Bak şimdi canım kardeşim!
"Komşu" musun, "Komşi" misin, "suyun öte yakası" mısın, nesin bilmem!
Yıllardır uçaklarla Ege'de it dalaşı yapılır, güler geçeriz...
"Ada"larda garip "sobe"lemeler oynanır; pek üstünden durmayız!
Sahil güvenlik gemileriniz, arada haddini aşar, "Hadi git işine ufaklık" der, büyüklüğü bizde bırakırız!
Neden?
***
Çünkü biliriz ki, bu iki ülkenin çocukları, yıllardır bir "düşmancılık" oynar; tarihte "acı" bir geçmişleri vardır ama yine de tuhaf bir şekilde birbirini sever!
Türkiye'nin belki de hiçbir yakın komşusu ile böyle bir ilişkisi yoktur...
Aynı denizin çocukları olduğumuz için, coğrafyamız, kültürümüz, yemeklerimiz, oyunlarımız bile benzediği için, bir sıcaklık yansıtırız yıllardır birbirimize...
***
Bir nedeni daha var elbette bu yakınlığın...
Belki de en önemli nedeni...
Atamız...
Atatürk'ün doğduğu evin Selanik'te olması...
Bizim "babamızın" doğduğu evin bulunduğu ülkenin, şehrin bizim için anlamı büyüktür...
***
Osmanlı Devleti, 8 Kasım 1912'de Selanik'i Yunan kuvvetlerine terk etmek zorunda kalmıştı...
İşte bu nedenle, Atamızın doğduğu ev, ne yazık ki sınırlarımızın dışında bırakıldı..
Biz, "Komşu" dediğimiz Yunanistan'a "istemesek" de bizim için çok önemli bir emaneti verdik!
Selanik'i...
"Baba evini" emanet ettik!
***
Peki şimdi ne oldu?
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ın da "haydutlar" diye nitelediği, radikal sağcı bir grup, Türk ve Atatürk dostu açıklamalarıyla tanınan Selanik Belediye Başkanı Yiannis Boutaris'a saldırdı...
2 yıl önce, Atatürk'ün doğduğu evin önündeki yola Mustafa Kemal Atatürk isminin verilmesi önerisinde bulunan, Türk-Yunan dostluğunu anlatıp, "Türkler kardeşim" gibi ifadeleriyle tanınan 76 yaşındaki Boutaris, neredeyse linç ediliyordu...
Sebep?
Gösteriye katılan Boutaris'in daha önce Atatürk ve Türkler ile ilgili olumlu konuşması!
Faşist göstericiler, Boutaris'in gösteri alanını terk etmesini istedi, gitmeyince de tekme tokat saldırdı!
***
Dedik ya, adalardaki "sahil gezintinize(!) "it dalaşlarınıza" ses etmedik, yine bizim Çeşmeli turizmcilerin isyanına rağmen, "Kur sofrayı Komşu geliyoruz" diyerek, tatillerde sizin ülkenizi tercih ettik ama "sınırınızı" da "haddinizi" de bilin!
Size bıraktığımız "baba emanetini" koruyup, kollayan bir Türk dostunu linç etmeye kalkarsanız, "Komşu"luk falan biter!
Atatürk, bu ülkenin bütün evlatlarının "kırmızı çizgisi"dir!
Ve Türklerin Atatürk sevgisini "zerre kadar bilen" biri, o çizgiyi geçmeyi aklından bile geçirmez!
***
Söz konusu Atamızsa, gerisi teferruat bile değildir Komşu!
Siestalar'da uykuyu fazla kaçırdın herhalde bugünlerde!
Bir Ege Denizi'ne girip çıkıp ayıl!
Sen seversin denizi!
Hem hafızanı da açar!
Ne de olsa yüzmeyi de Atatürk'ten öğrendin!