OHAL SIKIYÖNETİM DEĞİLDİR
MGK'nın tavsiyesi ve Bakanlar Kurulu kararıyla alınan Olağanüstü Hal İlanı da (OHAL) ne demek oluyor diye soran olursa; bu yazıyı daha dikkatli okusun lütfen. Baştan söyleyeyim:
1- 90 günlük ilan edilen OHAL, 15 Temmuz gecesi bütün demokrasiyi ve milli iradeyi hedef alan FETÖ örgütüyle daha etkin, daha hızlı mücadele etmek için alınmıştır.
Başka bir amacı da yoktur.
2- Devlet içinde yuvalanmış FETÖ'cüleri hak ettikleri çöplüğe göndermek için bu şart. Çünkü; maalesef ki 657 sayılı devlet memurları kanunu, bir kez memur olanların ne yaparlarsa yapsınlar devletten atılmalarına neredeyse izin vermiyor. (Bu arada; en kısa zamanda bu kanunun değiştirilip, bölücü, darbeci, hırsız ve namussuzların devlette barınamayacağı bir düzenleme getirilmelidir) 3- Hükümet, kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisine sahiptir ama bunu TBMM'nin onayına sunmak zorundadır. Yani; milli iradenin devre dışı bırakıldığı falan yoktur.
4- OHAL'i sıkıyönetimle karıştırmayın. Sokağa çıkma yasağı falan yok. Ekonomik hiçbir yaptırımı yok. Tam tersine herkes Türk Lirasına, bankalarına sahip çıkmalı.
DEVLETİN HEM İÇİNDE HEM DIŞINDA MÜCADELE İÇİN
Bir konuyu daha hatırlatmak isterim ki; 90'lı yıllardan 2002'de AK Parti hükümeti görev başına gelene kadar tüm hükümetler, 4 ayda bir OHAL uygulamasını uzattılar.
AK Parti iktidara geldiğinde yaptığı ilk icraatlarından birisi de OHAL'i kaldırmak oldu.
Yıllarca süren bu uygulamayı kaldıran parti, bugün niye yeniden getiriyor OHAL'i diyenlere; 15 Temmuz gecesi yaşananları hatırlamalarını öneririm.
Kafalarımızın üstünden savaş jetleriyle rastgele kurşun yağdıran, bomba atan, tanklarla masum insanları gözünü bile kırpmadan ezip geçen, uzun namlulu silahlarla insanları tarayan teröristleri hatırlamanız yeterli sanırım.
Demokrasinin beşiği diye bilinen Fransa bile 3 aydır uyguladığı OHAL'i 6 ay daha uzatma kararı aldı geçenlerde.
Yani, demokrasiyle çelişen bir durum yok.
Kaldı ki; buradaki hedef silahlı mücadeleden ziyade, FETÖ'cüleri devlet içinden ve dışarıdaki işbirlikçilerinden en ivedi şekilde hukuk yoluyla temizlemek..
EKONOMİYİ CANLANDIR, PARANA SAHİP ÇIK HAYATA DAHA ÇOK KATIL
Bu süreçte son bir not da ekonomi ile ilgili.
OHAL sürecinin ekonomik kararlar ile ilgisi yok.
Yani, herkes işinde gücünde, alışverişinde, tatilinde, yatırımında normal yaşamına devam edecek. Hatta şunu söylemeliyim ki; tam tersine eskisinden daha da hevesli olmalıyız.
Mahallemizdeki bakkalımız, esnafımızdan daha fazla alışveriş yapmalı, piyasada paranın daha çok dönmesini sağlamalıyız.
Tatilinize gidin, turizmi destekleyelim.
Ekonomi yorumcularının önerdiği 2 önemli nokta var:
Eğer döviziniz varsa, bunu TL'ye çevirin. Hatta, küçükbüyük fark etmez birikimlerinizden borsada hisse alımı yapın. Bunu söylerken dayandıkları nokta; bu alçak teröristlerin darbe gecesi de yaptıkları bir noktaya dikkat çekiyorlar; Borsayı da ele geçirmeye çalıştı bu hainler.
Amaçları belli, ülkede hem darbe yoluyla terör ortamı yaratmak hem de ekonomik anlamda Türkiye'yi çökertmek. Çok şükür ki darbeyi gerçekleştiremediler.
Ama henüz vazgeçmediklerini biliyoruz.
Bu yüzden; ekonomik olarak devleti ve milleti çökertme planlarını işleme koymaya çalışabilirler.
O yüzden; hayat devam edecek, birbirimize daha çok kenetleneceğiz. Dünden daha çok çalışacak, devletimize, milletimize ve birbirimize daha çok sahip çıkacağız. Hayatı durdurmak değil, tam tersine daha çok çalışıp ekonomiyi daha da canlandıracağız.
Biz neleri atlattık, elhamdülillah bunu da atlatırız...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.