Erkekler karşı çıkmalı
Bu konu, 8 Mart nedeniyle gündemdeydi. Biliyorsunuz kadın örgütleri, kadınlar 8 Mart'ı buruk kutladı. "Nesini kutlayacağız?" diye yürüdüler her gün kadınlar öldürülürken. Çünkü her gün kadınlar ayrıldıkları eşleri, sevgilileri, nişanlıları ve hatta aşkına karşılık vermedikleri erkekler tarafından dövülüyor ya da öldürülüyorlar.
İnsan olarak, toplum olarak, devlet olarak çok büyük hatalar yapıyoruz bu konuda. Vatandaş vurdumduymaz davranıyor. Geçiştiriyor, görmezden geliyor, "bana ne?" diyor. Yetkililer "Münferit olay" diyor, birbirlerini suçluyor ya da abartıldığını söylüyor.
ABARTMA YOK!
Geçtiğimiz hafta gazetelerde yer alan haberlerde Kadından sorumlu bakan Selma Aliye Kavaf, ortaya çıkan tabloyu "utanç verici" diye yorumladı. E kadın örgütleri bunu zaten yıllardır söylüyor. Ben mesela 30 yıldır gazetecilik yapıyorum, başından beri bu konuyu gündeme getirip, farkındalık yaratmaya, yetkililerin önlem almasını sağlamaya çalıştık. Ne oldu? Her hükümet bu konuyu elinin tersiyle bir kenara itti, hamasi nutuklar atıldı 8 Mart'larda, kadına yönelik şiddeti kaşı çıktığımız günlerde.
Yine aynısı yapılıyor. Yine "Kadına yönelik şiddete karşıyız" deniliyor, hem de en üst yetkililer bunu dile getiriyor ama bir şey yapılmıyor. Üstelik Başbakan, "Bizim zamanımızda bu olaylar artmadı, daha çok gündeme getirildi" diyor, "Kadına yönelik şiddet yok!" diyor, "Kadın örgütleri abartıyor!" diyor.
Selma Aliye Kavaf, yıllardır kadın örgütlerinin yapılması gerektiğinin ısrarla altını çizdiği konuyu anlatıyor, İç işleri bakanlığı ile protokol imzaladıklarını, kadın karakoldan yardım istediğinde form dolduracağını, sosyal hizmet uzmanı ve polisin onu imzalayacağını ve böylece şiddetin belgeleneceğini söylüyor.
KADIN YALNIZ KALDI
Çok güzel. Peki ya sonra? Kadın yine eve mi gönderilecek? Eve gönderildiği ve dayak belgelendiği için kadın daha çok şiddete maruz kalırsa ne olacak? Son zamanlarda ölen kadınların çoğu karakola giden kadınlardı zaten. Gittikleri, kocalarını şikayet ettikleri, şiddeti belgelemeye çalıştıkları ama ciddiye alınmadıkları, önemsenmedikleri, korunmaya alınmadıkları için öldüler. Ölmemeleri için erkeklerin de seslerini çıkarması gerekiyor. Erkeklerin şiddete hayır demesi gerekiyor. Bu sadece kadın sorunu değil, erkeklerin de sorunu. Erkekler de şiddete karşı olduklarını dillendirmeli. "Beyaz Kurdele" girişimiyle kadına yönelik şiddete karşı mücadele eden derneğin başkanı Michael Kaufman geçtiğimiz hafta yine Türkiye'deydi ve Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenen panelde "Kadınların binlerce yıldır yalnız başına olduğunu" dile getirerek erkeklere seslendi ve şunları söyledi: "Şiddeti yalnız bir kadın meselesi olarak iddia ederek erkekleri sorumluluk dışına itiyor ve resimden çıkarıyoruz. Erkeklerin büyük bir kısmı eşlerini dövmüyor, cinsel tacizde bulunmuyor, cinayet işlemiyor ama konuşmuyorlar da. Sessiz kalıyorlar. Kalmamalılar."
Bence de...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.