• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
SEDA KAYA GÜLER

Eşitliğe inanan yok ki!

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11 Ekim 2011, 18:41
İşi en zor olanlardan biri kabinenin tek kadın bakanı olan Fatma Şahin.
Üstlendiği görev Aile ve Sosyal Politikalar bakanlığı. Bu bakanlığın adı daha önce Kadın Bakanlığıydı. Daha sonra Kadın ve Aileden Sorumlu Bakanlık oldu. Sonra adından "kadın" da çıkarıldı ve Aile ve sosyal Politikalar bakanlığı oldu.
Aslında bu çok önemli bir konu. Kadın sorunlarına çözüm bulmak ve dayak, şiddet gibi kimi önemli konulara farkındalık yaratmak için kurulan bir bakanlık ama "kadın" demeye çekiniyoruz, "kadın" demek istemiyoruz, "kadın" birey olarak görmüyor, ailenin içine sokmaya çalışıyoruz.
O zaman da kadın sorunları bir türlü çözülemiyor.
Geçtiğimiz hafta Ankara'daydım. BPW (İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Federasyonu'nun Altındağ belediyesiyle birlikte düzenlediği toplantıya katıldım. Buraya başta Faktma Şahin olmak üzere, eski bakanlardan Güldal Akşit ve hem CHP'den hem de AKP'den kadın milletvekilleri katıldı. Ayrıca Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen meslek sahibi, dernek üyesi kadınlar.

BAKANLIĞIN ADI

Yaklaşık 100 kişinin katıldığı toplantıda pek çok konu gibi "kadına yönelik şiddet" de konuşuldu. Fatma Şahin, bakanlık görevini üstlendiği ilk günden bu yana, özellikle kadına yönelik şiddetin önlenmesi için tedbirlerin güçlendirilmesine çalışıyor. "Acil sorunlar karşısında kadınlarımızı koruma mekanizmalarını harekete geçiriyor, onları öncelikle kendi rızaları doğrultusunda koruma altına alıyoruz." dedi yaptığı konuşmada. Bakanlığın ismindeki "Kadın" konusuna da değindi. Kendisinin de rahatsız olduğunu dile getirdi ama icraatın da önemli olduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi.
İcraat önemli gerçekten. Ama burada iş sadece Fatma Şahin'e değil, bütün bakan ve vekillere düşüyor. Çünkü başta erkek bakanlar olmak üzere, vekillerin çoğu kadın-erkek eşitliğine inanmıyor, kadın sorunlarını küçümsüyor, bu konuların sadece kadınları ilgilendirdiğini düşünüyor.

MECLİS'TEKİ ERKEK

Sadece onlar değil. Meclis'te çalışanlar da. Örneğin Ankara ziyareti sırasında Meclis'e uğradım. İktidar partisinin kulis salonuna girerken görevli erkek memurlarla aramızda şu konuşma geçti:
-Gazetecisiniz demek. Hangi konuda yazıyorsunuz?
-Kadın hakları. Kadın-erkek ilişkileri, kadın-erkek eşitliği...
-Kadın ve erkek eşit mi?
-Değil mi?
- Değil tabii. Nazi döneminde yakılırken bile erkekle kadın eşit değildi.
-Ne alaka? Kadınla erkek farklıdır ama eşittir. Yasalar önünde de tanrı katında da..
-Tanrı katında eşit olur mu kadınla erkek?
-Olmaz mı?
-Olmaz tabii. Bırakın bu işleri...
Meclis'te, sokakta, her ortamda bu minvalde gelişiyor konuşmalar. Çünkü bizi yönetenler, yasa koyucular kadın-erkek eşitliğine inanmıyor. O yüzden kadınlar bıçaklanıyor, öldürülüyor, dövülüyor. Ve kadınlardan başka kimse buna ses çıkarmıyor.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.