Seda Kaya Güler

Dikkat erkek var!

Dünyanın bir yarısı, diğer yarısını eziyor. Dünyanın bir yarısı, diğer yarısından korkuyor. Erkek kadını eziyor; kadın erkekten korkuyor. Yaşı, toplumsal mevkii, kültürel ve ekonomik durumu ne olursa olsun. Kimi çok, kimi daha az, kimi çok da fark etmeyerek. Bu korku ve sindirme, ezme harekatı kadın ve erkek herkesin o kadar benliğine işlemiş durumda ki çoğu insan durumun farkında bile değil. Doğal olan bu sanıyor. Genleriyle gelecek nesillere taşıyor bu kabullenişi. Hem evimizin içindeki erkeklerden, hem sokaktaki tanımadığımız erkeklerden korkuyoruz. Her an, içlerinden bazıları bir arıza çıkarabilir, bizi incitebilir, canımızı yakabilir çünkü. Fiziksel ya da duygusal olarak...
Kadına şiddet uygulayan adamlar için tasarladığımız şeyler var: Ayaklarına pranga takalım diyoruz, alnına damga vuralım diyoruz, kısasa kısas diyoruz... Kadınları korumak için telefonlara acil yardım butonları yerleştirmekten, trafik lambalarına sirenler takmaktan söz ediyoruz. Şiddete meyilli erkeği nasıl anlarız, dayak yediğimizde ilk nereyi aramalıyız, dayak yediğine tanık olduğumuz kadına nasıl yardım ederiz listeleri oluşturuyoruz. Çok acayip ama bunların hepsini yapıyoruz. Çünkü normal bir şey yaşamıyoruz...

İNSAN HAKKI İHLALİ

48. Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında gerçekleştirilen 1. Antalya Kadın Zirvesi'nde de vurgulandığı gibi kadına karşı şiddet, insan haklarının ağır şekilde ihlali ve ayrımcılıktır. İNSANLIĞA KARŞI İŞLENEN BİR SUÇTUR.
Türkiye'nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW), Kopenhag Kriterleri gibi evrensel çağdaş kriterlere karşın, devlet bu konudaki yükümlülüklerini yerine getirmiyor.
Türkiye'de her 3 kadından 1'i şiddete maruz kalıyor. Fiziksel şiddetle karşılaşan kadınların oranı % 34. Dünya Ekonomik Forumu'nun toplumsal cinsiyet eşitliği verilerine göre Türkiye, eşitliği sağlamakta 134 ülke arasında 126. sırada. Son 7 yılda kadın cinayetleri yüzde 1400 arttı, son 6 ayda 26.000 aile içi şiddet olayı yaşandı, 180 günde öldürülen kadın sayısı 130'a ulaştı. 2005'ten bu yana 4.000'e yakın kadın şiddete kurban gitti.

KADIN BAKIŞ AÇISI

Kadına yönelik şiddetin bu denli yaygın ve hızlı bir artış içerisinde olması sadece ekonomik, toplumsal ve kültürel nedenlerle, "zihniyet"le, "gelenek" "görenek"le, "eğitimsizlik"le ya da "dinsel nedenlerle" açıklanamaz. Tümünün etkisi var ancak temel neden; bugüne dek iktidarların politik, ekonomik ve toplumsal ilişkilerde kadınlara karşı ayrımcılığı ve sömürüyü içselleştirmiş olmalarıdır. Karar alma mekanizmalarında kadın bakış açısının yer almamasıdır. Şiddeti bertaraf edecek bir politika geliştirilememiş ve onu uygulamaya sokacak mekanizmaların kurulamamış olmasıdır. Anayasada toplumsal cinsiyet eşitliğinin yer almasına karşın, hükümet politikalarında bu eşitliğe muhalefet eden anlayış, söylem ve eylemlerin egemen olmasıdır.
Rengarenk Kırmızı'dan 'Şiddet Özel' sayısı
Biz de kadın girişimciliğinin çok özel bir örneği olarak hayata geçirdiğimiz Rengarenk Kırmızı Dergisi olarak şiddete karşı mücadelenin yanındayız. Şiddetin BİR KADIN SORUNU DEĞİL, BİR ERKEK SORUNU olduğunu üstüne basa basa vurguluyoruz. İşte tüm bu nedenlerle ve ayrıca 25 Kasım Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında, Rengarenk Kırmızı Dergisi'nin Kasım sayısını ŞİDDET konusuna ayırdık.
Bu özel sayıda; kadına, erkeğe ve şiddete dair analizler, uzmanlardan ve gazetecilerden görüşler ve çözüm önerileri var. Başlığımıza "DİKKAT ERKEK VAR!" sloganını yerleştirdik. Ayrıca Rengarenk Kırmızı'nın KASIM AYI SATIŞ GELİRİNİN YÜZDE 10'UNU ŞİDDETE MAĞDURU KADINLARIN yanında olan bir derneğe BAĞIŞLAMA kararı aldık. Bu yolla dergiyi satın alan herkes de, şiddet mağdurlarına bir KATKI sağlamış olacak.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Uzmanların görüşleri eşliğinde oluşturduğumuz çözüm önerileri ise şöyle:
1. Devletin tüm birimlerinde ve tüm ülkede bir zihniyet değişikliğini sağlayacak eğitim ve kültürel çalışma yapılması.
2. Kadına daha fazla siyaset yaşamında olma hakkı verilmesi, kotalar oluşturulması.
3. Yasal düzenlemelerden "ağır tahrik indirimi"nin kaldırılması, yargı mensuplarının kadın-erkek eşitliğiyle ilgili bilinçlendirilmesi.
4. Aileye eleştirel gözle bakılması. çünkü şiddetin büyük bölümü aile içinde üretiliyor. erkeklik ve kadınlık rollerinin gözden geçirilmesi çok acil olarak gerekiyor.
5. Kadının birey olarak güçlendirilmesi.
6. Kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ve kadınlara karşı ayrımcılığın kaldırılması.
7. Korunaklı sığınma evlerinin açılması ve bunların adreslerinin gizli tutulması bu sığınma evlerinde kadınlara hem kültürel hem mesleki eğitimlerin verilmesi.
8. Engelliler için nasıl kontenjan ayrılıyorsa, şiddete uğramış kadınlara kontenjanlar ayrılması.
9. Şiddet uygulayanlara ciddi cezalar verilmesi, ve en az bunun kadar önemli olarak psikiyatrik vakalar olarak ele alınması ve muhakkak tedavi edilmesi. bu tedavilerin zorunlu tutulması.
10.Medyanın kadını bir reyting aracı olarak görmekten vazgeçmesi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.