyet bırakmıştı... Şehit olunca devletin ailesine vereceği parayla, Telafer'deki çocuklar için anaokulu, kreş veya kültür merkezi yapılıp adının verilmesini vasiyet etmişti...

***

Türk askerinin farkı budur işte...
Şanlı ordumuzun farkı bu...
Kendisinden, hatta ailesinden bile daha çok "vatanını" düşünür Türk askeri...
Onlar önce vatanını kurtarır...

***

Madem öyle...
Onların yazmadığı vasiyetleri de biz yerine getireceğiz...
Çünkü onlar bize emanetler bıraktılar...
Evliydi ikisi de...
İkisinin de canı kadar sevdiği kızı vardı...
Küçük iki kız çocuğu babasız kaldı...
İki genç kadın, sevdiği erkeği kaybetti...

***

Bakın fotoğraflara bir daha...
Bazen vasiyet yazmak gerekmez değil mi?
Küçük kızların, baba sevgisini veremeyiz ama, bu milletin her ferdinin onların yanında olduğunu hissettirebiliriz...
O çocukların babası senin, benim, bizim için şehit olduysa eğer, sevdikleri emanetimizdir!
Ve emanetlere sahip çıkmak hepimizin "vatan" görevidir...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.