Hayata anlam katmak
KİM BU PALOMA?
Paloma, Paris'te dış dünyanın hızlı temposundan uzak bir çevrede yaşayan 11 yaşında, zeki ve sıkkın bir kızdır. Hayatı küçük yaşta çözdüğünü, her şeyin anlamsızlığa hizmet ettiğini düşünmektedir. Boş şeyleri dert edindiğini düşündüğü ablası başta olmak üzere politikacı babasını ve etrafındaki herkesi videoya çeker. 12'nci yaş gününde intihar etmeye karar veren Paloma, ölümle randevusuna yaklaşırken apartman görevlisi Renee'nin kitaplarla dolu dünyasını keşfeder. Apartmana taşınan Mösyö Kakuro Ozu ise birden bire Paloma'nın hayatına renk katar.
'Hiç'lik noktasına geldiğinizde artık geri dönüş şansı yoktur. Hayatı yaşanılır kılmak için hep ona bir değer katmaya, anlamlandırmaya çalışırız. Bunun için birçok sanat eseri üretiriz. Ben kimim? Neden yaşıyorum? sorusunun nefesini dönem dönem ensemizde hissederiz.
Paloma da bu soruya yanıt arayan küçük bir hanımefendi. Gerçi o küçük yaşına rağmen hayatı yalayıp yuttuğunu düşünüyor ama dostlar edindikçe de hayatın başka anlamları olduğunu keşfediyor.
Yıllar önce Steven Soderberg'in "Seks, Yalanlar ve Videoteyp" adında çok ses getiren bir filmi vardı. İlişkileri mercek altına alan bu filmde de başroldeki erkek kahramanın elinden kamerası eksik olmazdı. Kamera aslında hayatı sorgulamanın bir şekliydi. Balık hafızalılar için bir nevi bellekti. 'Yaşamaya Değer'de de küçük kızımızın elinden düşmeyen bir kamerası var. Durmaksızın hayatı kaydediyor. Kamera aynı zamanda Paloma'nın insanlarla iletişim kurma şekli.
İYİ OYUNCULUK
Filmde intihara meyilli Palome'yi "Garance Le Guillermic" canlandırıyor. Küçük oyuncu büyük performansıyla gerçekten göz dolduruyor. Bay Ozu'nun gizemli kişiliğini başarıyla canlandıran "Togo Igawa" oyunculuğuyla filme çok şey katıyor. Ve efsane oyuncu "Josaine Balasko", performansıyla izleyenleri bir kez daha hayran bırakıyor. Gerard Depardieu ve Carole Bouquet'in başrollerini paylaştığı "Senin İçin Fazla Güzel" filmi ile unutulmazlar arasına giren Balasko, 'Yaşamaya Değer'deki oyunculuğu ile sanatının doruğuna çıkıyor.
Felsefe profesörü Muriel Barbery'nin çok satan kitabından uyarlanan 'Yaşamaya Değer', yazarın mesleğinden de kaynaklı olarak derin anlamların peşinde gidiyor. Bu kitaptan uyarlanan senaryosu ile etkili bir ilk filme imza atan Mona Achache (1981 doğumlu), yaşından daha olgun bir filmle seyircisini selamlıyor.
FOCTATUM
Nihilistlikten söz açmışken Bukowski'den bahsetmemek olmaz. Efsane nihilist Charles Bukowski'nin 'Focfatum' kitabından uyarlanan film, sinemalarımıza gelmedi ama DVD olarak raflardaki yerini aldı. Başrolünü Matt Damon'ın oynadığı 'Foctatum'u, Bukowski seven herkese öneririm. İyi bir edebiyat uyarlaması olmuş.
Haftanın Filmi
Cennet Batı'da
Ünlü yönemen Costa-Gavras'ın filmi 'Cennet Batıda', dram, şiir ve mizah dolu bir yol hikayesi... Gavras mülteci sorununu beyaz perdeye taşırken, Odisseia destanının satırlarında geziniyor. Mültecilerin, hem gerçek hem de efsanevi bir yer olan Batı'ya kaçışı, siyasi filmlerin ustası Gavras'ın gözünden günümüze dair, geleceğe umutla bakan bir kahramanlık öyküsüne dönüşüyor.
Koy/The Cove
Dünyanın en iyi fotoğrafçılarından Louie Psihoyos'un yönetmenliğini üstlendiği Koy/The Cove, sinemacılar, eylemciler ve dalgıçlardan oluşan bir ekibin, Japon balıkçıların yunus katliamını izlemelerini konu ediyor. 2009 Sydney, Stockholm, Ghent ve Sundance'te 'İzleyici Ödülü', Seattle'da 'En İyi Film', Boston, Los Angeles, Toronto, Denver sinema eleştirmenlerinin 'En İyi Belgesel' ödüllerinin ardından Koy, 'En İyi Belgesel' dalında da 2010 Oscar'ını kazanan film oldu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.