RÜTBELİ TERÖRİSTLER İDİ RÜTBELERİ DE SÖKÜLDÜ ONLAR ARTIK SADECE TERÖRİST..
Bugün birinci sayfamızda gördüğünüz fotoğrafa çok ama çok dikkatli bakın ve hafızalarınızdan sakın ola ki hiç çıkarmayın.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, milletine, seçilmiş Cumhurbaşkanına, meşru hükümetine, milli iradenin adresi TBMM'ye ve polisine, kahraman askerine yönelik darbe girişimini yapan alçakları göreceksiniz.
Bunların hepsi bir zamanlar komutandı!!!
Ama, dün de yazdım bugün de yazıyorum ve bundan sonra hep yazmaya devam edeceğim ki;
Bu alçak şerefsizler aslında RÜTBELİ TERÖRİST idiler..
Ama, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Yargısıyla rütbeleri de söküldüğü için onlar artık sadece TERÖRİSTTİR...
Yani, bunlar ne asker olabilir ne de subay. Bunlar olsa olsa sadece terörist... Bu konuda Hanefi Avcı'nın şu sözü de aslında kayıtlara geçirilsin isterim. Zamanında FETÖ çetesinden çok çeken ve ağır bedeller ödeyen ve bu çeteyi en iyi tanıyanlardan biri olan Hanefi Avcı 15 Temmuz gecesi yaşananlar için şöyle diyor:
"Bu, bir askeri darbe değil, olsa olsa cemaat darbesidir.
Bunun yöneticileri de kesinlikle askeri komutan değil, bu cemaatin imamlarıdır.."
CEMAATİN İMAMLARININ O SÜKLÜM PÜKLÜM FOTOĞRAFI BİZİM ŞEREF BELGEMİZDİR
İster adına rütbeleri sökülmüş terörist deyin, ister cemaatin imamları deyin, bir zamanlar şanlı ordumuza komutanlık etmiş bu şerefsizlerin yakası paçası dağılmış, ağzı yüzü darbe almış, kulağı kesilmiş o en iğrenç ONURSUZ halleriyle süklüm püklüm gösteren bu tek kare, bundan sonra yüz yıl boyunca akıllarda kalması gereken tek kare olmalı. Bu alçakların yine 1960'da yaptıkları ve maalesef o dönem başarılı olan darbesinden bugüne kadar akıllarda kalan kare neydi, hatırlayın.
Ege'nin, Aydın'ın evladı merhum Başbakan Adnan Menderes'in, idam sehpasında sallanan o tek kare fotoğrafını bizim hayatımıza hançer gibi soktular.
Bugüne kadar herşeyi bu fotoğrafla idare ettiler, korkuttular, sindirdiler. Ama; artık ne Türk halkı eski tepkisiz halk ne Türkiye eski Türkiye ne de onu yönetenler eskiler gibi.
İşte zaten sokaklara çıkıp tankların önüne, bombalara, kendilerine, Gazi Meclis'e, kendi evlatları olan Genel Kurmay'a doğrulmuş makinalı tüfeklerin önüne canlarını siper etmekten bir adım geri durmadılar.
Dillerinde dua ve Ne Mutlu Türküm diyene sözlerinden başka da bir şey yoktu.. Onların bu gücü, bu kuvveti aslında imandan geliyor, inancından geliyor. Allah'ın kitabında, Kur'an -ı Kerim'de, Ali İmran 173.
Ayette söylenenler işte tam da bugünü anlatıyor:
(O kimseler ki; insanlar onlara muhakkak ki insanlar size saldırmak için toplandılar. 'Artık onlardan korkun' dedikleri zaman, bu söz onların imanını arttırdı. Ve; 'Allah bize kafidir. Ve, o, en güzel vekildir' dediler)
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, milletine, seçilmiş Cumhurbaşkanına, meşru hükümetine, milli iradenin adresi TBMM'ye ve polisine, kahraman askerine yönelik darbe girişimini yapan alçakları göreceksiniz.
Bunların hepsi bir zamanlar komutandı!!!
Ama, dün de yazdım bugün de yazıyorum ve bundan sonra hep yazmaya devam edeceğim ki;
Bu alçak şerefsizler aslında RÜTBELİ TERÖRİST idiler..
Ama, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Yargısıyla rütbeleri de söküldüğü için onlar artık sadece TERÖRİSTTİR...
Yani, bunlar ne asker olabilir ne de subay. Bunlar olsa olsa sadece terörist... Bu konuda Hanefi Avcı'nın şu sözü de aslında kayıtlara geçirilsin isterim. Zamanında FETÖ çetesinden çok çeken ve ağır bedeller ödeyen ve bu çeteyi en iyi tanıyanlardan biri olan Hanefi Avcı 15 Temmuz gecesi yaşananlar için şöyle diyor:
"Bu, bir askeri darbe değil, olsa olsa cemaat darbesidir.
Bunun yöneticileri de kesinlikle askeri komutan değil, bu cemaatin imamlarıdır.."
CEMAATİN İMAMLARININ O SÜKLÜM PÜKLÜM FOTOĞRAFI BİZİM ŞEREF BELGEMİZDİR
İster adına rütbeleri sökülmüş terörist deyin, ister cemaatin imamları deyin, bir zamanlar şanlı ordumuza komutanlık etmiş bu şerefsizlerin yakası paçası dağılmış, ağzı yüzü darbe almış, kulağı kesilmiş o en iğrenç ONURSUZ halleriyle süklüm püklüm gösteren bu tek kare, bundan sonra yüz yıl boyunca akıllarda kalması gereken tek kare olmalı. Bu alçakların yine 1960'da yaptıkları ve maalesef o dönem başarılı olan darbesinden bugüne kadar akıllarda kalan kare neydi, hatırlayın.
Ege'nin, Aydın'ın evladı merhum Başbakan Adnan Menderes'in, idam sehpasında sallanan o tek kare fotoğrafını bizim hayatımıza hançer gibi soktular.
Bugüne kadar herşeyi bu fotoğrafla idare ettiler, korkuttular, sindirdiler. Ama; artık ne Türk halkı eski tepkisiz halk ne Türkiye eski Türkiye ne de onu yönetenler eskiler gibi.
İşte zaten sokaklara çıkıp tankların önüne, bombalara, kendilerine, Gazi Meclis'e, kendi evlatları olan Genel Kurmay'a doğrulmuş makinalı tüfeklerin önüne canlarını siper etmekten bir adım geri durmadılar.
Dillerinde dua ve Ne Mutlu Türküm diyene sözlerinden başka da bir şey yoktu.. Onların bu gücü, bu kuvveti aslında imandan geliyor, inancından geliyor. Allah'ın kitabında, Kur'an -ı Kerim'de, Ali İmran 173.
Ayette söylenenler işte tam da bugünü anlatıyor:
(O kimseler ki; insanlar onlara muhakkak ki insanlar size saldırmak için toplandılar. 'Artık onlardan korkun' dedikleri zaman, bu söz onların imanını arttırdı. Ve; 'Allah bize kafidir. Ve, o, en güzel vekildir' dediler)
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.