Şebnem Bursalı

NE İNSANSINIZ NE GAZETECİ

Cumhuriyet, Hürriyet, Birgün, Taraf, Posta, Aydınlık, Bugün, Sözcü... Bu gazetelerin hepsinin ortak özellikleri, iki gün önce alçakça bir terörist saldırıda şehit düşen Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın, hain teröristlerce kafasına silah dayanmış, ağzı kapatılmış, elleri bağlanmış haliyle servis ettikleri o iğrenç fotoğrafı 1. sayfalarından tam sayfa yayınlamalarıydı. Zaman Gazetesi de neredeyse teröristleri değil, devleti suçluyordu. Ciğerleri 5 para etmez, ellerine aldıkları silaha güvenip kalleşçe insan öldürmeyi bilen ama kendi hallerinde iken bir sıçan gibi kaçacak delik arayan bu alçak teröristlerin ve onların uydurma örgütlerinin, dünyalar kadar para harcasalar yapamayacakları reklamı yaptınız ya; YAZIKLAR OLSUN size. Devleti aciz göstermek isteyen, bunun için Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kahraman bir savcısını kalleşçe rehin alıp, dizlerinin üstüne çöktürüp, kafasına silah dayamış halde çektikleri fotoğrafı gazetelerinizde çarşaf çarşaf yayınlayarak bu iğrenç örgütün iğrenç propagandasına hizmet ettiniz. Ve insanlıktan bir gram nasibinizi almamışsınız. O iğrenç fotoğrafı 1. sayfalarınızda yayınlarken, şehit savcının acılı evlatlarını, karısını, annesini, babasını hiç mi düşünmediniz? Bu kadar mı öldü vicdanınız?
Bununla da bitmedi..
Cumhuriyet, Hürriyet, Yurt ve Taraf gazetelerinin 1. sayfalarından kalleşçe bir saldırıya kurban giden savcı Kiraz için kullandıkları ifade "öldürüldü" idi. Yani "şehit" bile diyemediler.
Bununla da bitmedi..
Cumhuriyet ve Taraf gazetelerinin teröristler için kullandıkları ifade; en romantik haliyle 'eylemci' idi..
Hanımlar beyler;
Salı günü İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde gerçekleşen olayın adı tek bir ifadeyle TERÖR'dür.
Bu olayı gerçekleştiren pisliklerin adı da TERÖRİST'tir.
Bu pislik teröristlerin alçakça saldırılarına kurban giden Kahraman Savcı Kiraz'ın sıfatı da ŞEHİT'tir..
Tekrar edeyim;
Eylemci değil TERÖRİST..
Ve bu şerefsiz teröristler, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir savcısını ŞEHİT ettiler..
Siz de sözüm ona "gazetecilik" yapıyorsunuz.
Bize bu işi okulunda öğrettiler; "Önce insan sonra gazeteci" olacaksınız dediler.
Ama, siz ne İNSAN'sınız
Ne de GAZETECİ..
Yazıklar olsun size..


MİRGÜN'ÜN CİNLİĞİ
Dünkü yazımda, Mirgün Cabas'ın twitter hesabından attığı bir mesajı paylaşmış, en ağır biçimde eleştirmiştim; "Bu eylem nasıl biterse bitsin, çıkarılacak tek ders var; çocukları vurmayın, anneleri yuhalatmayın" demiş ve devletin bir savcısının başına silah dayayan teröristleri romantik bir eylemci gibi gösteren Mirgün, eylemin nasıl biteceğiyle ilgilenmeyip adeta cinayeti teşvik etmişti. 24 saat sonra bir açıklama yapıp bu mesajı sebebiyle nihayet dün şehit Savcı Kiraz'ın yakınlarından özür diledi. Kendisi ve çalıştığı kanalı hedef alan linç kampanyasına sebep olduğu için 2 gün program yapmayacağını, pazartesi yine ekranda olacağını duyurdu! Özür dilemek erdemdir. Ama, bazen dil özür diler, gönül başka şey der. Belli ki; zoraki özür dileyen Mirgün'ün gönlü geçinmeye niyetli değil ki; bu özrü yayınladığı twitter hesabında, özrüne sebep olan mesajını hala tutuyor, silmiyor. Herkes aptal, bir sen akıllısın değil mi Mirgün???
Ve Hüseyin Aygün isimli CHP Tunceli milletvekili. Sana da yazıklar olsun.. "Sorgusuz ve hesapsız bırakılmış bir devlet cinayeti yüzünden 3 insan öldü" diye twit attı o da önceki gün. Savcımızın şehit edilmesiyle, teröristlerin öldürülmesini bir tuttu. Bununla da kalmayıp, teröristleri haklı çıkartan sorumluyu buldu: Devlet! Bir önceki mesajında da benzer ifadeler. Hakaret etmemek için zor tutuyorum kendimi ama kendi ifadeleriyle aynı sözleri kendisine iade ediyorum: "Ey Hüseyin Aygün. Kan sızıyor ellerinden, kollarından, paslı dişlerinden."

ZAMANLAMA MANİDAR

Şimdi bu bölümü; yukarıdaki sapkın zihniyetliler tekrar tekrar okusun diye yazıyorum.
Ne yaparsanız yapın, ne yalanlar söyler, ne iftiralar yazarsanız yazın, bu ülke sizin oyununuza düşmeyecek.
Öyle gözünüz dönmüş ki; teröristlerle kol kola girmekten ve onlarla aynı amaca hizmet etmekten bile çekinmiyorsunuz.
Bakın; bir kez daha anlatayım tabloyu size;
Terörist saldırının seçtiği hedef, zamanlaması ve yapan örgütü bir kez daha düşünün.
Çözüm sürecinin geldiği nokta itibariyle terörün tamamen biteceği emarelerinden rahatsız olanlar, PKK geriye çekiliyor diye, uzun süredir bir etkinliği olmayan piyon terör örgütü DHKP-C'yi sahneye çıkardılar.
Bu örgütün elebaşlarının, bir başka devletin istihbaratının muhbiri olduğu biliniyor. Keza; dün Başbakan Davutoğlu açıkladı: Terörist eylem devam ederken yurtdışıyla pek çok telefon görüşmesi yaptı teröristler. Ve devletin ilgili birimleri şimdi teröristlerin telefonla görüştükleri bu kişileri ve bağlantılarını tespit etmeye hazırlanıyor.
Hedef seçilen savcının elindeki dosyanın özelliğine dikkat edin; bir süredir belli mezhep çatışmalarını körükleyenler şimdi de Alevi kimliğinin özellikle kaşınmaya çalışıldığı Berkin Elvan'ın dosyasına bakan savcı Kiraz'ı şehit ederek bu mesajın altını iyice çizmeyi hedefliyorlar.
Tekrar ediyorum;
Üniversitelerde 80'li yılların öğrenci grupları arasındaki çatışmaların benzerleri sahneleniyor bir süredir. Şimdi böyle bir terör eylemi ve cinayet. 65 gün sonra seçim var ve 4 yıl seçim olmayacak. Yani; bu tür terörist eylemler için en uygun son dönem!!
Herkes aklını başına alsın. Bu ülke bizim. Ve tek bir vatanımız var. Kimse siyasetin şehvetine kapılıp ülkemiz üzerinde oyun oynayan içerideki ve dışarıdaki alçaklara alet olmasın. Ana muhalefet partisinin genel başkanı ve İzmir milletvekili olmaya hazırlanan Kılıçdaroğlu'nun dün yaptığı açıklama, bir gün öncekinden daha makul idi ama kendisini şehit savcımızın cenazesinde göremedik nedense!!! Yukarıda da dedim ya; bazen dil başka söyler, gönül başka eyler..
Dillerin de gönüllerin de bu ülke, bu vatan, bu millet, bu bayrak adına aynı şeyi dileyip yapacak millilikte gazeteci ve siyasetçinin artması dileğiyle.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.