Şehit ve gazilerimizin kanıyla sulanmış o kutsal üniformayı üstüne giyip, o şehitlerin o gazilerin anası, babası, kardeşi, evladı olan bu milleti silahla tarayan, üzerine tank süren, bomba atan FETÖ'cü darbecilere kimse bundan sonra "asker veya subay" demesin. Bunlar olsa olsa; ÜNİFORMALI TERÖRİSTTİR.
Kıskıvrak yakalandıkları andan itibaren de rütbeleri ve üniformaları da söküldüğünden onlar sadece ve sadece TERÖRİSTTİR.
Sapla samanı birbirine karıştırmayacağız.
Rütbeli teröristlerin sızdığı Silahlı Kuvvetlerde, hiçbir günahı olmayan erlerimizi "tatbikat var" diyerek kandıran bu alçaklarla, hiçbir şeyden haberi olmayan ve sadece amirinin emrine uyan evlatlarımız günahsızdır ve nitekim; bundan sonra başlayacak hukuki süreçte zaten bu evlatlarımız ayrı tutulacaktır.
Kaç gündür 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili yazı yazarken hem analizler yaptık hem bundan sonrasıyla ilgili beklentileri ve olması gerekenleri yazdık, yapılanları da yazmaya devam ediyoruz ve edeceğiz de. 1960 darbesinden başlayarak 71 muhtırası, 80 darbesi ve 28 Şubat 97 post modern darbe ile 15 Temmuz'daki darbe girişimini birbirinden ayıran en temel 2 fark var:
İlki; elbette hainlerin bütün baskı, tehdit ve zorbalıklarına rağmen demokrasi için, kendi iradesi için sokaklara dökülerek tankların üstüne çıkarak, mermilere göğsünü siper ederek canını ortaya koyan Türk milleti. Bundan önceki darbelerde ve darbe girişimlerinde milletin hiçbir zaman bu denli bir karşı duruşu ve direnişi olmamıştı ve bu yüzden darbeler gerçekleşebilmişti.
İkincisi; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümeti ile milli iradeye yönelik olduğu artık açıkça anlaşılan bu darbe girişimine karşı, AK Partili, CHP'li, MHP'li ve hatta HDP'lilerin bile karşı çıkması; uzun süredir yerleştirilmek istenilen "Toplumda kutuplaşma olduğuna dair" algının ne kadar boş olduğunu da ortaya koymuştur..
ERDOĞAN ÖYLE BİR LİDER Kİ GÜCÜNÜ YİNE HALKINDAN ALDI
Önceki darbelerle 15 Temmuz'daki girişimi kıyaslarken önemli iki noktayı daha paylaşmadan geçemeyeceğim Bu darbe girişiminin önceki darbelerden bir başka farkı da; milli iradeye hiç bu kadar açık bir saldırının olmamasıdır. Bundan önceki hiçbir darbede mevcut aktörler, milli iradenin gerçek temsilcisi Türkiye Büyük Millet Meclis'ine tecavüz etmeyi düşünmemişti..
Ve; bence bu darbe girişiminin kişisel olarak kahramanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yine nasıl bir liderlik, önderlik yaptığına dikkatinizi çekmek isterim ki; bundan önceki darbelerde, darbelerin hedefindeki tüm aktörler (Başbakanlar), darbelere direnmezken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem de en aleni ve en açık şekliyle direnmiş ve halkı da bu direnişe davet ederek meydan okumaktan çekinmemiştir.
ABD ve Rusya'dan değil, Türk halkından yardım istemiştir..
EY UCUBE SAKLANDIĞIN İNİNDEN GETİRİLMENE ÇOK AZ KALDI, BU HALK SENİN YÜZÜNE DE TÜKÜRECEK
Biz bugün manşetimizi, 15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişimine karşı duran, bu uğurda canını vermekten bir an olsun çekinmeyen asker-polis-sivil kahramanlarımıza ayırdık. Yine canı pahasına alçaklara direnen ve işkence de görse, en ağır hakaretlere de uğrasa, ölümle de tehdit edilse bir an olsun taviz vermeyen kahraman askerlerimiz, polislerimiz, subaylarımıza ayırdık. Her birinin hikayesi öyle kalbe işliyor ki; her bir zerremizle, ömür boyu dua etsek borçlarını ödeyemeyiz.
Şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza şifa diliyoruz Allah'tan.
Ve; son sözüm de Bütün hainliklerini din adına yaptığını iddia edip, bu ülkenin refahını bozmaya kalkan, tertemiz dinimizi kirletmeye cüret eden
EY KAFİR
EY ALÇAK
EY KORKAK
EY UCUBE
Kaç yıldır saklandığın ininde emniyette olduğunu sanıyorsan avucunu yalarsın.
Sahte gözyaşların, çok kısa süre sonra gerçek olacak artık Çok ama çok az kaldı Bu büyük millet kendisini alçakça vuran darbelere nasıl tükürdüyse, onlara alkış tutan alçaklara nasıl tükürdüyse, Türkiye'ye getirildiğin gün senin de yüzüne tükürecek..
