Tipik bir çekirdek aile
Üç çocuklu bir kadın. Doğal olarak toplu, ayağında pantolon ve spor ayakkabı, uzun hırkasıyla kilolarını kapatmaya çalışıyor. Başında türban var. Öyle çok kapalı değil, yani altında siyah bant yok. Örtüsünden saçının şekli de belli oluyor. Yüzüne bakınca aslında çok da genç olduğunu anlıyorsunuz. 26-27, bilemedin 30 yaşında...
Bir yandan pusetteki bebekle ilgilenirken diğer yandan ortalıkta koşturan oğlana sesleniyor. En büyük yardımcısı kızı. Sıkıştığında ondan yardım istiyor. O da kardeşinin peşinden gidiyor, anne rolünü şimdiden üstlenerek. Elinde olmadan bu rol üstleniliyor. Başta anne olmak üzere, aile ve toplum ondan bunu bekliyor. Aynı yaşta bir erkek çocuk olsa, kimse ona, "Oğlum kardeşinle ilgilen!" demez. O da ilgilenmez zaten, elinde telefonu veya oyuncağıyla oynar. Kızlar ise kardeşleriyle ilgilenmek zorundadır.
ÖFKELİ BABA
On beş dakika sonra bir erkek geliyor yanlarına. Babaları yani. Ya arabayı park etti ya geç geldi bilemiyorum. Gelir gelmez, anne tuvalete gidiyor, baba da en küçük oğluyla oynuyor. Sevgisi görülmeye değer. Karısına, çocuklarına düşkün, mutlu bir aile babası tablosu çiziyor. Hoşuma gidiyor bu görüntü. Toplu yerlerde erkeklerin çocuklarıyla ilgilenmesi güzel bir şey çünkü. Çocuklar sadece kadınların değil, erkeklerin de...
Daha sonra anne, yukarıya çıkmaya hazırlanıyor. Güvenlik kontrolünden geçilmesine rağmen belli ki bir işi var. Kızı da annenin peşinden gidiyor. İkisi merdivenleri çıkarken baba, hızla yerinden fırlayıp annenin arkasından sesleniyor, bir şey unuttu herhalde kadın, onu hatırlatacak diye düşünürken, "Kızı da alıp nereye gidiyorsun beni çocukla tek başına bırakıp" diye öfkeyle bağırıyor kadına. Herkes duymuyor belki ama ben duyuyorum. Koskoca adam iki dakikalığına iki çocuğa bakabilmek için 9 yaşındaki bir kızdan medet umuyor. O sevimli tablo bir anda yıkılıyor. Öfkeli, kızgın, kompleksli bir erkek var karşımızda. Kız gelmek istemiyor ama yaramaz oğlan da paşlerinden gidince mecburen dönmek zorunda kalıyor. Oğlanın ise söz dinlemeye niyeti yok. Oyun peşinde. Merdivenleri çıkıp, yürüyen merdivenle inmek derdinde. Kız da bu oyunu seviyor. Babasının bağırıp çağırmasına rağmen oynuyor.
TAVIR BAŞTAN KONMALI
Baba bağırırken bakıyorum kız da ona dikleniyor. Bu da aralarında saygının olmadığını gösteriyor. Belli ki baba, sürekli bağırıyor evde, anneye, kıza. Belki şiddet de uyguluyor. Karşılıklı bağırışıyorlar, sonra yaşananları unutup gülüp eğleniyorlar. Biraz sonra anne geliyor ve herkesin içinde bağırdığı için kocasına kızacağı veya sitemde bulunacağı yerde sarılıyor, cilve yapıyor. Ne var ki kadının cilvesine aynı karşılığı vermiyor adam. Her fırsatta kadına da kıza da bağırıyor.
Erkeklerimizin çoğu böyle. Kadını, kadınları, kendi kadınlarını önemsemiyor, küçümsüyorlar. Değer vermiyorlar. Değer verseler öyle davranmazlar. Herkesin içindeyken değil, evde yalnızken de sevgilerini esirgiyorlar. Kendilerini kadından üstün görmek gibi garip bir huyları var. Fiziksel güçten başka da bir üstünlükleri yok ama işte kendilerini dev aynasında görüp, şişiniyorlar.
Kadınlar da buna katlanıyorlar. Katlanmasalar dövülüyor veya öldürülüyorlar. Ölenlerin çoğu boşanmak isteyen kadınlar çünkü. O zaman baştan tavrı koymak gerekiyor. Flört ederken, nişanlıyken bakılacak. Kadını küçümsüyor, eşit görmüyor, bağırıyor, fiziksel ve sözlü şiddette mi bulunuyor, o erkeğin yanından hemen uzaklaşmak gerekiyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.