Survivor'un kelime anlamı hayatta kalmak. Yarışmanın amacı da bu zaten. Zor koşullarda kimin daha güçlü olduğunu ortaya çıkarmak. Daha önce Türkiye ve Yunanistan, Galatasaray ve Fenerbahçe konseptiyle yapılmış yarışma, son olarak da kızlar ve erkekler arasında.
Bir adadasınız. Doğal bir ortamda. Deniz var, börtü böcek de. Yani öyle kuş tüyü yataklarda yatmak yok, çadır kurmak da. Bir battaniyeniz var sarılıp üzerinde yatabileceğiniz. Yemeğe gelince. Ekmek, peynir, zeytin, kek, çörek, börek, çikolata-şeker, çay, kola, yani günlük hayatta yemeye alışkın olduğunuz yiyecekler yok. Yiyecek bir şeyler bulmak için çaba göstermek zorundasınız. Ya balık tutacaksınız, ya da ot ve meyve ile besleneceksiniz. Ödülleri kazanırsanız özlediğiniz yemekleri yeme şansınız var.
İlk elenenler kızlar oldu, çünkü yarışmaları erkekler kazandı. Sonra kızlar da durumu eşitlediler. Derken ortaya ayak oyunları, kulisler girdi, hiç ummadık kişiler, her koşulda hayatta kalabilecek olanlar da elendi. Yani en çok balık tutan, yiyecek bulan, yarışmaları kazananlar rakiplerinin ayak oyunları ile elendiler.
FİZİKSEL GÜÇ YETMEZ
Hayatta kalmak için sadece fiziksel açıdan güçlü olmak yetmiyor. Psikolojik olarak da güçlü olmak lazım. Sinirlerin dayanıklı olması ve akıllı olmak.
Kızlar ve erkekler yarışmasında kızlar gerideydi. Son beşe dört erkek bir kız kaldı. Beklenen o kızın da gideceği ve aynı gruptan olarak birlikte hareket eden dört erkekten birinin kazanacağıydı.
Ne var ki dört erkeği de eleyen Merve yarışmanın finalindeki oyunlardan birinin ve hem yarışmacıların hem de seyircilerin oylarıyla yarışmanın galibi oldu.
Hem fiziksel gücünü kullanarak, yarışmalarda dayanıklılığını gösterdi ve fiziksel açıdan kendisinden üstün erkekleri yendi. Hem de psikolojik savaşı kazandı. Ağlamadı, sızlamadı, erkeklerin kanatları altına girmedi, kendine inandı, kendi gücüne ve aklına, bir bakıma erkeklerin tezgahına gelmedi, onlara meydan okudu ve onların birbirine düşmesine neden oldu. Yarışmacılardan Aydın'ın deyimiyle, küçücük bir kız, kadın aklıyla onlara kafa tuttu.
SPORUN ÖNEMİ
İhsan gibi öfkesinin esiri olmadı mesela, kendisine yapılmasını istemediğini başkasına yapmadı ama kendisine yapılanı başkasına yaptı. Bunu yaptığı için üzerine gelindiğinde bile soğukkanlılığını korumasını bildi. Oysa İhsan kendinin yaptığını Merve ona yapınca, yapılanı kalleşlik olarak nitelendirdi ve bence o gün yarışmayı kaybetti. Merve'yi doğum gününde adada bırakarak kankileriyle ödül yemeğine gitmesiyle şansını iyice azalttı.
Bu yarışmadan çıkarılacak sonuca gelince:
. Demek ki fiziksel üstünlük tek başına bir işe yaramıyor. Evet erkekler fiziksel olarak kadından güçlü. Bir kadınla erkek kavgaya tutuşsa kazanan erkek olur ama kadın aklını kullanır ve kendini korumayı bilirse fiziksel güç işe yaramaz.
. Spor yapmak işe yarıyor. Merve'nin oyunlardaki başarısı onun sporcu kişiliğinden kaynaklandı. Kadının dayanma gücüne spor yapmanın artısı da eklenirse kadının önünde kimse duramaz.
. En önemlisi ise adil olmak. Çifte standarta sahip olmadan olayları objektif olarak değerlendiren, önyargılara kapılmadan haklıya haklı, haksıza haksız diyebilenin sırtı yere gelmez.
