Kediciklerin efendisi, çırpındıkça batıyor, battıkça da bu kez sahiden komikleşiyor...
"Kapuçino'nun kapıyla bağlantısı nedir" diyerek yaptığı "müthiş espri (!)" ile, kedicikleri gülerken kendinden geçiren; bizim beynimizde ise tamiri mümkün olmayan yaralar açan Adnan Oktar, mali tablosunu açıklamış...
Şu anda cezaevinde muhtemelen "Ben nerede yanlış yaptım" şarkısını söyleyen Adnan Oktar, polise verdiği ifadede, aylık gelirinin 3 bin 500 TL olduğunu söylemiş...
Hadi buyur!
Ayda 3 bin 500 TL ile lüks villalar, son model arabalar alınıyor, ihtişamlı bir hayat sürülüyor, televizyon kanalı sahibi olunabiliyor demek...
Ya bak biz de adamın günahını aldık, "Bu değirmenin suyu nereden geliyor" falan dedik...
Adam aslanlar gibi ayda 3 bin 500 TL kazanıyormuş, daha da ne yapsın!
Bir de bu gelirle, onlarca kediciğin, süt ve kuru mama masrafını karşılıyordu!
***
Yazık sana Adnan!
"Keşke bu kadar zor durumda olduğunu söyleseydin, aramızda para toplar, Oktar ve kedicikleri vakfına gönderirdik" diyeceğim ama, sen zaten şantajla, tehditle, şiddetle, bir sürü kişiden yeterince para almışsın.
Yoksa ayda 3 bin 500 TL'ye o hayat yaşanmazdı değil mi!
***
Gel gel sarışınım gel!
İşte Adnan Oktar'ın bu ifadesi, çok önemli bir gerçeği, hatta "atalarımızın" her dediğinin ne kadar doğru olduğunu kanıtlıyor!
Ne demiş atalarımız?
"Körle yatan şaşı kalkar!" Yıllarca "kediciklerle" yatıp kalkan Adnan da, "sarışın moduna" geçmiş işte...
Aksi halde, bu kadar lüks hayat yaşayan adam, "Aylık gelirim 3 bin 500 TL" dediğinde; polisi, savcısı, hakimi de karşılık olarak, "Madem aylık gelirin 3 bin 500 TL. Sen bu lüks hayatı yaşayacak parayı nereden buldun?" demeyecek mi?
Yapma Ednaen! Come ooonn!
Hayır saçını da sarıya değil, siyaya boyuyorsun ama yaaa...
"Gizli sarışın" kedicik seni!
***
Kızları hapiste tavlarsınız!
Adnan Oktar operasyonunda, en güzel fotoğraf, önceki gün düştü haber merkezlerine...
"Kız tavlama ekibi"nin hali... Bana göre, "çekicilikten" zerre kadar nasibini almamış bu adamlar, o "jön" halleriyle gece kulüplerinde, barlarda geziyor ve kadınları "aşk sözcükleriyle" kandırıyorlardı...
Adnan Oktar "azmettirici", o kız tavlama ekibi de "tetikçiydi"...
"Kalp tuzağına" düşürdükleri kadınların çöküşünü zevkle izliyorlardı...
Bir kadını en acımasız silahla, en zayıf yerlerinden vuruyorlardı...
Kalbe atış!
Ve şimdi, "Adnan'ın jönleri"nin süngüsü düştü!
Gözaltıyla başlayıp, cezaevi ile devam eden hayatlarının çöküşünü de, bu kez "masum pisi"ler büyük bir zevkle izleyecek..
***
Bak yine atalarımızı anmadan edemeyeceğim...
Ne demiş atalarımız...
Ava giden avlanır!