Beni bilen bilir. Kurumlar her zaman saygındır ve hiçbir yazımda, hiçbir sözümde kurumları doğrudan hedef almam. Çünkü; kurumlar kalıcı, kişiler gidicidir. Maalesef, kurumların başında veya yönetiminde bazen kişisel ihtiraslarına yenik düşen insanlar olabilir.
Sizlere birkaç gündür İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin son 18 aydır, bu ülkenin ve Ege'nin en eski ve güçlü gazetesi Yeni Asır'a uyguladığı akreditasyon, ilan baskısı ve yasağından söz ediyorum.
Bununla ilgili kurumsal olarak öncelikli muhatabımız, elbette meslek kuruluşumuz olan ve Yeni Asır'dan onlarca üyesi bulunan İzmir Gazeteciler Cemiyeti... Bir önceki başkan Atila Sertel, malum siyasi amaçlarından ötürü bu konuda hiçbir girişimde bulunmadı ve işte sonuçta şu anda sorumluluğu altındaki bir yayın kuruluşunun hakkını aramamasına rağmen, partisinden 7 Haziran'da milletvekili seçilmeye çalışacak.
Aynı konuyu bizzat Ankara'da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine de iletmiş ve o dönem; Aziz Kocaoğlu'nu bunu yapmaması yönünde uyaracağı yanıtını da almıştım. Keza; CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin'e de aynı konuyu iletmiş ve yine benzer bir yanıtı almıştım.
Şimdi aynı Kılıçdaroğlu, demokrasinin beşiği dediği ve özgürlük tutkusuna sürekli gem vurduğu İzmir'den milletvekili adayı. Ama aynı Kılıçdaroğlu, kendi partisinin Büyükşehir Belediye Başkanının, 18 aydır, ilan yoluyla basına verilen "kamu parası"ndan keyfi olarak Yeni Asır'ı dışarıda tutmasını ne özgürlük, ne demokrasi kapsamında ele almadı, almıyor.
Keza; bir önceki başkan Atila Sertel gibi yeni seçilen İGC Başkanı Misket Dikmen de bu konuyu kendisine iletmemize rağmen bırakın bir girişimde bulunmayı, cevap vermekten bile kaçıyor.
SİZ YOLCUSUNUZ YENİ ASIR HANCI
SİZ YOLCUSUNUZ YENİ ASIR HANCI
Sadece bu mu? Tehditlere karşı bile, basın emekçisi gazeteciye sahip çıkmadı bu kişiler...
Geçen yıl, belediye haberleri yapan Tolga Tekin arkadaşımı telefonla tehdit eden Belediye Başkanının suflörü kişiye karşı tek bir açıklama ya da tepki vermeyen aynı Cemiyet Başkanı, benim arkadaşıma korku imparatorluğu üzerinden mahalle baskısı yapılmasına da ses çıkarmadı aylarca. "Çok fazla göze batıyorsun, kendine dikkat et" diye sözde "uyardıkları" Tolga Tekin'in eğer başına bir iş gelirse; bugün buradan ilan ediyorum ki; sorumluları bellidir...
Bakın beyler, bayanlar..
Burası, çakma gazetecilerin çalıştığı, eşin dostun kadrolu gösterildiği, bayilerde satılmayıp, belediyelerin toplu satın alıp Basın İlan Kurumu'ndan her ay yüklüce paraların dağıtıldığı ve belli belediyelerin ve kurumların "besleme" yoluyla geçinen bir gazete değil. Kadrolu 100'ün üstünde sarı basın kartı sahibi gazeteci ve 300'ün üstünde basın emekçisinin ekmek yediği 120 yıllık bir çınar burası. Sizler yolcusunuz Yeni Asır hancı.
Sizin devriniz bitecek ama Yeni Asır aslanlar gibi yüzyıllarca daha yaşayacak.
Bu böyle biline...
