Biz yazmaktan bıktık usandık ama kadına yönelik şiddet hiç hız kesmiyor. Hemen her gün akşam haberlerinde, "Ne yazık ki!" diye başlayan cümlelerle bir veya birden fazla kadının ayrıldığı veya ayrılmak üzere olduğu kocaları tarafından öldürüldüklerini duyuyoruz. Ve bu kadınlar devletten koruma talebinde bulunan kadınlar. Gazete ve televizyonlardan "Şiddete uğradıklarında ne yapmaları gerektiğini öğrenmişler, bakanlığın bu konudaki çalışmalarını okumuşlar bakanın bizzat söylemlerini dinlemişler ve gereken mercilere başvurarak yardım talebinde bulunmuşlar. Ama sonuç değişmiyor ve korktukları şey başlarına geliyor.
Bu konuda çabalar var elbette ama yeterli değil. Bakanlık yasayı çıkarırken, kadın örgütlerinin eleştirilerini dikkate almadığı için sonuca ulaşamıyor. Aslında yapılacak şey belli. Sosyolog Songül Sallan Gül, "Türkiye'de Kadın Sığınma Evleri" adlı çok önemli bir boşluğu dolduran kitabında bu konuları ayrıntılı olarak ele alıyor.
EĞİTİM HİZMETİ
Kitapta başka ülkelerden de örneklere yer vermiş Songül Sallan Gül. Bu ülkelerden biri aileiçi şiddetle mücadelede öncü ve model ülkelerden biri sayılan Avusturya.
Bu ülkede ilk sığınmaevi 1978 yılında Viyana'da açılıyor, 2002'ye gelindiğinde bu sayı 4'ü Viyana'da olmak üzere 30'u buluyor. Ayrıca 23'ü sığınmacılara ait olmak üzere 423 sığınma evi yeri bulunuyor. Bu, ihtiyaç hasıl olduğunda yer var demek.
Ayrıca her bölgede bir adet olmak üzere müdahale merkezi bulunuyor. İlki 1998 yılında Viyana'da kurulan bu merkezler polisin yasaları uygulamasına yönelik her tür yasal tedbiri alırken kadınlara güvenlik planı hazırlamak ücretsiz danışmanlık ve mahkeme sürecini de üstleniyor. 200 yılından itibaren de erkeklere şiddete karşı eğitim hizmeti veriliyor.
Başarıda en önemli pay, 1998 yılında ulusal yardım arama hattı ve 1999 yılından itibaren de Avusturya sığınmaevleri ağı oluşturmakta yatıyor. Tabii bir diğer önemli konu ise, burada çalışanların bu konuda bilinçli olmaları, yani kadına karşı şiddet konusunda eğitim almış olmaları.
Avusturya'daki arama hatları ülkeye göç edenler de dikkate alınarak birden fazla dilde hizmet veriyor. İngilizce, Türkçe Arapça, Slovakça ve Macarca telefon danışma hatları bulunuyor. Devlet tarafından finanse edilen yardım hatları ücretsiz olup yılın her günü 24 saat hizmet veriyor.
ÖZDE YARDIM
Başarıdaki bir diğer pay "şiddete karşı koruma kanunu". Kanun birbirine bağlı iç temel unsurdan oluşuyor. Birincisi; şiddet uygulayan kişiye polis aracılığı ile on veya yirmi gün süreyle evden uzaklaştırma ve ayak basmama yasağının getirilmesi. İkincisi; mahkeme tarafından geçici önlem aracılığıyla uzun süreli koruma sağlanması. Üçüncüsü de mağdurlara destek ve şiddeti engelleme önlemleri ve şiddete karşı müdahale merkezleri oluşturularak aralarındaki eşgüdümün sağlanması.
Aslında bizde de yapılmak istenen bu ama burada sorun yardım edecek kişilerin polis dahil olmak üzere eğitimli olmaları. Bu kişilerin hepsinin kadına karşı şiddet konusunda eğitim almış olmaları şartı. Avusturya'daki yerel polis merkezlerinde mutlaka bu konuda eğitim almış bir polis memuru görev yapıyor. Ve dediğim gibi sadece polis memurları değil hakimler savcılar sağlık personeli kadın kurumları ve gençlik ofislerinde çalışanlara da sürekli devletin finanse ettiği özel eğitimler veriliyor.
Yani sözde yardım edilmiyor özde yardım yapılıyor.