Şebnem Bursalı

CHP'nin iktidar hedefi

Bunca yıl (15 yıl) siyaseti yerinde izleyen bir gazeteci olarak, son dört yıldır İzmir'den siyaseti tahlil etmek her geçen gün biraz daha kolaylaşıyor sanki. Özellikle CHP konusunda, Başkan Aziz Kocaoğlu ve yol arkadaşı Alaaddin Yüksel'in son yıllarda parti içi dengelerdeki ağırlıklarının artması da bu işi daha kolaylaştırıyor. Kurultayla ilgili analize başlamadan evvel, Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun Kurultay Divan Başkanlığı'ndaki etkin ve değme siyasetçilere şapka çıkartan profesyonelliğini anmadan geçemem. İki dönem yaptığı milletvekilliği ve Ankara siyasetini iyi bilmesi de elbette bu profesyonellikte çok etkili oldu.
Önceki kurultaylardan farklı olarak rakipsiz girdiği Genel Başkanlık seçiminde Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında verdiği mesajlara dikkat etmek gerekiyor. Bana göre konuşmasının en iddialı tarafı; "İktidar söylemi" idi. Çünkü; bundan önceki kurultaylarda, "iktidar hedefi" motivasyonu gibi bir durum kesinlikle yoktu. Kendisi de inanmış, kitlesini de inandırmaya yönelik bir enerji hissettim ben Kemal bey'de.
Kurultayın ana söylemi "değişim"e gelince;
Değişim öyle büyülü ve çekici bir kelimedir ki; altını da içini de iyi doldurmazsanız anlamını yitirir. Ama, 2 yıl içinde 4. kurultayını yapan Yeni CHP'de, çarşaf liste uygulamasından tutun da, delegenin oy verme biçimine kadar pek çok şeyde değişimin kendisi görülüyor. Ayrıca; Kemal bey'in konuşmasında ekonomiye bu kadar yer vermesi, bununla da kalmayıp paylaşım kadar "üretim" sözünü de kullanmasını bu anlamda önemsiyorum. Üretimsiz paylaşım olamayacağı, nihayet CHP'de kuvvetli şekilde ilk kez dile getirildi. Ama bunun devamlılığı tabii ki gelmeli.
Çıray ve sağ açılım
Gelelim; Kemal Bey'in mesajlarında yine en ilginz gelen merkez sağdan isimlere yapılan çağrı ve açılıma. PM'de sürpriz olarak değerlendirilen Aytun Çıray'da vücut bulan ve yine Kemal bey'in eski dostlarından Bülent Kuşoğlu'nun, Yeni CHP'nin yönetiminde de yer bulması, sağ açılımının da önemli ipuçlarından. Aytun bey, temel ilkelerden vazgeçmeden, değişime de direnmeden dönüşmenin önemini vurgularken hiç haksız değil. Sağ açılımının kendi isminde öne çıkmasını da, yüklendiği "misyon" olarak görüyor ve bu yönde çalışmaların başladığının da ilk işaretlerini veriyor.

YÜKSEL, SUSAM, GÜLER

Yeni CHP'deki İzmir ağırlığının baş mimarlarından ve aynı zamanda Mehmet Ali Susam ve Birgül Ayman Güler ile Musa Çam'ın da hedefindeki isim; Alaaddin Yüksel ne diyor diye merak ettim. Yeni CHP'den hayli memnun Alaaddin Bey. Son derece demokratik bir seçimle çok güçlü bir PM çıktığını söylüyor. Kendisine yöneltilen iddia ve suçlamalara ise "teessüfle" karşılık veriyor. Kurultay öncesinde ilk kez ne Genel Başkanla ne (birkaç telefon görüşmesi hariç) Aziz Kocaoğlu ile ne de İl Başkanı Ali Engin ile uzun görüşmeleri olmadığına "yemin" ediyor. "Bu bir seçimdi ve örgüt ve delege seçimini yapmıştır" diyor. Baykal dönemini hatırlatıp, İl başkanlığı sırasında 2 seçimde oy oranında İzmir'i Türkiye birincisi yapmasına rağmen görevden alındığını, 5 yıl hiçbirşey talep etmeden kenarda beklediğini ama buna karşılık; bugün eleştirenlerin kendisini "mahalle delegesi" bile seçtirmediğini iddia ediyor.
Mehmet Ali Susam, dün çok sevdiği kayınpederini kaybettiği için, birkaç gün de olsa siyasi mücadelesine ara verdi. Ama, önümüzdeki günlerde İzmir'de CHP örgütü içinde ciddi bir klikleşme olacak ki; bu mücadelenin kentteki diğer dengelere ve ilişkilere de yansıması da sürpriz değil.
İl başkanlığındaki örgütçülük gücünü milletvekilliği ve sonrasında PM üyesi seçilerek de sonuçlandıran Aydın milletvekili Bülent Tezcan da yeni dönemde dikkatle takip edilmesi gereken bir isim bence.
KESKİN'İN 2. ADAMLIĞI
CHP'nin değişim kurultayında Denizli, ayrı iki mesaj verdi aslında. Partinin 2 numaralı koltuğuna oturması beklenen ve yenilenen sayımla en fazla oy alarak PM'ye seçilen Adnan Keskin, Yeni CHP'nin parlayan ismi olacak. Ve, İlhan Cihaner. 12 Haziran seçimlerinde son dakika sürprizi olarak Denizli listesine giren ve seçilen Cihaner, kurultayda Genel Başkanın listesinde olmamasına rağmen listeyi delmeyi başardı ve siyaseti de iyi öğrendiğini gösterdi. Ama, kaderin bir cilvesi ki; Kılıçdaroğlu'nun 2 numaralı ismi Keskin ile, kendisine rağmen listeyi delen Cihaner, aynı ilin milletvekili olarak siyaset yapıyor.
İzmir'den PM'ye giren meslektaşımız Berrin Dilekçi ile Nazik Işık'ı, Bilim-Kültür Platformu'ndan yönetime girmeyi başaran Hülya Güven ve Birgül Ayman Güler'i de bir kadın olarak ayrıca tebrik ederim. Ayrıca; Egekoop Ankara Temsilcisi Faruk Demir de, Yeni CHP'nin yeni parti yönetimindeki tek sanatçı olarak hem sanatçıları hem de fahri İzmirli olarak İzmir'i ve Ege'yi temsil edecektir.
Mazereti kalmayan lider
Sözün sonuna gelirsek;
Kemal Kılıçdaroğlu'nun bundan sonra "iktidar olmaktan başka" çaresi yoktur. Tamamen kendi ekibini kurduğunu düşünürsek; başarı için bir mazereti de kalmamıştır. Yeni dediği CHP'yi ve elbette Kemal Bey'i ilgiyle izleyecek ve bu kliklerle değerlendirecektir kamuoyu artık...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.