Onlar henüz çocuk!
Otuz yıldır dinmeyen bir terör olur mu? Nedir bunun adı? Birilerinin dünya umurlarında değilken, birileri niye ölüyor? İki ayda 48 şehit. 48 evde gözyaşı dinmiyor iki aydır. Onbinlerce evde yıllardır dinmiyor.
"Vatan sağ olsun" ama nereye kadar?
"Kürt açılımı"yla yola çıkan devlet ne demişti bize; "Artık yeter, analar ağlamasın!" İçişleri Bakanı Beşir Atalay böyle anlattı bize açılımı. Başbakan ve diğer bakanlar, açılıma karşı çakanlara veya eleştiride bulunanlara, "Ne o yoksa siz anaların ağlamasını mı istiyorsunuz?" diye karşılık verdi.
Ne oldu peki? İki aydır ağlayanlar kimler?
DUYARSIZ KALMAYALIM
Hükümet yanlış yaptığını kabul etmeli ve harekete geçmeli. Gün birlik günü. Sağcısı, solcusu, laiki, İslamcısı hepimiz akan kanın durmasını istiyoruz. Çünkü gerçekten anaların, babaların, eşlerin, çocukların ağlamasına dayanamıyoruz. 19 yaşındaki gencecik çocukların kör karanlıkta, pusuya düşürülerek öldürülmelerini kabullenemiyoruz.
Gazze'ye yardıma gidelim ama önce kendi topraklarımızda olan bitene duyarsız kalmayalım. Niye sokaklara dökülmüyoruz? Evet, Gündoğdu Meydanı'nda toplandı 500'e yakın kişi. Ama yetmez. 500 bin kişi toplanmalı. Niye bütün ülke aynı anda yürüyüşe geçmiyoruz? Niye biz yatağımızda rahat uyuyalım diye karakolda nöbet bekleyen asker öldüğünde sesimizi çıkarmıyoruz? Televizyonlar eğlence yayınlarına, dizilere, gülmeye, güldürmeye devam ediyor?
BİRLİK OLMALIYIZ
Üç gündür televizyon kanallarını izliyor, gazete ve internetteki yorumları okuyorum. Ortak görüşlerden biri şu:
. Hükümet açılım konusunda yanlış yapmıştır. Habur olayı iyi yönetilememiştir.
. Açılımın başarısız olmasında, bugün Türkiye'de yaşanan kurumlar arası güç mücadelesi önemli rol oynamaktadır. İktidar partisi cemaat, TSK ve yüksek yargı arasındaki kavga sürdüğü müddetçe, kurumlar birbirine güven duymadıkça, bu sorunu çözmek zorlaşmaktadır.
. TSK'nın ihmalle suçlanması da bu kavganın somut örneği. Meclis Başkanı'nın yaptığı açıklamanın yanı sıra, manşetlerde ve köşe yazılarında askerin bilerek önlem almayarak, yani askerleri bilerek ölüme göndererek hükümeti zor duruma düşürmek istediğinin altı çiziliyor.
. Dış politikada izlenen politikanın sonuçları olarak da bakılıyor terör saldırılarının artmasına. Hükümetin Hamas'ın yanında yer almasının PKK'nın elini güçlendirdiğine dikkat çekiliyor. Hükümet "taşeron"dan, uzmanlar İsrail elini uzatmasa bile PKK'nın olara el açacağından söz ediyor.
Kısacası gün uzlaşma ve birlik günü. Gerçekten kan dökülmesini istemiyorsak, 19-20 yaşındaki gencecik çocukların ölmemesi için kavgayı bırakıp çözüm üretmeliyiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.