Kadınlar daha mı çok aldatıyor?
Ne diyor Ayla Eğit: "Kadın da erkek de aldatıyor. Ama erkekler eşlerini aldatmakla övünürken, kadınlar gizli yapıyor. Dolayısıyla biz zannediyoruz ki aldatan taraf daha çok erkek. Hayır, kadınlar da eşlerini aldatıyor."
Ayla Eğit bu sonuca 5 yılda 5 bin kadınla yüz yüze görüşerek varmış. Aldatan kadınlar, ya intikam için eşlerinden başkasıyla ilişkiye girmişler ya da eşlerinin cinsel yetersizliklerinden dolayı.
"Gerçekler acıdır" diyor Ayla Eğit. Her beş erkekten birinde ereksiyon sorunu olduğunu da sözlerine ekliyor. Yani demek istiyor ki, kadının da cinsel ihtiyacı var, bu konuda tatmin olamayan kadın başka yola başvurur.
İNSANA ÖZGÜ
Tespitlerine katılıyorum Eğit'in. Şöyle ki: Aldatma sanıldığı ve ısrarla vurgulandığı gibi erkeğin doğasına mahsus bir olay değil, insana özgü bir davranış biçimidir.
Yani sadece erkekler aldatmaz, kadınlar da aldatır. Ama bu demek değildir ki bütün kadınlar ve erkekler eşlerini aldatır!
Hiç karısını aldatmayan ve aldatmayı düşünmeyen erkeklerin var olduğu gibi, kocasını aldatan veya aldatmayı düşünen kadınlar da vardır.
Ama haklı kadınlar, bu işi gizli yaparlar ve saklamakta da ustadırlar. Kadınların çoğu eşleri tarafından aldatıldıklarını hemen anlamalarına rağmen, erkeklerin aldatıldıklarından haberleri olmaz.
Dolayısıyla erkeklerin acı gerçekleri kabullenip kendilerine ve ilişkilerine de bir çeki düzen vermelerinde yarar var.
CİNSELLİK ÖNEMLİ
Yok öyle, "Nasıl olsa bu kadının sahibi benim, onunla evlendim, onun görevi bana bakmak, çocuk doğurmak, elindekiyle yetinmek, ben gider dışarıda istediğimi yapar, başka kadınlara, kızlara asılır, onlarla gönül eğlendiririm!" düşüncesi.
Cinsellik önemli bir konu. Her ne kadar cinselliği isteyen erkek, kadınlar bu konuda çok istekli değil düşüncesi yaygınsa da bu da "sadece erkekler aldatır" gibi bir şehir efsanesine dönüşmüş durumda.
Kadınlar da sevişmek ve cinsellikten zevk almak istiyor.
İnsanlar niye evlenir? Diğer nedenler bir yana, cinselliği rahatça yaşamak için değil mi? Evliliğin ana temellerinden biridir cinsellik. Ne var ki, günümüzdeki evliliklerin büyük çoğunluğu bu temelden yoksun.
İKTİDARSIZLIK SORUNU
Günümüzün yaşam koşulları kolay değil. Evi geçindirmek kadın-erkek çalışsa bile kolay değil. İş bulma, işi kaybetmeme, işte başarılı olma endişelerinin cinsel yaşamı olumsuz etkilediğinden söz ediliyor. Üzerine şehir yaşamının zorlukları ekleniyor. Trafik yüzünden eve hem geç geliniyor, hem yorgun argın olunuyor. Çocuk, hastalık, alınan ilaçlar derken sorunlar kronikleşiyor.
Ayla Eğit'in de belirttiği gibi iktidarsızlık sorunu günümüz erkeğinin en önemli sorunlarından biri. Sigara, alkol, kalp ve tansiyon ilaçları bu konunun erken yaşlarda gündeme gelmesine neden oluyor. Evliliğin ilk yıllarında erkekler aktif kadınlar pasifken, zamanla tersi söz konusu olmaya başlıyor.
Cinsellik araştırma merkezleri, cinsel yaşamdan uzak evliliklerin sayısının giderek arttığını boşuna söylemiyor. Aynı çatı altında kardeş gibi yaşamaya başlayan çiftlerden bazılarının, heyecanı dışarıda araması da kaçınılmaz sonlardan biri galiba.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.