Durmak yok

Son bir haftadır Ankara'nın gündemi çok yoğun. AK Parti ve hükümet eksenindeki yoğunluğun ardından bu hafta sonu yapılacak CHP kurultayı ile muhalefeti de etkileyecek bu yoğunluk. Biz de, hem AK Parti kongresini yerinde izlemek hem Cumhurbaşkanlığı devir teslim hem de 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın köşkteki davetine icabet etmek için Ankara'da idik. Sizlerle hem haberlerimizi hem izlenimlerimizi paylaştık geçen hafta içinde. Köşkteki izlenimlerimizi Zafer Şahin'in kaleminden okudunuz dün. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve eşi Emine Hanım'ın 4 bine yakın konuklarıyla tek tek tokalaştığı ve ilgilendikleri gece, bundan önce defalarca bu tür davetler için bulunduğum Çankaya Köşkü'ndeki farklı havayı da yansıttı. İlk kez halk oyuyla seçilen Cumhurbaşkanı olarak Erdoğan, gerçek halkı da unutmamış ve bizzat ilgilendiği davetli listesinde bütün Türkiye'yi görmek istemiş. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile sohbet imkanı bulduk ve İzmir ve Ege mesajlarını sizlerle dün paylaştık. Beni gördüğünde her zaman sorduğu "İzmir ve Ege'de neler oluyor" sorusu yine vardı. Kısa sohbetimizde benim soruma verdiği yanıt da kısa ama hayli anlamlıydı: "Kararlılıkla devam Şebnem hanım." Sizinle paylaşacağım özel izlenimim de; Cumhurbaşkanı'nın Türkiye'ye dair hayal ve hedeflerinde bundan önceki gibi "kararlılığından" hiçbir şekilde geri adım atmayacağıdır.
2023 HEDEFİ
Dün Meclis'te 62. hükümetin programı okundu bizzat Başbakan Davutoğlu tarafından. Cuma günkü güvenoylaması sonrasında resmen göreve başlayacak olan hükümetin hedefleri de, istikrar isteyen iş alemini rahatlatacak hedefleri içeriyor. Haber sayfalarımızda okuyacağınız için tekrara girmeyeceğim. Ama; benim sadece iş alemini değil, halkı da ilgilendiren iki rakamın altını çizmeden geçmem mümkün değil; Cumhuriyetin 100. Yılına denk gelen 2023'de Türkiye, dünyanın ilk 10 ekonomisinden birisi olacak ve kişi başına düşen gelir 25 bin dolar olacak. 2023'ün bir başka işaret ettiği anlam da var; Başbakan Davutoğlu tarafından açıklanan bu hedefler gerçekleşirse; Erdoğan'ın 2. Kez halk oyuyla seçileceği Cumhurbaşkanlığı dönemi de oluyor aynı zamanda.
BAŞKANIN İNADI
Dün sizlerle paylaştığımız notlar arasında; halef ve selef Gençlik ve Spor Bakanları'nın İzmir'in stat konusuyla ilgili görüşleri de vardı.
Eski Bakan Suat Kılıç'ın fıkralı benzetmesi de hayli ilgi gördü. Bu yazı üzerine Karşıyaka Kulübü Başkanı Fatih Diniz ve yardımcısı Azad Yeşil aradı. Uzun telefon sohbetimizde, İzmir'de sadece futbol değil, voleybol, basketbol ve yüzme dallarındaki şampiyon gençlerin statsızlık ve salonsuzluk yüzünden çektikleri sıkıntıyı konuştuk. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun statlarla ilgili inadı ve kızgınlığı sadece hükümete yönelik değilmiş. Bir ay önce Karşıyaka kulübü yöneticileri ve Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar ile yapılan toplantıda -istisnasız- herkesi deyim yerindeyse "haşlamış, azarlamış". Kulüp adına konuşan duayen işadamları İlhan Gürel ve Kemal Çolakoğlu'nun "Biz kendimiz için bir şey istemiyoruz Başkan, alt yapı olmadan bu kulüp, bu sporcular nasıl çalışacak?" sözüne Başkan Kocaoğlu'nun sesini yükselterek verdiği cevabı anlamak mümkün değil: ""Hepiniz körsünüz. Benim spor için yaptıklarımı hiçbiriniz görmüyorsunuz. Azad Yeşil gitsin Başbakan'a söylesin, statları Başbakan yapsın!"
Karşıyaka kulübünün şampiyon yüzücüleri, Azad Yeşil'e ait Park Yaşam evlerindeki havuzda antrenman yapacak duruma gelmişse! Voleybol ve basketboldaki sporcular kapalı spor salonu bulamıyorsa! Futbol kulübünün artık bir sahası bile yok ve maçlarını Buca'da yapacak durumdaysa! Tekrar sormak lazım Aziz Kocaoğlu'na: Başkan bu inadın kime hizmet ediyor?