İki gündür çok önemli bir misafiri ağırlıyor Ankara. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi ve en hızlı yükselen gücü Çin Halk Cumhuriyeti'nin Devlet Başkan Yardımcısı Xi Jinping.
İki yıl önce imzalanan stratejik işbirliği anlaşması sonrasında Türkiye-Çin ilişkilerine yeni bir boyut kazandırmak için gelen Jinping, Çin'in müstakbel Devlet Başkanı ayrıca.
2011 rakamlarıyla 26 milyar dolarlık yatırım yapan bir yükselen güç olarak Türkiye ile ticari işbirliğini arttırma hedefinde olması, herkesi heyecanlandıracak boyutta.
Gelelim bu dünya deviyle Ege'nin alakasına...
Dün, Ankara'da Çankaya köşkü'nde Jinping onuruna bir öğle yemeği verdi Cumhurbaşkanı Gül. Bu yemeğe İzmir'den iki isim katıldı; İTO Başkanı Ekrem Demirtaş ve işadamı İlhan Gürel. Bu iki isim. Haziran 2009'da, yine Cumhurbaşkanı Gül'ün Çin'e yaptığı gezide de bulundular ve Ege için, Türkiye için çok önemli bir imzaya tanıklık ettiler.
Dün 12.30 itibarıyla Türkiye adına Cumhurbaşkanı Gül, Çin Halk Cumhuriyeti adına da Jinping arasında imzalanan anlaşmaya göre Türkiye'den Çin'e tütün ihracatı 150 milyon dolara çıktı. Düne kadar yılda sadece 3 milyon dolarlık bir ihracatın geçerli olduğu düşünülürse; iki lider arasındaki imzanın önemi bir kez daha anlaşılır. İki buçuk yıl önce Pekin'de ilk temelleri atılan bu imzanın anlamını biraz daha açalım dilerseniz...
2 buçuk yıllık süreç
Bir zamanlar Ege'nin en büyük ihracat kalemi olan tütün, maalesef artık eski yıllardaki hacminde değil. Ege'de 120 bin tonlardan, 35-40 bin tonlara kadar gerileyen tütün üretiminin getirisi, 600 milyon dolarları aşıyordu.Bir süre öncesine kadar Türkiye'nin tarım ürünleri ihracatında yüzde 7.2 payı olan tütünün payı artık yüzde 3'lerde.
Tütün politikalarındaki dalgalanmaya bir de Çin ile özel durum eklenince, tütün üreticisinin sıkıntısı da arttı. Çin, yıllık tütün alımının yüzde 50'sini gerçekleştiriyor, Arjantin, Brezilya ve Türkiye gibi ülkelerden. Ancak "mavi küf" denilen bir hastalık sebebiyle, 3 yıl stokta beklemiş tütünleri alıyor. Bu 3 yıl içinde hastalığın olmadığını veya iyileştiğine inanıyor ve alımını yapıyor. İşte, iki buçuk yıl önceki Çin ziyaretinde bu konu gündeme getirildi ve Çin ile diplomatik ve ticari temas başladı. Atılan imzanın önemini size anla
Başta Cumhurbaşkanı Gül olmak üzere, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Pekin Büyükelçimiz Murat Esenli ve Pekin Ticaret Ateşesi Ender Öncü'nün yürüttüğü ince diplomasi, bu kotanın kaldırılmasını sağladı. Bu süreçte en yakın takip de, İTO Başkanı Demirtaş'tan geldi. İmzanın daha mürekkebi kurumadan, henüz Çankaya köşkünden çıkmayan işadamı İlhan Gürel ile konuştum.
Mutluluğu sesine yansımış, son yıllarda önemli bir ivme kaybeden tütün üretiminin hem Türkiye hem de Ege'de yeniden eski günlerine dönebileceğine inancı artmıştı.
50 kat arttı
Emeği geçen herkese teşekkür ederken, bir konuya daha dikkat çekti İlhan Bey. "Atılan imzanın önemini size anlatmam için rakamlara bakmanız yeterli. 3 milyon dolardan 150 milyon dolara çıkan bir ihracat rakamından sözediyoruz. Çin'de imal edilen tütüne sadece yüzde 1 oranında Türk tütünü karıştırılması durumunda ortaya çıkan rakam; 10 milyon kilo. Ama bundan sonra atılacak bir adım daha var. Ege'deki tütün üreticisini ve köylüsünü tekrar tütün ekmeye teşvik etmek için; pirim verilmeli."
Ancak; tütün ihracatında tam 50 misli büyümeye karşılık gelen bu imzayla ilgili İlhan Bey'in önerisinde şöyle bir çekince var; AK Parti hükümeti, tarım politikalarında nakit teşvik ve pirim uygulamasını kaldırdı. Malum, geçmişteki yanlış politikalar sonucunda, Hazine'ye gelen yük süreci bu noktaya getirdi. Bu durumu hatırlattığımda İlhan Bey, dolaylı tedbir ve teşviklerin de; üreticiyi yüreklendireceği düşüncesinde. Büyük tütün üreticisi, köylünün üretimini teşvik için 8 TL'den 12 TL'ye çıkarmıştı geçen yılki fiyatı. Bu yıl, hükümetten gelecek olumlu adımlarla, üretimin de artmasıyla 10 binlerce kişiye de iş imkanı sağlanacağı hesaplanıyor.
Ben çok heyecanlandım bu güzel habere.
Her ne kadar sigara karşıtı bir kişi olsam da; ekonomik getirisinin bu denli yüksek bir kaleminde varılan bu noktada emeği geçen herkese yürekten teşekkür ederim...
250 milyon dolarlık yatırım
Gelelim; Çin'in müstakbel Devlet Başkanı Jinping'in Türkiye ziyaretinde heyecanlandıran ikinci konuya. Yeni Asır olarak bir süre önce İzmir-Manisa arasında Çin'in en büyük ikinci otomotiv üreticisi DFM'nin yatırım yapmayı planladığını yazmıştık defalarca. Çin Devleti de ortak DFM'ye. Geçen yıl Vali Cahit Kıraç, Belediye Başkanı Kocaoğlu ve İTO Başkanı Demirtaş, İstanbul'da Çinli firmanın yetkililerine Çince sunum yapmışlardı. 250 milyon doları bulacak bu yatırımda, Konya ve Gaziantep de düşünülüyordu ve bu sunumun amacı, yatırımcıları İzmir için ikna etmekti. İşte; Çin Devlet Başkanı Yardımcısı Jinping'in çok önemli Türkiye ziyaretinde İzmir de vardı aslında. Ancak, daha sonra program yoğunluğu sebebiyle iptal edildi. Resmi olarak açıklanmasa da; Jinping'in sözkonusu bölgede inceleme yapacağı konuşuluyordu. Ziyaret gerçekleşseydi aslında ikna olacağına kesin gözüyle bakılıyordu Çinli Liderin. Ancak; yine de kısıtlı Türkiye programına alacak kadar niyet ettiğine göre, 250 milyon dolarlık DFM yatırımı için İzmir'in tercih edilmesinin artık hayal olmadığı da anlaşıldı...