Alpöz'ün verdiği bilgilere göre, 3-4 yıl önce bir kitabın 10 bin basmasının başarı sayılırken, günümüzde 50 bin basan kitapların sayısının artmaya başladı. Kadın yazarlar için en önemli sorunun maliyet olduğunu ifade ederek "200 bin adet basılan kitap ancak maliyetini kurtarır, Bir kitaptan yazarın kazanç bekleyebilmesi için en az 10 bin satması gerekir" dedi.
FİLİZ BİNGÖLÇE
Fuarın konuklarından biri de Türkiye'de ilk kez kadın argosu sözlüğü yayınlayarak hakkında müstehcenlik davaları açılan Filiz Bingölçe idi. "Kadın ve Mizah" konulu söyleşisinde, kadınların sunulduğu gibi ikinci sınıf yurttaş olmadıklarını ifade ederek, kadınların ürettiği argonun en çok "regl" üzerine olduğunu bildirdi. Bingölce, konuşmasında kadınların deyimler, özlü sözler bir yana fıkralarla da yaşamı anlattıklarının altını çizerek, "Kadınlar bozup yaptıkları dünyayı saklı tutuyorlar. Çok da ciddiye almadıkları dünya içinde yaşıyorlar." dedi.
Bingölçe'nin iki ciltten oluşan "Kadın Argosu Sözlüğü" benim başucu kitaplarımdan. "Fantastik Dişil Mizah" adlı kitabını ise fuarda aldım, imzalatarak. Kitapta, kadınlar tarafından kadınlara anlatılagelen fıkralardan oluyor. Ama bu fıkraların sesi ve bakış açısı farklı. Dişil fıkralar bunlar. İçinde cadılar, periler, vampirler, yamyamlar, gerçek dışı, matrak, tuhaf, acayip yaratıklar var.
ERİL MİZAHI SEVMİYORLAR
Yazar Filiz Bingölçe, "mizahtan anlamaz" diye damgalanan kadınların "eril mizahı" duymazdan geldiklerini de anlatıyor kitabında. Çünkü kadınlar erkeklerin anlattığı müstehcen fıkraları anlatmak, tekrarlamak istemiyorlar.
Yazara göre, bu hareketin altında bir yanıyla ataerkil toplumun beklentileri uyarınca kendini bastırma meselesi varsa bir yanıyla da dışlama, baştan savma isteği var. "Çünkü 'eril mizahta' kadının yeri 'kurban' olarak aşağılanan, düşman ve asalak figür biçiminde hiç de azımsanmayacak bir yer ve öneme sahip. Seksi espri yapma ayrıcalığının kendisinde olduğunu düşünen erkek; saldırgan sözlerle ve içindekini dışa vurmanın rahatlığıyla ballandıra ballandıra anlatırken fıkrasını, kadına dinlemek düşüyor." diyor.
O kadar güzel fıkralar var ki içinde. Seçmekte zorlandım. Bir örnek: