Sen İNSAN değilsin
Soma'da yaşadığımız felaket ve acımız için ilk yazım bu. Çünkü; birkaç günlüğüne on binlerce kilometre ötede, dünyanın bir ucunda idim. Ama; Salı gününden itibaren ne aradaki mesafeler, ne saat farkı, ne de duygu yoğunluğu engel olmadı bu acıyı yaşamama, hissetmeme. Türk olduğumu öğrenen o ülkenin insanları da inanın acımızı paylaştılar en bariz samimiyetleriyle.
Bu süreçte bir iyi, bir de kötü sınav verenler var.
Gökalp Büyükyıldız gibi 80 madencimizi kurtaran ve 4 gündür uyku yüzü görmeden canla başla çalışan tüm İNSAN'lara sonsuz teşekkürler.
Enerji Bakanı Taner Yıldız da bu acının en AKIL ve SAĞDUYU ile yürütülmesini sağlayan siyasetçisi olarak en büyük teşekkürü hak ediyor. Yaşanan felaketin ve acının farkında olup sorumlu davranan iktidar-muhafelet tüm siyasetçiler de aynı şekilde. Olay yaşandığı andan itibaren SÖZ'le değil, başlattıkları yardım kampanyaları ile ÖZ'de İNSAN'lık gösteren tüm sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, spor kulüpleri, işadamları ve kişilere de aynı teşekkür...
PİŞKİNLİĞİN BÖYLESİ
Ama;
Aynı samimiyeti göremediklerime birkaç çift sözüm var...
Öncelikle; 300'ün üstünde madencimizin şehit olmasına sebep olan madenin sahibi Alp Gürkan ve madenin yetkilileri...
Beyler;
Lamı cimi yok. Lafı eğip bükmenin de hiç sırası değil..
Doğrudan suçlusunuz kardeşim.
Cinayet gibi kazadan 3 gün sonra lütfedip kameralar karşısına çıkıyor, bir de pişkin pişkin; "Bizim hiçbir ihmalimiz yok. Vallahi neden oldu bilmiyoruz" diyorsunuz.
İnsanın biraz yüzü kızarır kardeşim.
Sizi kim koruyor ve arkanızda hangi güç ve güçler varsa; hesap verme sırası tıpkı sizin gibi onlara da gelecek.
Bir sözüm de medyaya.
Olay olduğu günden bu yana, bu pişkin beyefendileri koruma güdüsüyle haber yapan ve hedef şaşırtmak amacıyla insanları hükümete karşı kışkırtan yayınlar yapan medya gruplarını yönetenlere ve sahiplerine bu sözüm de.
Amacınızı biliyoruz beyler.
Ciğeri yanan, canlarını yitiren, acısını yaşamasına bile izin vermediğiniz ve neredeyse 'ceset yiyicisi' gibi ölüler üzerinden insanları kışkırtan yayınlarınızla, vatandaşla devleti karşı karşıya getirmeniz de bir işe yaramayacak, bunu bilin.
***
Allah aşkınıza; biraz saygı, biraz iz'an, biraz insaf yahu.
Şehitlerimize rahmet okuyup, yaralılarımıza dualarınızla destek olup, geride kalan acılı ailelerin sessizliğinizle acılarını paylaşmaya çalışacağınıza, felaket tellallığıyla hedef saptıran yayın ve mesajlarla sebep olduklarınız ile nasıl vicdan muhasebesi yapacağınızı merak ediyorum.
Gün birlik olma, acıyı paylaşma günü.
Hesap sormanın elbette vakti gelecek.
Öncelikle; bu acıya sebep olanlara sorulacak hesap.
Ve; sebep olanlara sahip çıkanlara.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.