Özkan Binol

Muhteşem bir kara komedi

"Issız Adam"la geçen yıla damgasını vuran ve herkese bir düzine mendil ıslattıran Çağan Irmak, yeni filmi "Karanlıktakiler" de orta sınıf ahlak anlayışıyla hayatı şekil almış olan bir anne ve onunla yaşamak zorunda kalan genç bir adamın hikayesi ile hem ürkütüyor, hem de güldürüyor.
Egemen bir reklam ajansında ofis boy olarak çalışan ve ilerleyen yaşına rağmen annesi Gülseren Hanım ile aynı evde yaşamak zorunda olan genç bir adamdır. Annesinin psikolojik sorunlarıyla geçen bir hayat, Egemen için bir cehennem gibidir. Gülseren Hanım için ise Egemen hayattaki tek varoluş nedenidir. Gerisi ise kendisini hapsettiği evinde yaşadığı bitmeyen bir huzursuzluktur. İşi sayesinde dış hayatla bir bağ kurmak, Egemen'i az da olsa annesinin karanlık dünyasından uzaklaştırır. Öte yandan patronu Umay Hanım'a duyduğu ilgi genç adam için büyük bir açmazdır.
"Babam ve Oğlum" ile yıllar sonra melodramın yıldızını yeniden parlatan Çağan Irmak, diğer filmleri olan "Mustafa Hakkında Her şey" ve "Issız Adam" filmlerinde sorunlu anne-oğul ilişkisini yan öğe olarak kullanmıştı. Irmak "Karanlıktakiler" filminde ise bu konuyu tamamen filmin merkezine yerleştiriyor ve filmde gerilimden komediye birçok şeyi mükemmel bir şekilde bir araya getiriyor.

İKİ AYRI DÖNEM

Adeta bir heykeltıraş kıvamında karakterlerini derinlemesine şekillendiren Çağan Irmak, farklı statüye sahip karakterleri ile de (özellikle kadınlara dair) çeşitli sosyolojik saptamalarda bulunuyor. Eski bir apartman dairesinde geçmişiyle yaşayan yaşlı bir anne ve modern bir reklam ajansında çalışan, otuzlarında bir erkek. Başrole koyduğu bu iki kahraman ile Çağan Irmak, Türkiye'nin iki ayrı dönemini karşı karşıya getiriyor. Deli saraylı kıvamında, hala Osmanlı terbiyesi çerçevesinde yaşayan Gülseren Hanım ve eşinden boşanmış, reklam ajansı sahibi Umay karakteriyle de da kadınlarımızın toplumda nasıl bir süreç geçirdiğini yansıtıyor.
EN OLGUN FİLMİYLE
Gişede şampiyon olan filmlere imza atan Çağan Irmak, asla onların yaratacağı baskının altında kalmadan, risk alıp sinemada farklı türleri deniyor ve hiçbir filmi de birbirine gölge etmiyor. "Karanlıktakiler" ilk başlarda ünlü yönetmen "Hitchcock"un "Physo" filmini andırsa da bizim Egemen "Norman" gibi delirip kimseyi doğramıyor ve kendi karanlığına doğru yol alıyor.
Aynı şekilde, Gülseren Hanım da başlarda her şeyi deliliğe vursa da sonlara doğru hayatının sırrını seyirciyle paylaşıyor. Konu ilerledikçe sıradanlaşmaya başlayan bir hikayeyi Çağan Irmak ustalığıyla sıra dışı bir hale getiriyor. Her zaman güzel bir sinema dili ve şahane bir sinematografiyle filmini oluşturan Irmak, kariyerindeki en olgun filmle seyircisini selamlıyor.
ÖDÜLLÜ OYUNCULUKLAR
Atmosfer yaratmakta usta olan Çağan Irmak, oyuncu seçerken de farkını gösteriyor. "Babam ve Oğlum" da Hümeyra'nın, "Issız Adam"da "Yıldız Kültür"ün oyunculukları unutulmamışken bu kez de "Meral Çetinkaya" ile yine bir fenomen anne yaratıyor. Yılların oyuncusu "Gülseren Hanım "rolünde ödüle koşuyor. Kuşkusuz Egemen'de çizdiği kompozisyon ile "Erdem Akçe" ve Umay'daki yorumu ile "Derya Alabora" da unutulmamalı. Ümüt Ünal'ın "Ara" filminde fena halde gümbürtüye giden Akakçe, "Karanlıktakiler"de adeta devleşiyor.
Çağan Irmak yine çok konuşulacak bir kara komediyle sezonun ilk bombasını patlattı. Darısı, erken emeklilik yaşayan Yavuz Turgul ve tembellik yapan Mustafa Altıoklar'ın başına.
İyi seyirler.
HAFTANIN FİLMLERİ
Son Veda

Japonya'ya en iyi yabancı film Oscar'ını kazandıran "Son Veda" sanat filmi sevenler için bire bir. Karısı Mika ile memleketine dönen Daigo, cesetlerin yakılmadan önce törensel olarak 'tabutlanması' işinde çalışmaya başlar. Ölümün çeşitli biçimleriyle karşılaşan Daigo yaptığı işin bir çeşit hayata saygıyı ifade ettiğini anlamaya başlar. Kocasının işi bırakmasını isteyen Mika, red cevabı alır.
Oyuncu
Toplumdan uzak yaşayan milyarder Ken Castle, tartışılan bir oyun biçimini yaratmıştır: "Slayers". Bu oyun milyonlara fantezilerini tüm dünyanın gözü önünde sergileyebilme imkanı sağlayan çok-oyunculu bir online oyundur. Fakat oyun yeni ve korkunç bir boyut kazanmak üzeredir. İnsanlar insanları oynayacaktır. Gerard Butler'ın olağanüstü oyunculuğunu kaçırmayın.
Acı
İnsana yakışır bir şekilde yaşamak için insanca olmayan her şeye "hayır" demek gerektiğini anlatmaya çalışan, insana, hayata ve evrene dair bir hikaye... Erzincan'ın iki bin metre yüksekliğindeki bir dağ köyünde, olağanüstü zor koşullarda çekilen filmde Nesrin Cavadzade ve yılların deneyimli oyuncusu Erol Demiröz başrolde. Bu filmdeki oyunculuklara dikkat.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.