Mesele Büyük Türkiye

14 Mayıs 2013 tarihine dikkat..
Ne oldu bu tarihte?
Türkiye, IMF ile olan borç ilişkisini bitirdi ve hemen ardından 3. Köprü, 3. Havalimanı gibi küresel projelerin ihaleleri yapıldı...
Marmaray'ı da unutmayalım.
Zaten bir süredir devam eden çözüm sürecini de ekleyin..
Alın size sebepler silsilesi...
Türkiye'nin bölgedeki gelişmelerde aktif rol oynaması değil, içine kapamasıdır asıl istenilen...
Yakın tarihe baktığınızda açıkça görülür:
Türkiye ne zaman hamle yapsa, provokatif eylemlerle, kanlı olaylarla önü kesiliyor.
Sağ-sol, Alevi-Sünni tartışmaları ve diğerleri...
Şimdi de 3 seçim yapılacak neredeyse 1 yıl içinde.
Ve, 30 Mart yerel seçimleri, ilk kez halk oylamasıyla seçilecek Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde çok önemli bir eşik sayılacak.
Türkiye aslında Ağustos'taki bu seçimle ciddi bir sistem değişikliğine gidiyor. Ve bu sürece müdahil olan odaklar, hem içte hem dışta var.
Özetle, Türkiye son bir yıldır planlı bir saldırı ile karşı karşıya demek inanın yanlış değildir.
İsmine paralel devlet mi dersiniz, baron mu dersiniz, kaos lobisi mi dersiniz ne derseniz deyin, planlayıcılar ortak çalışıyor.
Ama, arkasında hala yüzde 50 halk desteği olan güçlü bir iktidar var ve bu sefer işleri, bundan öncekilerden çok daha zor.
Zor çünkü, bundan önceki kaos planlarını uyguladıkları hiçbir hükümetin arkasında bu kadar güçlü bir halk olmadı.
Gezi olayları sırasında "8 ağaç" diye yola çıkıldı ama Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a iletilen talep listesinde, size girişte yazdığım küresel projeler vardı ne hikmetse.
Yani, sebep büyük Türkiye'nin hızını kesmek..
Her yazımda tekrar ediyorum, yolsuzluğu hiçbir Allah'ın kulu savunamaz, sakınamaz. Yanlış yapanın hesabı da en sert şekilde sorulur.
Ama, yolsuzluk kılıfı altında Türkiye'ye yönelik olduğu apaçık belli olan bu sürece karşı herkesin uyanık olması şarttır.
Kayıt dışı siyaset kimsenin haddine değildir.
Siyasetin yeri sandık, zamanı seçimdir...