Dipsiz bir kuyu umutsuzluk...
Elena zengin ve yaşlı Vladimir ile evli bir hemşiredir. Elena bir eş olmanın yanı sıra adamın hemşiresi hatta hizmetçisidir. Bir gün Vladimir kalp krizi geçirince bir vasiyet hazırlamaya karar verir. Bütün mal varlığını ilk eşinden olan kızına bırakacaktır. Bunun büyük bir haksızlık olduğunu düşünür Elena. Çünkü onun da- önceki evliliğinden- işsiz bir oğlu, gelini ve torunları vardır. Çok geç olmadan Elena'nın kritik bir karar alması gerekecektir.
KAPİTALİST RUSYA
Kamerasını günümüz Rusya'sına çeviriyor yönetmen Zvyagintsev. Elena ve Vladamir'in rutin bir güne uyanmalarıyla başlıyor film. Son derece pahalı bir apartman dairesinde yaşayan çiftin evli olup olmadığını başlarda anlamak pek mümkün olmuyor. Elena sanki evin hizmetçisi, yaşlı adamın hemşiresi. Gün içinde evden çıkan Elena alışveriş yapıp varoşta oturan işsiz oğlu ve gelinini ziyarete gidiyor. Anlıyoruz ki Elena ve Vladimir'in arasında ciddi bir sınıf farkı mevcut.
Vladimir'in ise kızıyla başı derttedir. Alkol ve uyuşturucu bağımlısı Katherina adeta babasından, onun parasından utanç duymakta. Filmin en can alıcı sahnelerinden birisini hastane odasındaki baba-kız arasında geçen diyalog oluşturur. Vladimir'in yaşama amacı sadece para ve onun sağladığı güç olmuştur. Hayatı, ailesini ve sevgiyi es geçmiştir para uğruna.
Yönetmen Zvyagintsev cesur bir şekilde günümüz Rusya'sını, kapitalist düzeni eleştiriyor. İki farklı aile yapısıyla komünizm sonrası yokluk içinde bekleyen varoşla, diğer kesim yeni Rusya'nın zenginlerini incelikli bir şekilde resmediyor. Kapitalist Rusya'da güç sahibi olmanın ve hayatta kalmanın tek yolu olan "para" için her yol mübah. Ne ilahi adalet ne de evrensel değerlerden söz etmek mümkündür böyle bir dünyada.
MÜTHİŞ OYUNCULUK
Her filmiyle kendisini aşıyor Andrei Zvyagintsev. "Dönüş" filmiyle tanıdım onu. İki erkek çocuğun yıllar sonra babalarıyla karşılaşmasını anlatan bu şiirsel film sersemletmişti beni. Sonra "Sürgün"le devam etti sinema yolculuğuna. Vicdan azabı ve günahın acısıyla sarsılan bir ailenin öyküsü tarifsiz hüzünlere savurdu seyredenleri. "Elena" ile "ahlak" kavramını tartışıyor şimdi de. Yine kendine özgü atmosferi ve şık stiliyle. Filme yönetmen Andrei Zvyagintsev kadar kadar "Elena"yı oynayan Nadezhda Markina'nın da performansıyla filme damgasını vurduğunu özellikle belirtmek isterim.
Sezonun en iyilerinden biri olan "Elena"yı mutlaka seyredin.
Haftanın Filmi
Geriye Kalan
Sevda eşinin kendisini Zühal adında bir kadınla aldattığını öğrendiğinde yıkılır. Hayattaki bütün varlığını kocasının üzerine kurmuştur. Zuhal ise dul ve hasta oğluyla bir yaşamaktadır. Cezmi heyecan, tutku ve güven duygusu getirmiştir Zuhal'in hayatına. Hem Sevda hem Zuhal Cezmi'den vazgeçmezken Zuhal'in eski eşi Mustafa'nın çıkıp gelmesiyle dengeler alt üst olur.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.