Ataman'dan "İçimdeki Düşman"
MARJİNAL KİMLİK
Kutluğ Ataman, video ve film çalışmalarında marjinal bireylerin yaşamlarını konu ediniyor. Filmlerine konu edindiği kişilerin saplantılarını, iktidar ile kurdukları ilişkileri, bilinçaltı sorunlarını ve cinselliklerini açık sözlülükle konuşup, ifşa etmelerini sağlıyor. Bireylerin, anlattıkları hikayelerle kimliklerini nasıl dışa vurduklarını, buna karşılık her anlatımda kimliklerini nasıl yıkıp yeniden inşa ettiklerini sorunsallaştırıyor. Ataman kimlik politikalarının genelleyici yapısına bir alternatif sunarken, tarih yazımı, toplumsal/kişisel kimlik, bellek, çoğulluk, mit, oyun ve iktidar gibi çağdaş sanatın merkezindeki önemli konuları birbiriyle iç içe geçiriyor.
Kutluğ Ataman çalışmalarının merkezine koyduğu kişilerin ifadeleri akademik, kurumsallaştırılmış ve değişmez bir tarihin temsili üzerinden değil de, kişisel mitler ve maskeleme, perdeleme gibi esnek eylemler ile ortaya çıkıyor. Bu bireyler, kendi hikayelerini sözlü olarak aktarırken dilin dışavurum kolaylığını ve inandırıcılığını görünür kılıyorlar. Ataman çoğunlukla belgesel izlenimi sunan çalışmalarında gerçekle kurgu arasında gidip gelen bir anlatımı tercih ediyor. Ayrıca video çalışmalarını sadece görsel bir aktarım olarak değil, enstalasyon-heykel formuna dönüşen bir ekran düzeni ile biçimlendiriyor.
11 AYRI VİDEO
İçimdeki Düşman'da sanatçının 11 önemli çalışması yer alıyor. "Peruk Takan Kadınlar"da 1990'ların Türkiyesi'nde bastırılmış kimliklerini gizlemek için ortak olarak peruğu kullanan dört kadın bir araya geliyor. Dört ayrı ekranda bu kadınların peruk takma nedenleri tek tek yansıtılırken, Türkiye'nin yakın tarihinin kimlik sorununa dair toplumsal bir portre de ortaya çıkıyor.
"Ruhuma Asla" (2001) videosunda ise kendisine Türk Sineması'nın Sultan'ı Türkan Şoray süsü veren bir travesti yer alıyor. Çocukluğu boyunca asker babasından dayak yiyen, efemine davranışları nedeniyle üç yaşında psikiyatriste götürülen, İstanbul Emniyet'inde işkenceye maruz kalan Ceyhan'ın üç saatlik videosu çok etkileyici ve 18 yaşından küçüklere tavsiye edilmiyor. Bu enstalasyonda yer alan çok şaşırtıcı bir diğer çalışma ise "Türk Lokumu." Ataman'ın göründüğü ilk performans olan bu çalışmada sanatçı dansöz kılığında dans ediyor. Oryantalin dış görünüşü ve bütün hareketleri baştan sona klişe. Çünkü Ataman, Batı'nın "öteki"ne karşı bakış açısına ve egzotik tanımlamalara dikkat çekmek istiyor. Ayrıca, kadın ve erkek arasındaki ötekileştirmeyi de irdeliyor. "İçimdeki Düşman" sergisinde ayrıca "Bu Bir Fasit Daire" (2002), "99 Ad" (2002), "Veronica Read'in 4 Mevsimi" (2002), "Stefan'ın Odası" (2004), "Tanıklık" (2006), "Cennet" (2006), ve "fff" (2006-9) yer alıyor. Bu çalışmaların yanı sıra - "Thomas Dane Gallery" ve "29. Sao Paulo Bienali" 2010 tarafından desteklenen - "Dilenciler" (2010) adlı yeni bir çalışması da Avrupa'da ilk kez izleyicilere sunuluyor.
Öncelikle İstanbul Modern'i tebrik etmek istiyorum. Gerçekten adı gibi Türkiye'nin aydınlık ve modern yüzü. Konseptine yakışan sanatsal aktivelerle de toplumumuzun gelişimine büyük katkı sağlayan, eşi benzeri olmayan sıradışı bir müze. Tate Gallery gibi dünyaca ünlü müze/sanat evlerinde çalışmaları sergilenen Kutluğ Ataman'ın videoları için bir resrospektif düzenlemek hem 2010 Avrupa'nın Kültür Başkenti'ne hem de Istanbul Modern'in vizyonuna yakışan bir çalışma. Bu sergi İzmir'e gelir dersem sadece bir hayal olur. En iyisi siz bir hafta sonu buyurun İstanbul'a gelin, Kutluğ Atman'ın video enstalasyonlarını hayranlıkla/şaşkınlıkla/mutlulukla izleyin.
Kutluğ Ataman'ın sinema filmlerini merak eden sinema dostlarına da "Karanlık Sular", "Lola ve Bilidikid" ve Perihan Mağden'in romanından uyarlanan "İki Genç Kız"ı tavsiye ederim. (Keşke İstanbul Modern bu filmleri gösterebilseydi.)
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.