İki genç kız
İkisi de İstanbul'da yaşıyor, burada doğdular. Şu anda 14 yaşındalar. Biri liseye hazırlanıyor, öteki evde kısmetini beliyor.
Birbirleriyle tanıştıklarında 8-10 yaşlarındaydılar. İlkokula gidiyorlardı. Okullar tatil olunca ailecek geldikleri yazlık yerde tanıştılar. Birlikte oyunlar oynadılar, sohbet ettiler, vakit geçirdiler. Ertesi sene, bir sonraki sene yine buluştular, yine görüştüler. Aralarında bir fark yoktu.
İlkokulu bitirdikleri sene yolları ayrıldı. Çünkü biri evden fazla çıkmamaya başladı. Ailesi, yanında annesi veya bir aile büyüğü olmadan bir yere gitmesine izin vermiyordu. Hele başları açık kadınların çoğunlukta olduğu ve bahçesinde havuz olan eve gitmesi hoş karşılanmadı.
Ayrıca artık onun da başının bağlanmasına karar verilmişti. O da arkadaşlarının yanına başı örtülü gitmek istemedi. O yaz öyle geçti. Sonraki yaz da. Sonrasında birbirlerini görmediler. Başı bağlı olan kız sokağa çıkamıyordu. Okula da gitmiyordu. Yaz-kış bütün gün evdeydi.
SANAL ORTAM
Tek arkadaşı vardı o da bilgisayar. Ve tabii internet. Sabah kalkar kalkmaz bilgisayarın başına geçiyor, gece yatıncaya kadar da ayrılmıyor. Facebook'ta, twitter'de dolanıyor, arkadaşlık sitelerine giriyor, yazışıyor, konuşuyor, vakit öldürüyor.
Ailesi hem memnun hem değil. Kızları gözlerinin önünde, annesinin dizinin dibinde. Onlarsız sokağa adım atmıyor zaten, gittiği yerlerde de yanından ayrılmıyor. Düğünlerde bile oynamasına, eğlenmesine izin verilmiyor. Bilgisayar başından ayrılmadığı için memnun değiller.
Ama başı bağlı kızın tek kaçış noktası da internet. Bir gün yıllardır görmediği başı açık arkadaşını gördü facebook'ta dolaşırken. Profiline girdi, arkadaşlarını gördü. Ortaokulu bitirmişti arkadaşı, liseye gidecekti ve kayıtların açıklanmasını bekliyordu. Yazıp yazmamakta kararsız kaldı. Hatırlayacak mıydı arkadaşı onu acaba? En önemlisi cevap verecek miydi?
FARKLI DÜNYALAR
Başı açık kız, başı kapalı birinden gelen mesajı görünce irkildi. Hiç yoktu çevresinde öyle biri. Dikkatli bakınca çocukluk arkadaşını tanıdı. Tanıdı tanımasına ama arkadaşlık isteğini hemen kabul etmedi. Kabul ederse arkadaşları arasında karizmasının çizileceğini düşündü. Cevap vermedi. Vermedi ama ona kayıtsız kalmak da canını sıktı. Aklı sık sık ona takıldı ve bu durumu ailesiyle paylaştı.
Annesi ve babası duyar duymaz hemen ona cevap vermesini istedi. Uzatılmış el asla geri çevrilmezdi. Başı örtülü de olsa arkadaşıydı.
Bunun üzerine cevap yazdı başı açık kız, başı kapalı arkadaşına. Bir süre sohbet ettiler. Can sıkıntısından söz etti başı kapalı kız. Diğeri ona okumaktan söz etti. Okumanın öneminden, isterse dışarıdan da okulu bitirebileceğinden. Pek oralı olmadı diğeri. Sohbet bitince başı açık kız, diğerinin profilinde gezindi. Dünyalarının bu kadar farklı olmasına şaşırdı. Müslüman bir kızın flört etmesinin yanlış olduğuna dair klipleri ve mesajları görünce daha da çok şaşırdı.
Arkadaşını kendi dünyasıyla baş başa bırakıp flörtüne mesaj attı.
Birbirleriyle tanıştıklarında 8-10 yaşlarındaydılar. İlkokula gidiyorlardı. Okullar tatil olunca ailecek geldikleri yazlık yerde tanıştılar. Birlikte oyunlar oynadılar, sohbet ettiler, vakit geçirdiler. Ertesi sene, bir sonraki sene yine buluştular, yine görüştüler. Aralarında bir fark yoktu.
İlkokulu bitirdikleri sene yolları ayrıldı. Çünkü biri evden fazla çıkmamaya başladı. Ailesi, yanında annesi veya bir aile büyüğü olmadan bir yere gitmesine izin vermiyordu. Hele başları açık kadınların çoğunlukta olduğu ve bahçesinde havuz olan eve gitmesi hoş karşılanmadı.
Ayrıca artık onun da başının bağlanmasına karar verilmişti. O da arkadaşlarının yanına başı örtülü gitmek istemedi. O yaz öyle geçti. Sonraki yaz da. Sonrasında birbirlerini görmediler. Başı bağlı olan kız sokağa çıkamıyordu. Okula da gitmiyordu. Yaz-kış bütün gün evdeydi.
SANAL ORTAM
Tek arkadaşı vardı o da bilgisayar. Ve tabii internet. Sabah kalkar kalkmaz bilgisayarın başına geçiyor, gece yatıncaya kadar da ayrılmıyor. Facebook'ta, twitter'de dolanıyor, arkadaşlık sitelerine giriyor, yazışıyor, konuşuyor, vakit öldürüyor.
Ailesi hem memnun hem değil. Kızları gözlerinin önünde, annesinin dizinin dibinde. Onlarsız sokağa adım atmıyor zaten, gittiği yerlerde de yanından ayrılmıyor. Düğünlerde bile oynamasına, eğlenmesine izin verilmiyor. Bilgisayar başından ayrılmadığı için memnun değiller.
Ama başı bağlı kızın tek kaçış noktası da internet. Bir gün yıllardır görmediği başı açık arkadaşını gördü facebook'ta dolaşırken. Profiline girdi, arkadaşlarını gördü. Ortaokulu bitirmişti arkadaşı, liseye gidecekti ve kayıtların açıklanmasını bekliyordu. Yazıp yazmamakta kararsız kaldı. Hatırlayacak mıydı arkadaşı onu acaba? En önemlisi cevap verecek miydi?
FARKLI DÜNYALAR
Başı açık kız, başı kapalı birinden gelen mesajı görünce irkildi. Hiç yoktu çevresinde öyle biri. Dikkatli bakınca çocukluk arkadaşını tanıdı. Tanıdı tanımasına ama arkadaşlık isteğini hemen kabul etmedi. Kabul ederse arkadaşları arasında karizmasının çizileceğini düşündü. Cevap vermedi. Vermedi ama ona kayıtsız kalmak da canını sıktı. Aklı sık sık ona takıldı ve bu durumu ailesiyle paylaştı.
Annesi ve babası duyar duymaz hemen ona cevap vermesini istedi. Uzatılmış el asla geri çevrilmezdi. Başı örtülü de olsa arkadaşıydı.
Bunun üzerine cevap yazdı başı açık kız, başı kapalı arkadaşına. Bir süre sohbet ettiler. Can sıkıntısından söz etti başı kapalı kız. Diğeri ona okumaktan söz etti. Okumanın öneminden, isterse dışarıdan da okulu bitirebileceğinden. Pek oralı olmadı diğeri. Sohbet bitince başı açık kız, diğerinin profilinde gezindi. Dünyalarının bu kadar farklı olmasına şaşırdı. Müslüman bir kızın flört etmesinin yanlış olduğuna dair klipleri ve mesajları görünce daha da çok şaşırdı.
Arkadaşını kendi dünyasıyla baş başa bırakıp flörtüne mesaj attı.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.