Şebnem Bursalı

YENİ DÖNEM YENİ ANAYASA

Siyaset sadece matematik ve istatistik işi değildir. Biraz sosyoloji biraz da psikoloji bilmek gerekir. Seçim gibi makro göstergeleri önceden tahmin etmek de bir bilimdir, seçim sonuçlarını yorumlamak da ciddi bir birikim gerektirir. Biz de, 23 yıllık siyaset izleyicisi ve yorumlayıcısı olarak yorum yaparken, aynı zamanda 'bir bilen'e de danışıyoruz elbette. Sahada ter döken siyasetçi kadar, bir bilim halinde siyaseti izleyen ve yorumlayan kamuoyu anketi şirketi sahiplerinin söyledikleri çok kıymetli elbette. Ama, 1 Kasım seçimlerinin kazananlarını dillendirirken, A&G Kamuoyu Araştırma Şirketi sahibi Adil Gür'ün hakkını teslim etmezsek çok haksızlık yapmış oluruz. Seçimden 3 gün önce yaptığı yüzde 47.2'lik tahmin (ki; bu rakama yurt dışından gelecek oyların dahil olmadığını belirtmişti) ile herkesi şaşırtan Adil Gür dışındaki tüm araştırma şirketleri açık ara sınıfta kalmıştır. Dün telefonla uzun bir sohbet ettik Adil Gür ile. Seçim öncesi yorumlarındaki isabet neticesinde seçim sonrası yorumları daha bir kıymetli Adil Gür'ün.
5. PARTİ MUHALEFETTEN ÇIKACAK
Seçmen tercihinin 3 ana sebebi olduğunu söylüyor: İş ve aş, güvenlik, istikrar...
Bu 3 sihirli etken, sadece yüzde 49.4'ün değil, büyük bir hezimete uğrayan muhalefet partilerinin aldıkları oyların da doğrudan sebebi olarak karşımıza çıkıyor elbette.
Adil Gür'ün söylediklerini sizinle ara ara paylaşmadan önce; 7 Haziran'da AK Parti'ye mesaj veren seçmenin aradan geçen 5 ay içindeki gelişmelere ve performanslarına bakarak bu sefer rotasını çevirerek 1 Kasım'da 3 muhalefet partisine mesaj vermesi, sadece ekonomik değil, sosyolojik ve siyasal olarak da ciddi şekilde incelenmelidir.
Sakın bana kimse; yüzde 50 AK Parti'ye oy veren halk veya yüzde 25 CHP'ye, yüzde 12 MHP'ye ve yüzde 10.75 HDP'ye oy veren seçmenle ilgili olumsuz veya hakaret eden yorumlar yapmasın.
Herkes şapkasını önüne alsın ve objektif olarak bu sonuçları irdelesin.
SOSYAL MEDYA SINIFTA KALDI
Maalesef Türkiye'de twitter ve facebook'un ağırlıkta olduğu sosyal medyada konuşulan ve yazılanlara bakarak gerçeklerin kurgulandığını düşünen çok insan var. Halbuki, oturdukları yerden klavye kahramanlığı yapacaklarına, sokağa çıkıp insanların içine girseler ve o beğenmedikleri insanlara kulak verseler, hiçbir gerçeğin o sosyal medya platformlarında yazıldığı gibi olmadığını görecekler. Bunun için seçim sonuçlarını beklemeye de gerek duymayacak; çok büyük hayal kırıklıklarına uğramayacaklar!
Neyse, biz asıl konumuza gelelim. Bundan sonrasında neler beklediğine dair Adil Gür'ün cevaplarını paylaşmak isterdim sizlerle. Önce muhalefet. Hani MHP Lideri Bahçeli'nin neredeyse tüm seçim propagandası boyunca dillendirdiği "1 Kasım sonrasında parlamentoda 5. parti olacak" iddiasını sordum Adil Gür'e. İşte cevabı:
"Sayın Bahçeli'nin bu iddiasının dayanağını, seçimlerde AK Parti'nin kötü bir sonuç alması ve partinin bölünerek ikiye bölünmesi ihtimaline bağladı insanlar. AK Parti için tam tersi oldu ama Bahçeli'nin 5. parti iddiasının gerçekleşme ihtimali hala var. Adres değişik. Eğer, ağır bir yenilgi alan muhalefet partileri seçmene kulak vermez, parti yönetimleri ve hatta lider değişikliğine gitmezlerse, iddia ediyorum bu 3 partiden kopanlarla (CHP, MHP ve HDP) yeni bir parti kurulacak. Ilıman kürtler, ülkücüler, sosyal demokratlar ve merkezdeki seçmenden oy alabilecek yeni bir yapı kaçınılmaz olacak.
2023 HEDEFLERİ ÇOK YAKIN
Adil Gür'ün bu iddiasını bugünün tarihine kayıtlara aldık ve ilerleyen zamanlarda merakla takip edeceğiz gelişmeleri. 1 Kasım seçimlerinin muhalefete mesajı bu ise, iktidar partisine mesajı nedir peki?
Bununla ilgili söyledikleri de hayli ilginç Gür'ün:
"AK Parti, seçimlerde çok ama çok güçlenerek zafer kazandı. Ve yüzde 49.4 gibi bir halk desteği demek, bundan sonraki rotasında asla ve asla ürkek ve çekingen değil, güçlü bir iktidar, muktedir olmasını gerektiriyor. 7 Haziran ile 1 Kasım arasını (yaşanan ekonomik, siyasal ve güvenlik olayları sebebiyle) Fetret Devri döneminde çok yara alarak kapattık. Bu hasarı gidermek için hiç vakit kaybetmemek gerekiyor. Ve AK parti, 2007-2011 ruhuyla politika üretmeli. Uzun süredir toplum içinde kamplaşma ve kutuplaşma yaşandı ve tüm partiler bundan beslendi. Ama bu dönem artık bitmeli. Burada asıl görev iktidara düşüyor. Kürt meselesi, terör, ekonomide büyüme ve hatta sıçramanın yolu; yeni Anayasa yapmaktan geçiyor. AK Parti başta kullandığı dil ve attığı adımlarla toplumun tümünü kucaklamalı ve yeni Anayasa için ikna etmeli. Aş, iş, güvenlik ve istikrarın yolu, tıkanan sistemin önünü açmaktan geçer ki; bunun yolu yeni Anayasa ve bununla birlikte 2023 hedeflerinin hayal olmadığını yaşayarak göreceğiz..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.