• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
ŞEBNEM BURSALI

Çatının altında kalanlara

sebnem.bursali@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11 Ağustos 2014, 20:12
Adettendir. İlk birkaç gün seçim analizi yapılır, sonuçları yorumlanır. Biz de öyle yapmaya devam edelim ve bugün de analize devam diyelim.
Dünkü yazımda daha çok Türkiye geneli sonuçlarını yorumlamaya ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde sandıktan çıkan sonucun mesajlarını aktarmaya çalıştım. Bu seçimde kazanan pek tabii ki ve öncelikle ilk kez halk oyuyla Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan'dır. İkinci kazanan da (ama buna şartlı kazanan diyebiliriz. Çünkü halk; partisinden çok oy verdiği, son seçimde partisinin aldığı oydan 1 milyon oy daha fazla şahsına oy verdiği Demirtaş'a, bölücülük ve silaha dayalı siyasetten vazgeçersen seni, partini ve siyasetini kitlesel görmem, bölgeye hapsetmem, Türkiye'ye mal ederim dedi) Selahattin Demirtaş oldu.
Bu seçimin en direkt mesajı çatı adayını ortaya koyan CHP ve MHP'ye idi. Kılıçdaroğlu "siyasi risk" aldığını ifade etmiş ve yüzde 40'ın altında bir oy çıkması durumunda sorumluluğu tümüyle alacağını ve "gereğini" yapacağını açıklamıştı, milyonların izlediği televizyon programında. Seçim gecesi bir açıklama yapmaması da, bu anlamda manidardır. Ama; parti sözcülerinin açıklamaları -kimse kusura bakmasın- başlı başına saçmalık. Bir Genel Başkan Yardımcısı çıkıp "kazandık" demeye kadar götürdü bu saçmalığı. Haluk Koç'a bakarsanız da tüm "sorumlu ve suçlu" seçmen! Kılıçdaroğlu'na bakarsanız da "ne kurultay için bir sebep var ne de çıkan sonucun CHP açısından olumsuz bir durumu!!!!!"
MHP'ye gelince. Bir yanda, çatı adayının daha fazla yükünü ve sorumluluğunu CHP'ye vermiş olmanın rahatlığında görünüyor. Oysa; Erzurum ve Çankırı gibi kalesi durumundaki illerde bile, çatı adayına çıkan oyun, bırakın CHP ve MHP'nin oylarının toplamı olması; MHP'nin kendi oyunun bile altında olmasını nasıl anlatabilecekler, bilemiyorum.

Rakamlar yalan söylemez

Ege'de il bazında sonuçları yorumlarsak ne diyebiliriz?
Biz size bugün haber sayfalarımızda bunun detaylı analizini ve yorumunu rakamlardan yola çıkarak yaptık. Erdoğan'ın İzmir ve Ege'de özellikle kıyı bölgelerde aldığı oy oranını yorumlarken, 2014 Mart yerel seçimlerinde ve 2011 genel seçimlerinde çatı partilerinin ve AK Parti'nin aldığı oylarla kıyaslanması doğru olacaktır. Buna göre; sadece İzmir'de yüzde 3'lük bir düşüş görülüyor. Çatı partilerinin de seçmenlerinin sandıkta, kendi oylarına sahip çıktığı görülüyor.
Buna karşılık; çatı partileri her ne kadar oransal olarak sandıktan birinci çıksa da; yerel seçimde aldıkları oylara bakıldığında Ege'de birçok yerde geriledikleri gözleniyor. Örneğin Muğla'daki CHP-MHP yani çatı oyları son seçimde iki partinin aldığı oydan yüzde 4 daha az çıktı. Erdoğan ise bu ilde oyunu yüzde 3 artırdı.
Aydın'da aynı şekilde; çatı partileri son seçimde aldıkları oydan yüzde 9'luk az oy almış, Erdoğan ise oyunu 8 puan artırmış.
Manisa'da çatı oyları yüzde 10 düşerken, çatıda eksilen oyların tümü Erdoğan'a gitmiş ve yüzde 10'luk bir artış sağlamış.
Balıkesir'de de çatının oyları yüzde 7 düşmüş, Erdoğan'ın oyları yüzde 8 artmış.
Çanakkale'deki çatının düşüşü yüzde 7'yi bulurken, Erdoğan'ın artışı yüzde 6 olmuş.
Denizli'de çatı da Erdoğan'ın oyları da bir önceki seçime göre, nispeten dengeli kalmış ve oylar korunmuş görünüyor. Çatının oyu, Mart 2014'e göre yarım puan düşerken, Erdoğan'ın oyları 1 buçuk puan artmış.
Uşak'ta da çatının oyları 6 puan düşerken, Erdoğan bir önceki seçime göre oyları korumuş.

Sivrisinek misali...

Siyaset dili her ne kadar esnek ise rakamlar yalan söylemez. Siyaset; sonuç alma sanatı ise; bu sanatın başarılı icrası, ilk turda halkın yarıdan fazlasının oyunu alarak 12. Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan'ındır. Hem sandık böyle diyor, hem siyaset hem rakamlar. Çatı adayı formülünü ortaya koyan muhalefet ise; bu formülde sınıfta kalmıştır. Bunu hem siyaset hem sandık hem de rakamlar böyle diyor, demenin ötesinde somut olarak ortaya koyuyor.
Ama, sonuçta siyaset bu. Biz de bu meslekte 21 yılı doldurduk ve bunun 15 yılı bilfiil Ankara'da siyaseti ve siyasetçiyi takip ederek, yazarak, yorumlayarak geçti. O yüzden bugün ne CHP liderinin yaptığı açıklamalara şaşırıyorum ne de MHP'ye. Bu güzelim milletin aklına güvenmeyenlere en güzel cevabı yine seçmen en güzel şekilde veriyor. Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az demiş atalarımız. Ders alınmadığı sürece bugün olmasa yarın, sonraki seçimde tekrar anlatacak çünkü.
Tercih onların...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.