Kadın olmanın kaderi
"Precious" Harlem'de ona zulüm eden annesiyle beraber yaşayan 16 yaşında genç bir kızdır. Babası tarafından tecavüze uğrayan Precious aynı adamdan ikinci defa hamile kalmıştır. Eğitim hayatı da parlak gitmemektedir. Sınıfın "sorunlu" kızı olmasından dolayı, okul yönetimi Precious'ı özel bir eğitim programına gitmeye zorlar. Burada benzer geçmişlerden gelen Afro-Amerikalı genç kızlarla beraber yeni bir hayata adım atar. İdealist öğretmeni ise ona yeni bir umut ışığı olur.
KİM BU KADINLAR?
"Her şey evrenin bir armağanıdır" sözüyle başlıyor film. İki kez babasının tecavüzüne maruz kalan bir genç kız düşünün. İkisinde de hamile kalan. Bir anne düşünün tüm bu taciz/tecavüze göz yuman, yok sayan. Bunlar evrenin bir armağanı olabilir mi? Olsa olsa cehalet ve uyuşturucuyla kafayı yemiş bireylerin evrende yarattıkları kirlilik olabilir.
"Kadın olmanın kaderi" gibi başlayan film eğitimsizlik/ göçmenlik/ azınlık / yoksulluk
gibi toplumsal konulara da dikkat çekerek Amerikan rüyasının nasıl bir kabus olduğunu gösteriyor.
Precious yaşadıklarıyla ve fiziksel özellikleriyle o kadar gerçek ki önce acıyarak bakıyorsunuz ama bir süre sonra sevmeye başlıyorsunuz. Onun hayatta bir yerlerden yırtmasını istiyorsunuz. Çok masum çünkü o. Başına gelenler ise büyük talihsizlikten başka bir şey değil. Öyle bir annesi var ki olanlardan kocasını değil kızını suçluyor. O kadar kızgın ki kızına şiddet uygulamaktan kaçınmıyor. Öfke dolu. Parasızlık, cahillik dört bir yandan kuşatmış onu. TV, yemek ve sigara. Bütün hayatı bu. İzlerken ondan nefret ediyor, kızıyor, yer yer onu anlıyor ama tıpkı kızı gibi affetmiyorsunuz.
TAM KADIN FİLMİ
"Precious"daki kadın oyuncuların performansları uzun süre hatırlanacak gibi gözüküyor. Başta "Precious"ı canlandıran "Gaburey Sidibe. O kadar doğal oynuyor ki etkilenmemek imkansız. Gaburey yeteneğiyle sinemada adeta siyah bir inci gibi parlıyor. Filmde olağanüstü bir oyunculuk gösterisi yapan diğer isim ise anne rolündeki Mo 'Nique.
Son derece zor bir rolün altından ustaca kalkan sanatçı, performansı ile Oscar'a kadar uzandı. Ve bir başka ilginç isim ise pop yıldızı Mariah Carey. Sosyal yardım görevlisini oynayan Carey itiraf ediyorum oyunuyla herkesi şaşırtıyor.
İkinci filmini çeken Yönetmen Lee Daniels kutlamak istiyorum. Bu çok zor, yürek sızlatan filmde dengeleri korumayı çok beceriyor. Her şeye rağmen hayata umutla bakmak gerektiğinin altını çiziyor. Filmin görünmeyen bir diğer kahramanı ise yapımcılığı üstlenen Oprah Winfrey. O olmasaydı bu film bu kadar çok kişiye maalesef ulaşamazdı. Toplumsal olaylara duyarlılığı nedeniyle övgüyü hak ediyor.
Kapalı kapılar ardındaki bir insanlık suçuyla seyirciyi yüzleştiren "Precious" son yılların en başarılı, en önemli filmlerinden biri. Kesinlikle kaçırmayın.
İyi seyirler.
Haftanın filmleri
Zindan Adası
Oscar ödüllü usta yönetmen Martin Scorsese ve Leonardo DiCaprio "Zindan Adası" filminde yeniden bir arada. Massachussets sahili açıklarındaki Zindan Adası'nda suç işlemiş akıl hastalarının tedavi edildiği bir psikiyatri hastanesi vardır. Teddy ve Chuck adlı iki polis müdürü, Rachel adlı bir katil hastanın esrarengiz şekilde kayboluşunu soruşturmak üzere görevlendirilmişlerdir. Şiddetli bir kasırga nedeniyle hastayı aramaya başlayan polislerin işi zorlaşır. Sezonun en iddalı filmlerinden biri olan "Zindan Adası"nı kaçırmayın.
Ölümcül Tuzak
Çavuş James yeni atandığı görevinde, yüksek eğitim almış bir grup askeri şiddet dolu bir çatışmaya gönderir ve emir altındaki askerler Sanborn ve Eldridge'i ölümcül bir şehir muharebesinin içine salarak onları şaşırtır. James adeta ölüme meydan okurca kaygısız davranmaktadır. Askerler yeni ve vahşete eğiilmli önderlerini zaptetmeye çalışırken, şehir de kaos ortamına dönüşür ve James'in karakteri, yanındaki herkesin hayatını değiştirecek şekilde açığa çıkar. En iyi film ve en iyi yönetmen dahil birçok dalda Oscar kazanan filmi görmek için iyi bir fırsat.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.