Çok güzel bir kadın değil. Ufacık tefecik... Minyon... Erkek çocuğu gibi...
Ama kendi tarzını yaratmış, milyonlara kendini sevdirmiş müthiş bir kadın. Sadece fiziği veya görünümü ile değil zekası ve iç güzelliğiyle de kendini sevdirmiş ve öne çıkmış.
1993 yılında 64 yaşında hayata veda eden ünlü film yıldızı Audrey Hepburn'dan söz ediyorum. Digitürk'ün film kanallarında sıkça filmlerine rastlıyorum; Savaş ve Barış, Sabrina, Çılgınlar Kraliçesi (Breakfeast at Tiffany's) vs...
Sosyal medyada çok paylaşılan özlü sözleri var. Hepsi bir hayat dersi niteliğinde...
O sözler bir röportajda söylediği sözlerden alıntı. O röportajda güzelliğinin sırrını sorar söyleşiyi yapan gazeteci. O da şunları söyler:
"Çekici dudaklara sahip olmak istiyorsanız, dudağınıza tatlı sözden başkasını dokundurmayın. Güzel gözleriniz olsun istiyorsanız, güzel insanlarla göz göze gelin, gerçek dostlar edinip sık görüşün."
BİLGELİK VE TEVAZU
Bitmedi... Devam eder: "İdeal beden ölçülerine sahip olmak ve hep zayıf kalmak istiyorsanız, yemeğinizi yoksullarla ve açlarla paylaşın. Alımlı saçlara sahip olmak istiyorsanız, çocuğunuzun günde en az bir kere onu okşamasına izin verin."
Bugünün genç kadınları için o kadar önemli ki bu sözler. Özellikle sürekli alışveriş yapıp her gün farklı giysi ve ayakkabı giymeyi ve güzel görünmeyi hayatın en önemli meselesi haline getiren kadınlar için.
Bu tür genç kadınların tek uğraşı var: tüketmek. Her sokağa çıktıklarında alışveriş yapmak, para kazanmayıp harcama yapmak onlar için en büyük zevk. O yüzden aslında gerçekten bir moda ikonu olan Audrey Hepburn'un sözlerine kulak vermelerinde yarar var.
Diyor ki her zaman bir zarafet simgesi olarak hatırlanan Hepburn: "Dikkat çekici pozlar vermek istiyorsanız, yanınıza bilgelik ve tevazuu alarak yürüyün, asla cahilce ve gururla yürümeyin."
GÖZLER KALBİN KAPISI
Hepsi birer özlü söz olan söyleşi şöyle devam ediyor:
"İnsanların da tıpkı elimizin altındaki eşyalar gibi, hatta onlardan çok daha fazla onarılmaya, yenilenmeye, bakım görmeye, gözden geçirilmeye ihtiyaçları vardır. Hiçbir insanı eskisi, bozuldu işe yaramıyor diye elinizden çıkarma hakkınız yoktur.
Hatırlayın, bir yardım eline ihtiyaç duyarsınız, kendi omzunuzdan kolunuza doğru göz gezdirin, dirseğinize ve bileğinize varın, işte orada bir yardım eli bulacaksınız. Yaşlandıkça, iki elinizin olduğunu, birinin kendinize, diğerinin de başkalarına yardım etmek üzere yanınızda hazır beklediğini fark edeceksiniz.
Bir kadının güzelliği giydiği elbisede, beden ölçülerinde ya da saçını tarayış biçiminde değildir.
Bir kadının güzelliği gözlerinden okunmalı, çünkü gözler kalbe, yani aşkın yaşadığı ülkeye giden kapıdır.
Bir kadının güzelliği yüzündeki benlerden değil, içinde sakladığı ruhundan okunur."
Ne diyeyim. Herkesin kulaklarına küpe olsun...