Vay be Tunceli nereden nereye...

Bazen bir tek kişi, bir kentin kaderini değiştirebiliyor...
Ya batırıyor ya çıkarıyor işte...
Bir kentin insanını ya teröre, hainliğe, kirli pusulara, kana, gözyaşına, kine, nefrete teşvik edebiliyor ya da onlara yeni bir hayat kapısı açıyor...
Tunceli'den söz ediyorum...
Ve Tunceli Valisi Tuncay Sonel'den...
Dün ajanslara şöyle bir haber düştü...
"Tunceli'den Polonya'ya tekstil ihracatı başladı. Önümüzdeki süreçlerde 8 Avrupa ülkesine de ihracatın yapılması hedefleniyor." Tunceli... Tekstil... İhracat...
Bu üç kelime yan yana gelince şaşırıyor insan...
Durup öylece kalakalıyor...
Sonra bir gülümseme beliriyor yüzünüzde...
"Vay be" diyorsun, "Vay be, demek isteyince olabiliyormuş."

***

Vali Sonel'in girişimiyle, Tuncelili bir işadamı tarafından geçen yıl kurulan tekstil fabrikasının yılda 85 milyon Euro ihracat yapacağı söylendi...
225 kişi de istihdam edilmiş...
Fabrikanın fotoğraflarına bakıyorum...
Kadınlar çalışıyor...
Ürünler koli koli Polonya yolculuğunu bekliyor...
Sonra filmi geri sarıyorum...
Hatırlayabildiğim terör yılları 1990'ların sonu...
Terörün tekrar hortladığı bela yılları...
Çok sevdiğim biri o dönem Tunceli'de görevdeydi...
Her gün yüreğim ağzımda ondan haber beklerdim...
Haber ajanslarını, gazeteleri korkarak okurdum...

***

Tunceli'nin pek bilinmeyen yüzünü anlatırdı bana...
Otobüslerin yollarda silahlarla tarandığı...
Asker ve polis lojmanlarına roket atarlarla saldırıların düzenlendiği yıllar...
Halk, askerine de polisine de düşman kesilmişti...
Zorunlu hizmete giden devlet mensuplarından kiralar, 1 yıl peşin isteniyordu...
Ve kiralar da hiç de öyle düşük rakamlar değildi...
Aynı vatanın evlatları kirli bir oyunun içine sürükleniyordu ve geriye acıdan başka bir şey kalmıyordu...

***

Sonra yakın geçmişi hatırlıyorum...
Hatta hatırlamak istemiyorum!
"Çözüm sürecinde", yollara saklanan "uyuyan bombalar"...
Uzatılan barış eli döneminde, sinsi sinsi yeraltına gömülmüş, sonra da askerimizin polisimizin geçtiği yollarda haince patlatılmıştı...
Bunları düşünürken, bir haber daha çarpıyor gözüme...
Hakkari'de 3 şehit...
Derin bir iç çekiyorum...

***

Durup, "daha büyük" düşünmeye çalışıyorum...
Tekstil fabrikası yaa..
Tunceli'de Polonya'ya ihracat yapan bir tekstil fabrikası...
O bölgenin halkı "tamamıyla" uyanırsa, hiç kimse, ama hiç kimse, bu vatanın topraklarına "uyuyan bomba" döşeyemeyecek...

***

Evet...
Vali Sonel'i daha önce de yazmıştım...
Göreve başlar başlamaz, kentte yaklaşık 1 milyon TL'ye yakın maliyeti olan festivali iptal ederek bu parayı üniversitede okuyan gençlere burs olarak vermişti...
Tunceli merkez ya da ilçelerinde ikamet edip, Munzur Üniversitesi ve Türkiye'deki diğer üniversitelerde okuyan 1008 aktif lisans öğrencisine, 8 ay boyunca ayda 200'er lira para desteğinde bulunuldu...
İzmir'den de sizi takip eden birileri var Sayın Sonel...
Harika işler yapıyorsunuz...
Umarım başlattığınız bu değişimi, bütün Doğu bölgesi örnek alır...
Kentler kapılarını teröre değil, ihracata, ekonomiye, değişime açar...
Ve...
Bir sonraki projenizi merakla bekliyorum...