Söz gümüşse sükut 'Artist'tir
Bu kadar ilgi alaka gören 'Artist'in konusuna gelince: George Valentin Hollywood yıldızlarındandır. Özellikle köpeği Uggie ile çevirdiği macera filmleri, onu sessiz film döneminin ilahlarından biri yapmıştır. Son filmi 'A Russian Affair'in galasından çıktığında tesadüfen hayranı Peppy Miller ile çekilen fotoğrafı gazetelerin baş sayfasından basılır. Bu fotoğraf Peppy'nin önünü açar ve şöhret merdivenlerini çıkmaya başlar. Sessiz filmler yerini sesli filmlere bırakır. Bu yeni dönemde Peppy tam bir star haline gelirken, sesli film çekmemeye inat eden George ise unutulmaya başlar.
Art arda sinemanın ilk yıllarına saygı duruşunda bulunan filmler izliyoruz. Martin Scorsese'nin 'Hugo'sundan sonra şimdi de Michel Hazanavicius'un 'Artist'i bizi sinemanın en masum yıllarına taşıyor. Scorsese bunu en son teknolojiyle bezenmiş 3D bir filmle yaparken, Hazanavicius da ele aldığı dönemin filmleri gibi siyah-beyaz ve sessiz çekerek gerçekleştiriyor.
BİR YILDIZ DOĞUYOR
Aslında sinema tarihinde sessiz film dönemini anan film sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Bu yıllarla ilgili unutulmayan film 'Sunset Bulvarı'dır. Sessiz dönemin kraliçelerinden Gloria Swanson'ın başrolünü oynadığı filmde sinemaya sesin gelişinin o dönemin sinema sanatçılarını nasıl etkilediğini anlatır. Peter Bogdanovich'in 'Sihirli Kutu'su ve Mel Brooks imzalı 'Deli Dolu' filmleri sessiz film dönemini ele alır. Özellikle Brooks'un filmi döneminde epey ses getirmiştir. Hazanavicius ise 'Artist'te devri biten ünlü oyuncu, yeni doğan bir yıldız klişesini, komedi ve melodramı dengeli bir şekilde iç içe geçirerek mütevazı bir şekilde sinemalaştırıyor, yönetmenin de dediği gibi bu aslında sessiz film döneminin tekrarı değil, bugünden o yıllara modern bir bakış.
'Artist'te George Valentin ve Peppy Miller karakterleri ile Douglas Fairbanks, Gloria Swanson, Joan Crawford, Valentino ve John Gilbert gibi sessiz dönemin starlarına birçok gönderme yapılıyor. Ayrıca finalde George ve Peppy'nin yaptığı tap dansta Gene Kelly ve Ginger Rogers gibi ustaları hatırlamamak imkansız.
GERÇEK MEKANLAR
Filmin görselliği son derece etkileyici. Çünkü Warner Bros ile Paramount Stüdyoları, sessiz film starı Mary Pickford'un evi, Charlie Chaplin'in ofisi ve birçok ünlü yapımcının ofisleri filmin mekanları arasında. 'Artist'te müzik de önemle üzerinde durulan öğelerden birisi olmuş. Çünkü sessiz filmlerin olmazsa olmazlarının başında müzik geliyordu. (Filmde de sık sık göreceğiniz gibi, sinema salonlarında orkestra bulunuyordu.) Yönetmen Hazanavicius, müzikte Duke Ellington'dan Gershwin'e kadar o dönemi anımsatan birçok bestecinin yarattığı soundun izinden gitmiş.
'Artist' dünya sinemasına iki yıldız armağan etti: 'Jean Dujardin' ve 'Berenice Bejo'. Hazanavicius ve Dujardin daha önce James Bond filmlerinin Fransız usulü parodileri olan 'OSS 117' serisinde çalışmışlar. Bu filmdeki işbirlikleri adeta zirve yapıyor. Ününü kaybeden star rolünde Dujardin, -kazandığı birçok ödülün yanı sıra- şimdi de Oscar'a koşuyor. (Törende kalbim ondan yana atacak.) Filmin bir de Uggie'si var ki... Müthiş bir yetenek.
Bir Fransız, Hollywood'un yapamadığını yapıyor ve sinemanın en parlak yıllarını muhteşem bir filmle anlatıyor. Ve iki Fransız yıldız tek kelime İngilizce konuşmadan bizi o yıllara götürüyor. Bende 'Michel Hazanavicius' ve 'Jean Dujardin'in önünde saygıyla eğiliyorum.
HAFTANIN FİLMİ
Savaş Atı
Albert'in babası, Joey adındaki atı bir İngiliz süvarisine satar. At cepheye gönderilir. Joey, karşılaştığı herkesin hayatını etkiler ve değiştirir. Atını unutamayan Albert, onu bulup eve getirmek için Fransa'daki savaş meydanına gitmek üzere evden ayrılır. Steven Spielberg'in yönettiği filmde Emily Watson, David Thewlis ve Peter Mullan başrolleri paylaşıyor. Kaçırmayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.