Evliliklerde cinsellik yok!
Baştan söyleyeyim, aşağıdaki cümleler benim ama söz konusu olan kişi ben değilim. "Kıpkırmızı" adlı son kitabımın kahramanının duyguları. Onun nezdinde bizim ülkemiz kadınlarından bazılarının hislerine tercüman olmaya çalıştım.
Kahramanım, muhafazakar sayılabilecek bir ailede yetişmiş, "iyi aile kızı" tanımına uyacak, ailesini utandırmamaya özen göstermiş genç bir kadın. "Huzur Sokağı" dizisinin Şükran'ı diyebiliriz. Namaz da kılmış, oruç da tutmuş ama sadece başı kapalı değil, örtünmeyi hiç düşünmemiş.
Günün birinde sevdiği adamla evlenmiş üstelik. Dışarıdan bakıldığında fotoğraf çok güzel. Yepyeni mobilyalarla düşenmiş, hiçbir eksiği olmayan bir evleri var, ikisi de çalışıyor, iyi para kazanıyorlar, ekonomik sıkıntıları yok ama mutlu değiller. Evliliklerinde önemli bir eksiklik var...
SEKSSİZ EVLİLİKLER
Evlenip boşanmış kadınlar, onları mutlu edecek ve ayaklarını yerden kesecek bir erkek arıyor. |
Kucak kucağa oturarak ya da birbirinizin dizine yatarak televizyon kanallarında gezinir ya da DVD'de bir film seyrederseniz, ekrandaki bir sahneden veya dokunmaktan etkilenip, seyrettiğiniz filmi yarım bırakıp, kendi filminizi çevirmeye başlama şansınız olabilir. Ayrı koltuklarda oturmaya başlamışsanız, sevişme umudunuz yatak odasına kalır. O umutla, 'Yatmaya gidiyorum!' dedim.
Gözünü ekrandan ayırmadan, 'Tamam canım, sen git yat. Ben de gelirim birazdan' dedi.
Bunun anlamını çok iyi biliyorum. Bu gece de sevişmek yok, demek!
Acaba yanına gidip, kollarımı boynuna mı dolasam? 'Hadi, aşkım şimdi gel!' diyerek, boynuna, yanağına, dudağına bir öpücük kondursam ve ellerimi aşağıya doğru uzatarak ne istediğimi belli mi etsem?
Ya terslerse beni! Beni incitecek, utandıracak bir söz söylerse! Gerçi bugüne kadar kalbimi kıracak bir hareket yapmadı ama son zamanlarda çok sinirli. Her şeye bağırıp çağırıyor. Olmadık yerlerde olmadık tepkiler veriyor.
KADINLAR AŞK ARIYOR
Hem bugüne kadar sevişmek isteğinde bulunan taraf pek olmadığım için cesaret edemiyorum aklımdan geçenleri yapmaya. İlk adımın erkekten gelmesi gerektiği görüşüne katılmasam bile, bilinçaltıma işlediği için bu düşünce, tersini yapamıyorum. Bir kadın aşkından ölse bile sevdiğini söylememesi, evlilik teklifinde bulunmaması gerektiği öğretildi bize, izlediğimiz filmlerde, okuduğumuz romanlarda."
Kitaptan alıntılar böyle...
Sonra ne oluyor derseniz, erkek boşanmak istediğini söylüyor ve boşanıyorlar. Boşanan kadın için hayatın ne kadar zor olduğunu söylemeye gerek yok bu tür ailelerde. Kadının tek başına oturmasına izin verilmez, gezmesine, dolaşmasına. Yaparsa gizli yapmak zorunda kalır vs. Benzeri örnekleri "Esra Erol'da Evlen Benimle" programında görüyoruz. Evlenip boşanmış kadınlar aşk arıyorlar. Aşk demek cinsellik demek elbette. Her ne kadar bunu söyleyemeseler de, onları mutlu edecek, kendilerini keşfetmelerini sağlayacak, ayaklarını yerden kesecek bir erkek arıyorlar.
Romana geri dönersek bizim kahramanımızın başına böyle bir erkek çıkıyor. Darısı hayat arkadaşı arayan tüm kadınlara...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.