• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
SEDA KAYA GÜLER

İki ülke farkı

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 14 Eylül 2010, 19:24
Bizim erkek yeğenlerden biri baba oldu! Evlenmeden, istemeden. Elektronik mühendisi olan oğlumuz yurtdışında çalışıyor. Mısır, Norveç, Fransa derken bir süre de Şili'de yaşadı. Eve dönerken, birlikte olduğu kız arkadaşı hamile olduğunu söylüyor. Bizimki de evlenmeyi ve baba olmayı düşünmediğini. Ve zaten yakında Türkiye'ye döneceğini. Kız da, "Fark etmez!" diyor, "Ben kendim için doğuracağım, çünkü ben istiyorum." Dediğini de yapıyor. Yeğen Türkiye'ye döndü, kız orada kaldı ve geçtiğimiz ay bebek doğdu.
Bayramda kendisini görmeye gittik! Şili'ye değil, babanın Ataşehir'deki evine. Anne ile baba Skype'dan konuştular, biz meraklı aile fertleri de annenin kucağında, "agu magu" sesleri çıkaran bebeği uzaktan sevdik.
Baktım baba çocuğu benimsemiş, uzaktan da olsa seviyor, ilgileniyor. Evlenmeyi düşünmüyor ama bebeği nüfusuna geçirmek için işlemlere başlamış.
Babaanne torunu için doğmadan hazırlık yapmış, patik, yelek, bere örmüş, zıbınlar, tulumlar alıp Şili'ye göndermiş. Garip bir duygu olduğunu söylüyor, "Bir bebek var çok uzakta ve bizden bir parça. Sevineyim mi, üzüleyim mi bilemiyorum" diyor.

KİME HELAL OLSUN?
Şilili kız mutlu. Türkiye'ye gelmek istiyor. Temelli mi, bir süreliğine mi bilmiyorum. Baba da gelmesini onaylıyor ama bir süreliğine. Dediğim gibi evlenmek gibi bir niyeti yok. Yol çok uzak olduğu için en azından bebeğin üç aylık olması bekleniyor yolculuk için.
Babanın kalabalık ailesi bu yeni durumu tartışırken, yeni dede olan ve olur olmaz da oğlu ve gelinin boşanması sonucu torunundan ayrı kalan, bir başka deyişle geliniyle arası hiç iyi olmayan enişte ağzından baklayı çıkardı: "Gözünü seveyim Batılı kızların! Ne kafa ütülüyorlar, ne askıntı oluyorlar. Kendi başına doğuruyor, büyütüyor. Helal olsun vallahi."
Eminim siz de, kafa ütüleyen, askıntı olan kızlar olarak şu soruyu sormak gerektiğini düşünüyorsunuz: "Bir Türk kızı olarak, Türkiye'ye çalışmaya gelen Şilili bir erkekle sonu olmayan, yani evlilik ihtimali olmayan bir ilişkiye girsem ve bu ilişkiden bir bebek doğurmaya kalksam başıma neler gelebileceğini söyler misiniz?"

Kendilerini korumayı öğrensinler
Bu yazıyı yazarken Eskişehir'de bir süredir kayıp olan 11 yaşındaki Öznur'un boğularak öldürülmüş olarak bulunduğu haberi verildi atv ekranında. Gözyaşları sel oldu. Ve yorumlar birbiri ardına geldi.
Ortalık sapık dolu. Bu sapıklar kızlara, çocuklara, kadınlara tacizde bulunuyor, tecavüz ediyor, sonra serbest kalıyorlar. Bu sapıklar idam edilmeli!
Programda idamı savunan avukat ile diğer yorumcular idamı veya genel affı tartışırken anne-babalara da önerilerde bulunuldu:
- Çocuğunuzu tehlikeleri anlatın. Başına gelebilecekleri öğretin.
- Onları yalnız başına sokağa çıkarmayın.
- Hayır demeyi öğretin.
- Ve kendilerini korumayı öğretin.
Bütün bu önerilere katılıyorum. Tek korkum, bu yüzden kızların baskı altına alınması ve eve kapatılması, spor yapmaya, bale veya gitar kursuna gönderilmemesi. Bunu yapmayalım. Çocukları eve kapatmayalım ama onları da yalnız bırakmayalım. Kontrolümüz ve denetimimiz altında olsunlar. Onlara kendi başlarına sokağa çıkma ve kendilerini koruma hakkını verelim ki, başlarına kötü bir şey gelmesin.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.