Girişimci olmaya karar verdim!
Aslında daha önce de kendi şirketimi kurup dergilerimi çıkarmak veya Fay Weldon'ın, filmi de çekilen "Bir Dişi Şeytan'ın Hayatı ve Aşkları" adlı romanından esinlendiğim gibi sadece kadınlara istihdam yaratacak bir iş yaratmak fikri beynimi kurcalıyordu ama bu fikrin yeşermesi Özyeğin Üniversitesi'ndeki o güne denk geldi.
Altunizade'deki üniversiteye ikinci gidişimdi. Daha önce üniversitenin rektörü Erhan Erkut'la röportaj yapmaya gitmiştim. Keyifli bir sohbetten sonra yazıma, "Ne yalan söyleyeyim kıskandım Özyeğin Üniversitesi'nde okuyacak olan 210 öğrenciyi. Keşke ben de araştırma yapmayı destekleyen, sektörle iç içe olan, mezun olduktan sonra öğrencilerine iş bulmayı garanti eden, içimdeki cevheri keşfedip beni yönlendirecek ve zaman kaybetmemi engelleyecek ve dünyanın her yerinde çalışmamı sağlayacak bir üniversitede okuyabilseydim" diye başlamış, "Bizden geçti ama günümüz gençleri bu imkana sahip" diye devam etmiştim.
TESADÜF DEĞİL
Hakikaten yeniden öğrenci olacağım hiç aklıma gelmezdi. Hem de o üniversitede! Ama hayatın size neler hazırladığını, ya da sizin kendinize ne tür sürprizler yapacağını önceden bilemiyorsunuz.
Ya da hiçbir şey tesadüf değil. Karşılaştığınız kişiler, gittiğiniz bir davet, size gelen bir telefon, daha önce aklınıza bile gelmeyen adımlar atmanıza neden olabiliyor.
İşte ben de, 50'sinden sonra hayatımı değiştirecek bu adım ne zaman atıldı diye geriye dönüp baktığımda sevgili arkadaşım Gila Benmayor'la yaptığım telefon konuşmasını görüyorum.
Davetiyesi bana nedense ulaşmayan (muhtemelen gazeteye gittiği için veya e-mail bana ulaşmadı vs.) Garanti Bankası ve KAGİDER'in Swiss Otel'de düzenlediği "Kadın Girişimciler Ödül Töreni" davetine, Gila'nın telefonda "Akşam törene geldiğinde konuşuruz" demesiyle gittim. Aslında adetim değildir çağrılmadığım yere gitmek ama nedense o gece orada olmak istedim.
İşte orada Ümran ve Ali Beba çiftiyle tanıştım.
ÜMRAN BEBA FAKTÖRÜ
Bence o davete sırf Ümran Beba'yla tanışmak için gittim.
Çünkü daha sonra kendisiyle süren iletişimimiz ve Özyeğin Üniversitesi'nde Girişimcilik Merkezi Direktörü olan eşinin de etkisiyle orada gerçekleştirilen 'Kadın Zirvesi'ne onun sayesinde gittim.
Ve orada duyduğum 10.000 Kadın Projesi'ne katılmaya karar verdim.
Yani Ümran Beba ve Özyeğin Üniversitesi hayatımı değiştiren iki önemli unsur.
Bunu sağlayan da Gila Benmayor.
Swiss Otel'deki davete geri dönersek, Ümran Beba'yı, yani PepsiCo Türkiye'nin başındaki kadını duymuştum elbette ama daha önce hiç karşılaşmamıştık. Yine Gila sayesinde tanıştık, kartlarımızı birbirimizi verdik ve ayaküstü ama samimi bir sohbet gerçekleştirdik.
Beni etkileyen o sohbetin ardından kendisini telefonla aradım ve Yeni Asır için röportaj isteğinde bulundum. Birkaç ay sonra Kanlıca'daki Ajia Otel'de buluştuk ve izlenimlerim bu köşede okudunuz.
Ümran Beba'yla iletişimimiz o günden sonra da hep devam etti. Genel Yayın Yönetmenimiz Şebnem Bursalı'nın da bulunduğu bir yemekte "W.İ.N." konferansının davetiyesini verdi.
Ve işte o konferansta, dinlediğim konuşmaların etkisiyle rektör Erhan Erkut ve Girimcilik merkezi Direktörü Ali Beba'nın sözünü ettiği 10.000 Kadın programına katılmaya karar verdim.
Başıma neler geldi?
Yarına...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.