Savulun "Karaoğlan" geliyooor!..

Son yıllarda peş peşe Marvel'in çizgi romanlarından uyarlanan filmleri izlerken bizimkilerde "tık" yoktu. Belki de geçmiş yıllarda yapılan ucuz uyarlamalardan dolayı bu sulara pek girilmiyordu. Sonunda Türk Sineması çizgi romanlarımızı hatırladı ve Suat Yalaz'ın unutulmaz "Karaoğlan"ına sinemada yeniden hayat verdi.
Dilerseniz kısa bir özet diyelim, Karaoğlan'ın hızına yetişelim. 1238 yılında Camoka'nın önderliğindeki Moğolların ordusu Anadolu kapılarına dayanır. Bu istilaya karşı Türk devletleri beraber savaşa girmeye karar verirler. Önce Çise Hatun'u Altın Orda devletine gelin vermek isterler. Bunu öğrenen Moğollar, birliğin oluşmasını engellemek için Çise Hatun'u öldürmeye karar verirler. Çise Hatun'sa Karaoğlan'ın koruması altına verilmiştir. Anadolu topraklarının kaderi Karaoğlan'a ve onun çevresindekilere bağlıdır. Bayırgülü, kılıç ustası Baybora, yaman savaşçı Balaban ve Karaoğlan'ın akıl hocası Çalık, bu şanlı destanın kader ortağıdır.
Çizgi romandan beyazperdeye
Çizgi roman dediğimizde akla ilk Tommiks-Teksas gelir, Kaptan Swing'in yeri de sevenlerinin gözünde ayrıdır. Süperman ve Conan'ı da unutmamalı. Bu kahramanları severdik sevmesine ama gönlümüzde yerli kahramanların yeri farklıydı. Başı Suat Yalaz'ın yarattığı "Karaoğlan" çekiyordu. Sonra Sezgin Burak'ın "Tarkan"ı, Ayhan Başoğlu'nun "Malkaçoğlu" ve Rahmi Turan-Abdullah Turan ikilisinin "Kara Murat"ı yerli kahramanlar takımını oluşturuyordu.
Karaoğlan deyince aklımıza ilk Kartal Tibet geliyor. 1965-72 yılları arasında, çizeri Suat Yalaz'ın yönetmen olarak imza attığı yedi tane Karaoğlan serisi çekildi. Yeşilçam'ın kısıtlı koşullarla yapılan bu uyarlamalardan yıllar sonra "Karaoğlan" dev bir prodüksiyonla beyazperde de yine dörtnala koşuyor. Hatta Altaylardan gelen yiğit aksiyon sahneleriyle nefesleri kesiyor. "Karaoğlan" savaş sahnelerindeki başarısıyla göz ziyafeti çekiyor. Bu sahnelerle göğsünü gere gere benzerlerine meydan okuyor.

Görsellikte iddialı
"Karaoğlan" görsellikte açık ara koşarken senaryoda maalesef tökezliyor. Senaryo bir türlü akmıyor. Keşke çizgi romanda olmayan unsurlarla hikaye zenginleştirilseymiş. Mekandı, kostümdü hepsi başarılı ve inandırıcı bir atmosferi fazlasıyla destekliyor. Kuşkusuz, bunda yönetmen Kudret Sabancı'nın payı büyük. Birçok reyting şampiyonu dizinin yönetmenliğini yapan Sabancı "Laleli'de Bir Azize" ve "Anlat İstanbul" (filmlerden bir tanesi) gibi filmlerle sinemada kendini çoktan ispatlamış birisiydi. Festival filmi diye diretmeyip, popüler film yapmasını yürekten destekliyorum. "Karaoğlan"ın devam filmlerinde senaryoya da sıkı bir müdahale edeceğinden de eminim.
Ve oyuncular; "Volkan Keskin" yakışıklılığıyla zıpkın gibi bir Karaoğlan olmuş. Anadolu Ateşi'yle parlayan "Hasan Yalnızoğlu" başarılı bir Camoka tiplemesi yaratmış. Bu karakteri eskiden oynayan Danyal Topatan'ı da rahmetle anmak isterim. Baybora'da "Hakan Karahan" gayet iyi ve "Müge Boz" muhteşem Bayırgülü performansıyla parmak ısırtıyor.
Neticede; aksiyon sahneleriyle seyirciye beklentinin ötesinde güzellikte dakikalar vaat eden bir film Karaoğlan. Darısı diğer çizgi roman kahramanlarının başına.

Haftanın Filmi
Entrika
Büyük bir ticaret imparatorluğunu yöneten Robert Miller bir gece bir trafik kazası geçirir; kendisi sağ kurtulur fakat herkesten gizlediği yasak aşkı kazada can verir. Miller, kaza sonrası gizli ilişkisinin ortaya çıkmasını göze alamaz ve riskli bir plan yapar. Tam şirkette her şeyin yoluna girdiğini düşündüğü sırada olayı araştıran detektif Michael Bryer planlarını alt üst edecektir... Filmin başrollerini Richard Gere, Tim Roth ve Susan Sarandon paylaşıyor.