• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
SEDA KAYA GÜLER

Nerede hata yaptım?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08 Kasım 2010, 20:07
Hafta sonu lise arkadaşlarımla beraberdim. Aradan yıllar geçse de biz keyif alıyoruz birlikte olmaktan. Birbirimizi iyi tanıyoruz çünkü. Yıllar önce hayata atılırken aynı sıralarda oturduk. O yıllarda belirleniyor aslında hayat çizgimiz. Gelecekten neler beklediklerimiz aşağı yukarı belli oluyor. Hayata karşı dik mi duracağız, direksiyonun başına biz mi geçeceğiz, başkalarının bizi yönetmesine izin mi vereceğiz? Tabii aile yapısı da çok önemli. Onların sizden beklentileri, size katkıları da sizin yol haritanızı belirliyor.
Hepimiz farklı ailelerden geliyoruz. O yılların en güzel zenginliği de buydu bence. Aramızda paralı ve parasız yatılıların olması nedeniyle Anadolu'nun çeşitli kentlerinden, hatta köylerinden gelen kızlarla bir arada okuduk. Çiftçi kızı da vardı aramızda, babası kaptan olan da, sinema yönetmeni olan da. Kimimiz memur kızıydık, kimimiz fabrikatör. (O yıllarda iş adamı denmezdi işte, fabrikası olana fabrikatör derdik.)

YATAĞIMDAKİ DÜŞMAN
Yıllar hepimize farklı deneyimler kattı. Değişik meslekler edindik, çalıştık, evlendik, çocuk sahibi olduk, kgüldük, kağladık, bir şekilde hayata tutunduk. Geçen günkü buluşmamızda bir kez daha fark ettim ki, hayatlarımızı etkileyen en önemli karar, evlilik kararımız olmuş. Daha doğrusu koca seçimimiz.
Türkiye'deki kadınların çoğu gibi yanlış karar verenler çoğunlukta. Kendilerini dünyanın merkezi zannederken aslında hiç değer vermemişler. Önemsememişler. İsteklerin peşinden gitmek yerine, başkalarının isteklerine boyun eğilmiş. Aşık olarak veya ailelerinin seçtiği, kendilerinin de beğendiği erkeklerle evlenirken, o erkeğin kendilerini hep seveceğini ve hiç üzmeyeceğini düşünmüşler. Ama bir süre sonra bizzat yaşayarak görmüşler ki hayat hiç de düşündükleri gibi seyretmiyor. Koyunlarına girip, sırtlarını dönerek uyudukları erkekler onların baş düşmanları haline gelebiliyor.

İSTEMEK ÖNEMLİ
Onca yıl evlilik ve dört çocuktan sonra "ortak onu sevmediğini ve başka bir kadına aşık olduğunu" söyleyen kocasının sevgilisini bıçakla yaraladığı için hapishaneye giren dizi kahramanı Cemile, "Ben bir hata yaptım" der sürekli. Hatanın ne olduğunu soranlara ise "Bilmiyorum" yanıtını verir.
Aslında yanıtını o ve hapse girmese de onun durumuna düşen kadınlar çok iyi biliyor. O yanıt; "bir kadın" olamamak, kendisi olamamak, birey olamamak. Kendini seven, kendini önemseyen, kendini düşünen bir kadın olmak makbul değildir bizim ülkemizde. Birinin kızı, birinin karısı, birilerinin annesi olmalıdır kadınlar. Onlar için çabalar, onların mutluluğu için uğraşır, onların hayalleri için yaşar ve onların istediği gibi bir kadın olurken "kadın olmayı" unuturlar ama! Ve başka bir kadın gelir kocalarını ellerinden alır. O da "Ben nerde hata yaptım?" diye düşünür.
Bizim kızlardan biri kocasının hayatı ona zindan ettiğini söyleyince, "Neden boşanmadın ki?" diye sorduk. "Çocuk yüzünden" yanıtıyla karşılaştık. Evet, aile ve çocuk insanın karar vermesini engelleyen önemli bir faktör ama "ne istediğini bilmek ve kararlı olmak" da o kadar önemli.
O zaman kadın herkesten daha güçlü olabiliyor.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.