Bir tankın üzerine çıkmış...
Şanlı Türk ordusunun üniforması, başında beresi, tüm heybetiyle duruyor...
Pek çoğumuzun gitmeye cesaret edemeyeceği bir coğrafyaya doğru, bir zafer kazanmak için ilerliyor...
Yüzünde ne bir korku ne bir çaresizlik...
Gururlu...
Kendinden emin...
Gülümsüyor...
Tek kişilik bir ordu gibi güçlü gözüken bir asker...
Zeytin Dalı Harekatı'na katılan askerimize mikrofon uzatıyor televizyon muhabirlerinden biri...
"İstikamet neresi" diyor muhabir...
Gururla, "Kızılelma" diye cevap veriyor...
Kızılelma, yani "tarihi bir ülkü"...
Türk'ün cihan hakimiyetini anlatan sembolik kavram...
Devam ediyor muhabir...
"Ailene bir mesaj yolla." Şöyle cevap veriyor Mehmetçik:
- Beklemesinler...
Donup kaldım bu cevaba...
Gözlerimden akan yaşlara engel olamadım...
Kaç memleketin böyle kahraman, böyle mert askeri vardır...
Kaç asker, ölmeyi göze alarak bir yola böyle cesur çıkar...
Kolay değil bu ülkeye göz dikmek...
Kolay değil, anca arkadan vuran, kalleş bombalar yerleştiren, pusu kuran hainlerin amacına ulaşması...
Bu Türk Ordusu...
O anlı şanlı ordunun gözü kara askeri...
O askerlerin her birini kendi evladı gibi gören, gözünden yaş akıtan, dualarla uğurlayanları olduğu sürece...
Kimse ulaşamaz o kanlı hedefine...
Mehmetçik!
Mert askerim...
Yiğidim...
Aslanım...
Deme bir daha öyle "Beklemesinler" diye...
Biz seni de bütün arkadaşlarını da bekliyoruz...
Zaferinizi kazanın...
Bu ülkede yıllardır kalleş pusularla kan döken hain teröristleri inlerinde yok edin...
Hem onlara hem de bu insan müsveddelerine kucak açanlara, Türk Ordusu'nun gücünü gösterin...
Ve sağ salim vatana dönün...
Bekliyoruz...