Ege'den 2 takımımızı şampiyon yapıp bir üst lige uğurladığımız şu günlerde; CHP İzmir Milletvekili Hülya Güven'den "alkışları hak eden" örnek bir girişim geldi. Kadın vekil olarak duyarlılığını alkışlama sebebim; futbolda "seyircisiz oynama cezasının", kadın ve çocukları bir nevi "hiç'leştirmeye" dönüştüren girişimin düzeltilmesine yönelik talebidir. Hülya Hanım, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ile Spor Bakanı'na verdiği önergelerde; benim yıllardır bu sütunlardan ve gazetemizin spor sayfalarından yaptığım isyanı dile getirmiş; Diyor ki: "Seyircisiz oynama cezası bulunan maçlara kadınların izleyici olarak alınmaları, kadınların 'yok sayılmaları' demek değil midir?"
İşte yine bir kadın duyarlılığı ile bu noktaya dikkat çekiliyor. Ben, Genel Yayın Yönetmeni olduğum 6 yıldır, spor haberlerimizde kesinlikle "seyircisiz oynama cezası" ifadesini kullandırtmıyorum. Ben bu konudaki kararımı ilk olarak paylaştığımda, Spor Müdürüm Haluk Güney ve diğer arkadaşlarım tam olarak neyi hedeflediğimi sormuşlardı; Ben de aynen şöyle demiştim: "Bizim toplumumuzda kadınlar ve çocuklarla ilgili 'ötekileştirme, 2. sınıf vatandaş olarak görme' eğilimi zaten fazla. Bir de 'kadın ve çocuklar statlara alındığı' halde 'seyircisiz' ifadesinde ısrar edilmesinin; zaten negatif algıda olan kadın ve çocuklar için 'hiç'leştirme' anlamının kullandığımız 'dil' ile iyice yerleşmesine sebep olacağını" ve bunun son derece sakıncalı bir sonuca 'istemeden de olsa' hizmet edeceğini savundum.
Bu bağlamda; yine bir kadın duyarlılığıyla Hülya Hanım'ın bunu TBMM gündemine taşıyor olması önemlidir. Günlük kullandığımız dilde böyle bir ifadeyi kaldırmamız ve 'hiç'leştirme'nin normalleştirilmesinin önüne geçmemiz doğrudur. Bu konuda hem Spor Bakanı'nın hem de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı'nın aynı duyarlılıkta olduğunu bizzat biliyorum ve bu adımın devamının geleceğine eminim.
Öte yandan; TFF yönetiminin, ceza yönetmeliğinde bir değişiklik yaparak artık saha olayları nedeniyle kulüplere saha kapatma cezası değil, olayların meydana geldiği tribüne kapatma cezası uygulayacağı ve "Kadın ve Çocuklar Maçı" uygulamasının da böylelikle sonlandırılacağı haberi geldi.
Balıkesirspor ve Altınordu
Bu sezon Ege'de yüzümüz güldü çok şükür. Balıkesirspor'un Süper Lig'in kapısına dayanması, Altınordu'nun 2. Lig'de şampiyonluğunu ilan etmesi ve dört bir yandan yükselen mutluluk tezahüratları... Ne güzel... Balıkesirspor, 40 yıl sonra Süper Lig'e yükselecek. Buna kalpten inanıyoruz. Çünkü PTT 1. Lig'e çıkışının ilk yılında, müthiş bir başarı grafiği yakalayan Bal-Kes, mutlu sona "bir kala" bu yoldan dönmez...
Altınordu'nun gösterdiği başarı ise bir şampiyonluktan fazlası... Seyit Mehmet Özkan ile gelen bir mucize adeta... Futbolumuzun tarihine bir bakın... İki yıl gibi kısa bir süreçte hem tesis hem altyapı hamlesi yapan, kurumsal anlamda Türkiye standartlarını aşan, üstelik 2 yıl üst üste şampiyonluk yaşayan bir kulüp var mı?.. Altınordu'da tüm bunların başarılmasını sağlayan, 22 yıl sonra Şeytanları 2. Lig'e çıkaran Seyit Mehmet Özkan'ı gönülden kutluyoruz... Keşke onun gibi birkaç yönetici daha futbola el atsa...
Akhisar'a FB Piyangosu
Ege için bu hafta farklı bir heyecan var aslında. Süper Lig şampiyonu Fenerbahçe, bu apoletiyle ilk maçına Akhisar Belediyespor önünde çıkacak. Bu da Manisa 19 Mayıs Stadı'nın hınca hınç dolması anlamına geliyor. Şampiyonluk galası, Akhisar'a en az 1 milyon lira kazandıracak... Manisa'da da hafta sonu esnaf bayram yapacak...