Şebnem Bursalı

MENDERES VE DEMOKRASİ

Türkiye; başbakanını idam eden bir ülke olarak tarihe geçti 17 Eylül 1961'de... Genç Türk demokrasi tarihi için öyle bir kara lekeydi ki bu; üzerinden yarım asır geçtiği halde hala tam olarak temizlenemedi. "Yeter Söz Milletin" diyerek bir ülkenin, bir coğrafyanın kaderini değiştiren büyük siyaset adamı Adnan Menderes bugün hala en ulvi saygıyla anılıyor ama onu idam edenler bugün tarihin en karanlık dehlizlerinde lanetlenmiş haliyle duruyor.

MENDERES VE DEMOKRASİ

Cumhuriyetçi Serbest Fırka'nın Aydın İl Başkanı oldu. Demokrasiye sonuna kadar inanıyordu. Memleketin ancak yeni fikirler ve yeni kadrolarla ayağa kalkacağına inanıyordu ama genç Cumhuriyet'in bu cesur denemesi başladığı gibi bitti. Avukat Adnan yine toprağına, Çakırbeyli Çiftliği'ne döndü. Atatürk geldi bir gün Aydın'a. Ve, genç avukat Adnan'ı gördü "Sen burada kalmayacaksın" dedi. Ve, Çakırbeyli Adnan Bey'in Ankara günleri başladı böylece. Yıl 1946'ya geldiğinde, Adnan Bey arkadaşlarıyla "Dörtlü Takrir'i" vermişti. Bu belge aslında, yoksulluğa bir isyan belgesi, özgürlüğü hasret bir milletin çığlığıydı aslında. 1950'deki Demokrasi Bayramı'nın da başlangıç belgesiydi aslında. Tarihler 14 Mayıs 1950'yi gösterdiğinde milletin temsilcisini ilk kez özgürce seçtiği, bir büyük milletin kaderinin tamamen değiştiği bir kutlu gün idi bu aslında. At nalı çivisinin bile ithal edildiği bir dönemden söz ediyoruz. Milli iradenin hükümranlığının hakim olduğu günün adıdır bu aslında. Çakırbeyli Adnan Bey'ın başvekilliğinde 10 yıl sürecek Altın Devri'nin de başladığı tarihin adıdır aslında. Işıksız köyün kalmadığı, barajların yapıldığı, rakamları dikine büyüyen, Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıran bir 10 yıl. Ama; bu saadeti bu büyük Türk milletine çok gördüler tabii. Milletin refah ve kalkınma yolunda ilerleyişini, özgürlüğü çok gördüler. Dışarının düşmanlarının, içerideki işbirlikçileri eliyle 27 Mayıs denilen o kara ihtilali yaptılar, yaptırdılar. Adına Yassıada dedikleri kurdukları uyduruk mahkemelerde binbir yalan ve düzmece suçlamayla milletin sevgilisi Çakırbeyli Başvekil Adnan Menderes'i katlettiler. Ve onun iki arkadaşını (Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan). İşte; demokrasi tarihimizin kapkara lekesi olan 17 Eylül 1961'in bir yıl dönümünü daha karşılıyoruz bugün. İçimiz hep buruk. Bir yanımız hep karanlık. Yarım asır geçmiş ama Aydın'ın efesi, Çakırbeyli Adnan Menderes'in ışığı hiç sönmedi. Demokrasiye inanan herkes, demokrasiye ışık saçan bu Aydın evladının aziz anısı önünde saygıyla eğiliyor bugün. Bugün memleketi Aydın'da Adnan Menderes Platformu rahmetli Menderes, Polatkan ve Zorlu ile tüm şehitlerimizin aziz ruhları adına lokma döktürecek saat 11'den itibaren Sevgi Yolu'nda. Keza, demokrasi şehitlerimizi AK Parti de İstanbul'daki Anıt Mezarları başında bizzat anacaklar.

İSİMLER FARKLI SENARYO AYNI AMA...

"GEÇMİŞTEN öğren, bugün için yaşa, yarın için umut et" demiş Albert Einstein. Geçmişten öğreneceğimiz öyle çok ders var ki. Bakın işte, yarım asır önce uygulanan senaryoyu bugün yine uygulamaya çalışıyorlar. Son 13 yıldır büyüyen ve dünyanın liderleri arasına giren güzel ülkem üzerinde yine aynı dış düşmanlar ama bu seferki içerideki işbirlikçilerinin adı değişse de işbaşında. Ama bu güzel ülke öyle sağlam temeller üzerine kurulu ve bu temel öyle sağlam ki; dünya üstümüze gelse bile yıkamazlar. Biz, bu demokrasi için, bu milli duruş için çok kan akıttık, çok can verdik. Kanımızla, canımızla geldiğimiz bu noktadan zerre kadar geri döndüremeyecekler. Bu böyle biline...

SAAT 17'DE SIHHIYE'DE

Sayıları 10 milyonu aşan işçi-işveren sivil toplum ve meslek örgütleri biraraya geldi ve biraz önce sözünü ettiğim kanlı senaryoya "dur" demek üzere bir "sivil inisiyatif" hareketi için bugün saat 16.30'dan sonra Ankara'da Sıhhiye'den 1. Meclis'e kadar yürüyerek, ellerinde Türk bayraklarıyla haykıracak: "Biz kardeşiz. Teröre Hayır, Barışa evet". 7 Haziran seçimleri öncesinde allanıp pullanarak "sözde barış güvercini" diye sunulan ama 7 Haziran sonrası tüm foyası ortaya çıkan HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş da bayrak yürüyüşüne tepki göstermiş. Normaldir, adamın Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve Bayrağına karşı alerjisi var tabii. Bugünkü yürüyüşte ellerinde bayrağıyla Ankara'da ve Türkiye'nin her yerinde milyonlar da kendisine haykıracak: Hadi oradan...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.