Olgunlaştıkça Woodey Alen ve Ken Loach'un filmlerinden daha fazla keyif almaya başladım. İkisi de son yıllardaki favori yönetmenlerim. Hınzır Woodey 'What Ever Works' ile dahiliğini bir kez daha göstermişti. Şimdi sıra 'Ken Loach' ustada. Son filmi 'Hayata Çalım At'ta efsane futbolcu Eric Cantona ve bir posta dağıtıcısını bir araya getiren Loach, belki de kariyerinde ilk kez gerçek üstü bir filme imza atıyor.
'Hayata Çalım At' (Looking For Eric) ile Ken Loach, bizi Manchester'lı bir postacının hayatına sokuyor. Art arda yaşanan gelişmelerle hayatı paramparça olmuş ve ağır bir orta yaş krizi yaşayan postacımız Eric Bishop, oğlundan çaldığı bir joint'i içince hayatına Eric Cantona sanrısı dahil oluyor. Futbol hayatı boyunca Manchester United'dan David Beckham'a, Alex Ferguson'dan Ryan Giggs'e kadar birçok takımın, futbolcunun ve teknik adamın hayatını değiştiren 'King' Eric, postacının hayatını da değiştirmeye başlıyor.
Muhalif sineması ile her zaman takdir toplayan Loach 'Hayata Çalım At'ta kitlelerin afyonu futbolun aslında hayatımızı başka açılardan da nasıl değiştirebileceğine dair espiri dozu yüksek fikirler üretiyor. Belli bir rutin içinde hayatını sürdüren postacı Eric, geçmişle bugün arasında sıkışıp kalmıştır. Dans bir zamanlar en büyük tutkusu olmuş. Hayatındaki ilk büyük aşkını da burada yaşamıştır. Şimdiyse iki üvey oğlunun sorunlarıyla uğraşmaktadır.
Eric'in aslında hayatında en çok ihtiyaç duyduğu gerçek bir dosttur. Bir gün 'joint' içtiğinde karşısında futbolcu Eric Cantona'yı bulur. Postacı Eric, adaşı Eric Cantona'ya, "Futbol hayatındaki en önemli sahne nedir?" diye sorar. Cantona, futbol hayatındaki en önemli anın bir gol değil, bir pas olduğunu söyler. "Çünkü pas takımın geri kalanını da oyuna dahil eder" der. İşte filmin gideceği yol, burada ortaya çıkar ve bu düşünce Eric Bishop'un hayatına da yansır. Takım olarak çalışmak, beraber mücadele etmek postacı Eric'in de ilişkilerindeki ve ailesindeki sorunlarını çözmesini sağlayan yol olur. Cantona'nın yönlendirmeleriyle postacı Eric, sorunlarını dostlarıyla paylaşır ve çözüm için de en büyük desteği onlardan görür. Bu noktadan sonrası sinemada yapılmış en güzel dostluk filmlerinden birine dönüşür. Özellikle Cantona maskeli grubun baskını unutulmayacak sahnelerden bir tanesi.
MUHALİF SİNEMACI
Ken Loach demek muhalefet demek. Hayata muhalefet, sisteme muhalefet. Her daim İngiltere'nin politikalarını eleştirmiş, sistemdeki bozuklukları, işçi sınıfının sorunlarını gündeme taşımıştır. Loach bütün filmlerinin merkezine "özgürlük" kavramını yerleştirmiştir. Bu konudan hiçbir zaman ödün vermeyen Loach yıllar içerisinde sinema sektörünün baskısına, sansüre, dağıtımcıların ısrarına karşı her zaman muhalifliğini korumuş, özgürlüğün, öfkenin ve başkaldırışın sesi olmuştur. Futbol fanı olun ya da olmayın 'Hayata Çalım At'ı keyifle seyredeceksiniz.
Haftanın Filmi
Soraya'yı Taşlamak
Bu haftanın bir diğer önemli filmi, kuşkusuz "Soraya'yı Taşlamak". Gazeteci Freidoune'nun arabası bozulur, durduğu küçük köyde onun gazeteci olduğunu anlayan Zahra, konuşmak için peşine takılır. Yeğeni Soraya, köylüler tarafından vahşice katledilmiştir. Ölmeden önce yeğenine söz veren Zahra, vahşetin köyün sırlarının arasında kalmaması için elinden geleni yapmaya kararlıdır? Gerçek bir hikayeden yola çıkılarak çekilen filmin özellikle recm sahnesi çok etkileyici. Mutlaka izleyin.